Diğer davalı borçlu kefiller ... ve ... 30.04.3014 tarihli itiraz dilekçelerinde, alacaklı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını bildirerek ödeme emrine, borca ve faize itiraz etmişlerdir. Ödeme emrine davalı borçlu kefiller tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak davalı kefillerin itirazın kaldırılması ve davalı kiracı şirketin kiralanandan tahliyesi isteminde bulunmuştur....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı,icra tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına,toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalı borçlunun alacak istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takibe dayanak icra dosyasında bulunan Örnek 13 ödeme emrinde yedi günlük itiraz süresi ve otuz günlük ödeme sürelerinin yazılmadığı görülmüştür....
Davalı borçlu 09.02.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, söz konusu taşınmazın sözleşmenin yapıldığı tarihte arsa niteliğinde olmadığı gibi müvekkili tarafından yapılacak bina ve inşaatlardan sonraki tarih olan 01.01.2011 tarihinde kira sözleşmesinin başlayacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4.maddesi 5.bendinde 6570 sayılı yasa hükümlerinin sözleşmeye uygulanacağının hüküm altına alındığını, ayrıca müvekkilinin sözleşme esnasında vermiş olduğu tahliye taahhüdünün ilk kira yılında verilmiş olması dolayısıyla hukuken hüküm ifade etmeyeceğini ileri sürerek tahliye emrine itiraz etmiştir....
Davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yazılı olduğu görülmüştür. Davaya dayanak yapılan icra dosyasında, İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde itiraz ve ödeme sürelerinin belirtilmediği görülmekle, yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir....
takibe ve tahliye emrine itirazlarının kabulüne takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İ.İ.K’nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Somut olayda; kiralayan alacaklı tarafından ... 2....
TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 260 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davalının 1.8.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, bir kısım aylar kira paraları ile bazı aylar kira farklarının ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz etmediği gibi borcu da süresinde ödemediğini belirterek temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı kiracı, kiraları ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Tahliye emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı borçlu hakkında ilamsız tahliye takibinin kesinleştiği, otuz günlük yasal süre içerisinde kira borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı borçlunun temerrüde düştüğü ve ödeme süresinin bitim tarihinden itibaren yasal altı aylık süre içerisinde tahliye davasının açıldığı anlaşıldığından, İİK 269 vd. maddelerindeki tahliye şartlarının oluşması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili 04.06.2015 tarihinde başlattıkları icra takibi 2015 yılı Mart, Nisan, Mayıs ayları ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince muaccel hale gelmiş kira bedellerinin tahsili ile tahliye talep etmiştir. Ödeme emrinin 11.06.2015 tarihinde davalılara tebliği üzerine davalılar vekili 19.06.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir....
Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı kiracı tarafından ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....