Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır....

    NHK. m. 7) Davacılar dava dilekçesinde özetle, Türk vatandaşı olan Hamide Kırmızıgül'ün Suriye'de evlendiğini çocuk sahibi olduğunu ve öldüğünü , davacıların öz annesi olduğunu ancak kayıtlardaki bu durumun görünmediğini bu nedenle Türk vatandaşı olma hakkından mahrum kaldıklarını beyanla eldeki davayı açmışlardır. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; davacılar Türk Vatandaşlığı talebine esas olmak üzere soybağı yolu ile Türk vatandaşı olduğunu ispat açısından Türk Vatandaşı annesi ile nüfusta bağ kurulmasını talep etmektedir. "Dava dilekçesinde, davacının Türk vatandaşı ana-babadan olduğunun tespiti ve tescili istenilmiştir. Davacı, 15.09.1985 doğumlu olup. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmamaktadır. Türk vatandaşı olarak Türkiye'de nüfusa kayıtlı değildir. Türk anadan ve Türk babadan doğduğunun ve bu sebeple Türk vatandaşı olduğunun tespitine, davalıların nüfusuna tesciline karar verilmesini istemektedir....

    DAVA TÜRÜ : Tespit Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacı ...'in ...'de doğup bura nüfusuna kaydedildiğini, küçük yaşlarda ailesi ile birlikte Suriye'ye göç ettiklerinden hayatlarını orada sürdürdüklerini, Suriye'de tekrar nüfusa kaydedildikleri ve orada evlenip çocuk sahibi olduklarını, ancak Türkiye ve Suriye nüfus kayıtları arasında anne adı, doğum yeri, doğum tarihi yönünde bulunan bu farklılıklar sebebi ile davacı ...'nin oğlu olan diğer davacı ...'nin de annesine bağlı olarak Türkiye vatandaşı olamadığını ileri sürerek, müvekkilinin Türkiye nüfusununda doğum yeri ..., doğum tarihi 01/07/1941 ve anne adı Nazo olan ... ile Suriye nüfusuna doğum yeri Şam, doğum tarihi 05/11/1940 ve anne adı Şerife olarak kaydedilen, müvekkili ...'...

      Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır....

        Davacıların babasının Iraklı eşi ile evlenmesi nüfus kaydında gözükmemesi nedeniyle bu şekilde kaydının Türk nüfusuna yapılmaması (TMK: m. 187) bu evliliğin geçersiz kılmaz ve yok sayılmasını gerektirmez. 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'na göre; Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı doğum anında kazanılan vatandaşlık olup, yapılan bildirim üzerine doğum anından itibaren hüküm ifade eder.Türk vatandaşı anadan, yabancı babadan evlilik dışında doğan çocuk, doğumundan itibaren Türk vatandaşlığını kazanır. Türk vatandaşı babadan yabancı anadan evlilik dışında doğan çocuk, Türk vatandaşı baba ile yabancı anadan evlilik dışında doğan çocuk, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na uygun olarak soy bağı kurulmasını sağlayan babalığa hüküm, ana ve babanın evlenmesi veya tanıma yollarından biriyle Türk vatandaşı babaya soy bağı ile bağlandığı takdirde doğumundan itibaren Türk vatandaşlığını kazanır....

        Kimlik numaralı Selahattin Mat'ın Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti'nde Azerbaycan Vatandaşı Zaliha Abasova ile birlikteliğinden davacı Emin Mat'ın doğduğunu, buna ilişkin tüm resmi kayıtların Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti kayıtlarında bulunmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti kayıtlarında bu kayıtların bulunmadığını belirterek Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Selahattin Mat'ın Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmayan Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti Vatandaşı olan Emin Mat'ın babası olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları itibari ile bu soy bağının kurulmasına yöneliktir. Selahattin Mat'ın 18/04/2005 tarihinde vefat ettiği, geriye davalı gerçek kişi olan mirasçılarını bıraktığı, davacı Emin Mat'ın çocukları arasında yer almadığı görülmektedir....

        Sanığın nüfusa kayıtlı olmadığı , yargılamanın sanığın haymatlos olduğu kabulü ve kendi beyan ettiği kimlik bilgileri doğrultusunda yürütülerek sonuçlandırıldığı, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında “ Mersin ili 01.01.1985 doğumlu olduğunu ,annesinin adının..., babasının ise ... nüfusuna kayıtlı ,... doğumlu... ve ...’den olma ... olduğunu, babasının ... yılında öldüğünü, ,suçu birlikte işledikleri ve evrakı yaşlarının küçüklüğü nedeniyle tefrik edilen sanıklar... ve ...’in ise öz amca oğlu olduklarını ,doğumdan sonra nüfusa kaydettirilmediği için halen haymatlos olarak gözüktüğünü “ beyan ettiği,bu surette doğumla Türk vatandaşı olduğu açıkça anlaşılan sanığın nüfusa kaydettirilerek sonucuna göre hukuki durumunun taktir ve tayini gerektiğinin gözetilmeyerek , yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA ,17/06...

          Amman Büyükelçiliği ile yaptığı görüşmelerde vefat eden eşi Turgut Yıldırım’ın kızı Nazıfe Yıldırım’ın doğumunu sağ iken Türk Konsolosluğuna bildirmediğini, Türkiye Cumhuriyeti mevzuatlarına göre de babanın kızını kendi üzerine almadığını öğrendiğini, müvekkilinin Türk Vatandaşı eşiyle olan evliliği, bu evlilik birliği içerisinde doğan müşterek kızları, Ürdün Haşimi Krallığı İç İşleri ve Dış İşleri Bakanlığı kayıtlarında bulunduğunu belirterek, Başkent/Amman doğumlu, 21/11/2006 doğum tarihli çocuk T5 adına yasal iş ve işlemleri yapmak üzere babası Turgut Yıldırım ile olan soy bağının tespiti için açılacak olan soy bağının tespiti davasında temsil etmek, dava açmak üzere Türk Medeni Kanunu md. 426 uyarınca küçüğe temsil kayyımı atanmasını talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk Hukukunu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, Suriye vatandaşı olan davacının, annesinin Türk vatandaşı olan davalı T2 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay 8....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Türkiye nüfusuna kayıtlı .....nüfusuna kayıtlı ...'nun aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            UYAP Entegrasyonu