Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un doğum tarihini sehven 1931 olarak kayıt altına aldığını, müvekkilesinin babası halen Rize şehrinde yakın akrabaları bulunmakta olup, yıllardır birbirlerini tanımakta ve görmekte olduğunu, müvekkilesinin annesi S.. K.. da 01.07.1898 Hindistan doğumlu olduğunu, Türk Vatandaşlığı Kanununa göre Türk anne ve babadan doğan çocukların doğumla birlikte anne ve babasına bağlı olarak Türk vatandaşlığına hak kazandığını, müvekkilesi de Türk vatandaşı babası M.. K..'dan dolayı Türk vatandaşı olmak istediğini ve bunun için nüfus kayıtlarının hukukî ve yargısal yoldan düzeltilmesinde menfaati bulunduğunu belirterek, müvekkilesi S.. K..'in babası Türk vatandaşı M.. K..'un nüfus kütüğüne kızı olarak kayıt ve tescilinin yapılmasına, ayrıca babası M.. K..'un ölümünün nüfus kütüğüne kaydedilmesi ve nüfus kaydındaki soy isim ve doğum tarihi ile ilgili kayıtların düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş olup dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır....

    C)İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere tanınan haklar başlıklı 28. maddesinin 1. Fıkrasında "Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler....

    Öte yandan 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesine göre vatandaşlığın kaybından itibaren ilgililer yabancı muamelesine tabi tutulurlar ancak sosyal güvenliğe dair hakları saklı tutulur. Ne var ki saklı tutulan haklar yine Türk vatandaşı olunan döneme ilişkindir 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre talep tarihinde Türk vatandaşı olmayanlar borçlanamazlar. Bu kuralın istisnası 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesi olup izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlere tanınan istisna bu kişilerin Türk vatandaşı oldukları döneme özgüdür. Dolayısıyla Türk vatandaşı olunmayan bir dönemin borçlanılması mümkün değildir....

      Hukuk Dairesi'nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1.maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2.maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Suriye uyruklu müvekkili Hamdia Shıkhı'nin T4 isimli kişi Türk vatandaşı anneden doğması nedeniyle soybağı esasına göre kanunen doğumla kazandığı Türk vatandaşlığını almak için idareye başvurduğu, yapılan başvuru sonucu Mersin Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'nce verilen belgede Türk vatandaşı T4'nin müvekilinin annesi olduğu hususunda Türk mahkemelerinden tespit karar ibraz etmesi gerektiğini, Türk vatandaşı anne T4'nin 02/06/2019 tarihinde Halep'te vefat ettiğini, ancak bu durumun Türk nüfus kayıtlarına işlenmemiş olduğunu, sağ göründüğünü, bu nedenlerle Türk vatandaşı T4'nin ölümünün tespitiyle birlikte müvekkili davacının annesi olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        Davacılar, 2223 sayılı parsel taşınmazın, 1/4 paylarla Mehmet ve Münevver kızları Hamıkı ..., Zekiye ... ile oğulları Ökkeş ... ve Mehmet ... adlarına kayıtlı olduğunu, ... 2.Asliye hukuk Mahkemesinin 2010/630 Esas, 2011/517 Karar sayılı ilamıyla Hamıkı ve Ökkeş'in gaipliğine karar verildiğini, davacıların, gaip Hamıkı ve Ökkeş'in mirasçıları olduklarını, anne ve babalarından gelen paylarını tescil ettirdiklerini, ancak gaip mirasbırakanlarından gelen miras paylarının tapuda intikalini sağlayamadıklarını ileri sürüp dava konusu taşınmazda gaipliğine karar verilen Hamıkı ... ve Ökkeş ...'in paylarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar, dava konusu taşınmazda (1/4) er paydaş Hamıkı ve Ökkeş mirasçısı oldukları iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır....

          Açıklanan bu sebeplerle murisin Türk vatandaşı olması sebebiyle olayda Türk Hukuku uygulanacaktır. Dosyada mevcut nüfus kaydına göre murisin resmi nikahlı eşi olduğu anlaşılan Özbekistan Cumhuriyeti uyruklu Bakhtlı Kadırova'nın mirasçılık durumunun araştırılmamış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece murisin ölüm tarihi olan 29/04/2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Ülkesi arasında taşınmaz mallara sahip olma ve miras yolu ile iktisap edebilme hususunda karşılıklık olup olmadığı hususu Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden sorulup araştırılmalı ve gelecek olan yazı cevabına göre bir karar verilmelidir. Bu durumda davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesince verilen kararın esaslı deliller toplanmadan ve delil değerlendirmesi yapılmadan verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı HMK'nin 353/1- a/6. bendi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

          mevcut, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün yazılarında da belirtildiği şekilde, Türk Vatandaşı anne-babaya bağlı olarak Türk Vatandaşlığına başvurmaları gerektiğini, sonuç olarak yurtdışında yaşayan ve on sekiz yaşını tamamladığı halde doğumuna ilişkin bildirimde bulunulmayan kişilerin aile kütüğüne tescili, Türk vatandaşı ana veya babadan dolayı Türk vatandaşlığını kazandıklarının Bakanlıkça yapılacak inceleme sonucunda tespiti halinde mümkün olduğundan ve Türk Vatandaşı olan ve kayıtları ölüm nedeni ile kapatılan bir dizi nüfus kaydında, ölüm iptali ve kayıt tashihi yaptırmak suretiyle, idari işlem yoluna başvurmadan, mahkeme kararı ile idare işlem yapmaya zorlanmak istendiğinden ve davacıların özetle, Türk Vatandaşı olan anne-babaları arasında, Tıbbi Rapora Dayalı Tespit Kararı aldıktan sonra tespit kararı ile birlikte dosya arasında mevcut, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün yazılarında da belirtildiği şekilde, Türk Vatandaşı anne-babaya bağlı olarak Türk Vatandaşlığına...

          ileri sürerek, müvekkilinin, ölen eşi Canfidan Karabay’ın yurtdışında Türk Vatandaşı olarak ikamet ettiği ve çalıştığı süreleri borçlanabileceğinin tespiti ile aksine olan Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Hukuk Dairesi'nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1.maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2.maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu