un Genel Satış Hüküm ve Koşulları uyarınca satışına dair sözleşme ilişkisi bulunduğunu, sözleşmede taraflar arasındaki ihtilafların tahkim yoluyla halline ilişkin hüküm yer aldığını, tahkim yargılaması sırasında davalının tek hakemin görev yetkisini kabul ettiğini ileri sürerek taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili Finlandiya Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü'nün 09/2018 dava no’lu nihai kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ticaret Odası Tahkim kuralları çerçevesinde ... Ticaret Odasının Tahkim Kurullarının görevli ve yetkili olduklarını, ... tahkim kurullarının bu görevi yapmasının mümkün olamadığı halde, ... Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar gayri kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederler" hükmünün bulunduğu anlaşılmaktadır. Olayda öncelikle çözümlenmesi gereken konu sözleşmedeki tahkim şartının geçerli bulunup bulunmadığı konusudur. Gerçekten de Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında belirtildiği gibi tahkim anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Uyuşmazlıkların öncelikli olarak hakemlerce, olmazsa mahkemelerce çözüme bağlanacağı kararlaştırılan tahkim sözleşmeleri veya şartları açık ve kesin tahkim iradesini içermediğinden geçerli sayılamaz....
Ancak, sözleşmede kararlaştırılan tahkim şartına karşın; davacı mahkemede davasını açmış olduğu gibi; davalılar tarafından davacı aleyhine Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/257 Esas sayısında kayıtlı, davalı ... tarafından davacı aleyhine Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/118 Esas sayısında kayıtlı ve davalı ... tarafından davacı aleyhine Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/135 Esas sayısında kayıtlı davalara açılmıştır. Görüldüğü üzere, davacı tarafından açılan davada “tahkim itirazında” bulunan arsa sahipleri, kendi davalarında sözleşmedeki tahkim koşulunu dikkate almadan genel mahkemede davalarını açmışlardır. Geçerli tahkim sözleşmesi veya şartına rağmen sözleşmenin taraflarınca davalarını hakem yerine mahkemelerde açmış olmaları durumunda; tahkim sözleşmesinin veya şartının uygulanmasından vazgeçmiş olduklarının kabulü gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.12.2020 gün ve 2020/448-2020/449 D.İş sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 11.11.2020 gün ve THK-SB.2020.215941 sayılı kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Sigorta Tahkim Komisyonu uyuşmazlık hakem heyetince davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacının tahkim komisyonu itiraz hakem nezdindeki itirazı ise, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından komisyon müdürü ve itiraz yetkili ünvanlı kişilerin imzasını mündemiç karar ile süreden reddedilmiştir. Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonunun iş bu kararını temyiz etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde taraflar arasında çıkacak ihtilafların tahkim usulü esas alınarak çözüleceğinin düzenlendiğini, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin dava konusu gayrimenkulü elinde olmayan sebeplerle sözleşmede öngörülen sürede hazır hale getiremediğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmenin “Anlaşmazlıkların Halli” başlıklı kısmının 21.1 maddesinde satıcı ile alıcı arasında vuku bulacak ihtilafların tahkim usulünün esas alınarak çözüleceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu tahkim şartı nitelik itibariyle tahkim sözleşmesi olup, tahkim sözleşmesinin tabi bulunduğu hükümlere tabi olduğu, tahkim şartının yasada aranan şekil şartlarını taşıdığı, davalının yasal süresi içerisinde tahkim ilk itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
On beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz edilebilir. Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen hakem kararları için temyize gidilebilir. Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan elli bin Türk Lirası ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında heyet teşekkülü zorunludur. Birinci ve ikinci fıkralarda yer alan parasal sınırların uygulamasında hakem kararının verildiği; üçüncü fıkrasının uygulanmasında hakem heyetinin teşekkül edeceği tarihteki miktar esas alınır." şeklindedir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvurunun reddine karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca " Tüm anlaşmazlıklar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Tahkim hükümlerine göre çözüme bağlanacağı ve Tahkim yerinin İstanbul." şeklinde tahkim şartının öngörüldüğü, sözleşmenin halen ayakta olduğu, davalının cevap dilekçesi ile HMK 413 uyarınca tahkim ilk itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın süresinde cevap verilmediğine ilişkin istinaf sebepleri yönünden; davalının, mahkemece uzatılan cevap süresi içinde cevap dilekçesini verdiği,bu durumda tahkim itirazının süresinde ileri sürüldüğü anlaşıldığıdan bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Maddesi uyarınca " Tüm anlaşmazlıklar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Tahkim hükümlerine göre çözüme bağlanacağı ve Tahkim yerinin İstanbul." şeklinde tahkim şartının öngörüldüğü, sözleşmenin halen ayakta olduğu, davalının cevap dilekçesi ile HMK 413 uyarınca tahkim ilk itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın süresinde cevap verilmediğine ilişkin istinaf sebepleri yönünden; davalının, mahkemece uzatılan cevap süresi içinde cevap dilekçesini verdiği,bu durumda tahkim itirazının süresinde ileri sürüldüğü anlaşıldığıdan bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
tahkim heyeti tarafından çözümlenmesine karar verildiğini, 28 Ağustos 2012 tarihli davalı itirazının ICC Tahkim Divanı tarafından 4 Ekim 2012 tarihinde reddedildiğini, MTO tahkim kurallarına uygun olarak hakem belirlendiğini, kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığını ileri sürerek, anılan yabancı hakem kararının tenfizini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/455 esas sayılı dosyası ile tespit davası açtığı, bu davada tahkim ilk itirazının ileri sürülmediği, taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunmasına rağmen, bizzat davacının uyuşmazlığın çözümü konusunda tercihini Türk yargısı yönünde kullandığı, Türk yargısının yetkisinin kesinleştiği, davacının bu iradesinin, tahkim şartından feragat ettiği yönünde değerlendirilmesi gerektiği, davacının aynı sözleşmeden kaynaklanan bir uyuşmazlık için (tespit davası) Türk Devlet Yargısına başvurduktan sonra, aynı sözleşmeden kaynaklanan başka bir uyuşmazlık için (eda davası) tahkim yoluna başvuramayacağı, sözleşmedeki tahkim kaydının bu sözleşmeden kaynaklanan bütün uyuşmazlıklara uygulanmak üzere genel bir ifade şeklinde yer aldığı, aksi bir düşüncenin kabulünün tahkim şartının kayıtsız şartsız olma unsuru ile de çelişeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....