Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus Hizmetleri Kanunun gereği, bir kişinin ölüm tarihinin tespiti idari bir işlem olduğu gibi ancak nüfusta kayıtlı kişiler bakımından böyle bir tespit kararı verilebilir. Davacının talebi nüfusta kaydı olmayan Abdullah Batman'ın ölü olduğunun tespiti ile bu tespit kararı sonucu Abdullah Batman'ın idare tarafından nüfusa tescilini sağlamaya yöneliktir. Davacının 1964 tarihinde Abdullah ve Leyla kızı olarak nüfusa kaydedildiği, İzmir 4. Aile Mahkemesinde baba adının düzeltilmesi talepli dava açtığı, açılan davanın nüfusa kaydetme işleminin idari bir işlem olduğu, öncelikle davacının babasının nüfusa kaydından sonra bu davanın görüleceği gerekçesiyle reddine karar verildiği, Hınıs Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/67 esas 1993/4 karar sayılı ilamı ile Abdullah Batman'ın tek mirasçısının davacı olduğu yönünde mirasçılık belgesi düzenlendiği, bu belgede de Abdullah Batman'ın bilinmeyen bir tarihte öldüğünün yazılmış olduğu görülmüştür....

A R A R Dava dilekçesinde, davacıların annesi ..... vatandaşı ... ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ...'in aynı kişi olduğu ve davacıların annesi olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararı, davalı ... Müdürlüğüne 30.05.2016 günü tebliğ edilmiş olup, 16.06.2016 tarihli temyiz dilekçesi 17.06.2016 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Bu durumda 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 432. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi 14.06.2016 tarihi itibari ile sona ermiş bulunduğundan, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalı ......

    Taraflar arasındaki dava, yabancı uyruklu davacının babası Mihdi Yüksel ile annesi Hadice Yüksel'in Türkiye de evlendiklerini, daha sonra ise Lübnan'a yerleştiklerini ve Lübnan'ın kanuni şartlarına göre Omar soyadını aldıklarını, müvekkili Zübeyde'nin 01/01/1972 tarihinde Lübnan da dünyaya geldiğini, annesi Hadice ve Mihdi'nin Lübnan da hayatını kaybettiklerini ve mezarlarının orada bulunduğunu, müvekkilinin Türk vatandaşlığına geçmek için başvuruda bulunduğunu ancak müvekkilinin annesinin Hadice babasının ise Mihdi olduğuna dair mahkeme kararının istenildiğini bildirerek müvekkilinin annesinin Hadice ve babasının Mihdi Yüksel olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, Türk vatandaşı olarak nüfusa kayıtlı kişinin kendi anne ve babası olduğu iddiasına dayalı olarak kendisinin de Türk vatandaşı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacının T.C....

    kanıtların tali nitelikte olacağını belirterek mahkemece DNA tespiti yaptırılarak müvekkilinin Mardin ili Ömerli ilçesi Gölli köyü cilt no:15, hane no:22'de nüfusa kayıtlı TC kimlik nolu Mehmet Sun ile TC kimlik nolu Zahra Sun'un çocuğu olduğunun tespiti ile çocukları olarak nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    O halde davacıların talebi; müteveffa ile Suriye nüfusunda çocukları olarak kayıtlı görünen davacıların, aynı kişi olduğunun ve anne-çocuk ilişkisinin tespiti, buna bağlı olarak da müteveffanın çocukları olarak tescilidir. Bir başka deyişle; müteveffa Gülsüme'nin davacıların annesi olduğunun tespiti istemidir. Bu sebeple, dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesi ve tespit istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince hüküm tesis edilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 01.09.2020 tarih ve 564- 586 sayılı, Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri İş Bölümü Kararı uyarınca dosyanın istinaf incelemesine yetkili ve görevli Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı müvvekili T1 hem Türk vatandaşı hem de Suriye vatandaşı olduğunu, müvekkilinin TC kimlik numarası ile Mardin ili nüfusuna kayıtlı, anne adının Hamit baba adının Adle, doğum tarihinin 01/01/1952 olarak işlendiğini, Suriye Arap Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığınca düzenlenen nüfus kayıt belgesinde ve doğum belgesinde müvekkilinin 01/01/1955 doğumlu olduğunu, gerçek doğum tarihinin 01/01/1955 olduğunu, bu nedenle TC kimlik numaralı T1, Suriye Arap Cumhuriyeti Kameşli Müdüriyeti, Aşuri K 437 kayıt yeri ve nolu 01/01/1955 Kameşli doğumlu ulusal nolu T1 ile aynı kişi olduğunun tespiti ile Türkiye Nüfus kayıtlarında yanlış yazılan doğum tarihinin 01/01/1955 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi ilk derece mahkemesi duruşmasında özetle; tanık beyanları çelişkilidir, ispatlasınlar şeklinde beyanda bulunmuştur....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı kurum temsilcisinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince KABULÜ ile; Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2020 Tarih 2020/11 Esas 2020/77 Karar sayılı kararının DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM VERİLMESİNE, 2- Davanın KABULÜ ile, "izinle" Türk vatandaşlığından çıkıp, Almanya vatandaşı olduğu ve bu nedenle Türkiye'deki kaydının (Ordu ili, Aybastı ilçesi, Esenli Mahallesi, Cilt:4, Hane:78, BSN:58'de nüfusa kayıtlı iken) kapatıldığı anlaşılan "mavi kart" sahibi davacı T1'in annesinin Ordu ili, Aybastı ilçesi, Esenli Mahallesi, Cilt:4, Hane:96, BSN:77'de nüfusa kayıtlı T.C kimlik numaralı T4, babasının Ordu ili, Aybastı ilçesi, Esenli Mahallesi, Cilt:4, Hane:96, BSN:39'da nüfusa kayıtlı T.C kimlik numaralı Nuri Şen olduğunun TESPİTİNE , 3- a-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile 10,00 TL nin davalı Nüfus Müdürlüğü haricindeki davalılardan müştereken...

    Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir. Hüküm, davanın açıldığı tarihteki maddi ve hukuki duruma göre verileceğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre, ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir. Somut olayda, mahkemece 3201 sayılı yasa hükümlerine göre davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu dönem ...'da ... sigorta kurumuna bağlı olarak sigortalı olarak çalışmaya başladığı 01/11/1983 tarihinin Türkiye de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu dönem ...'...

      /köy, cilt no:…, hane no:…, BSN:… de nüfusa kayıtlı ...ile ...'den olma 01/07/1919 … doğumlu … TC kimlik numaralı … ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı … ve …'den olma 1900 doğumlu … Ulusal nolu …'ın aynı kişiler olduğunun tespitine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 16/07/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        Somut olayda; davacıların, nüfusa kayıtlı olmayan küçükler Deniz, Derya ve Zerya’nın, anne ve babası olduklarının tespiti istenilmektedir. Bu durumda, dava davacı Şeyna TUZAK’ın, küçük Deniz, Derya ve Zerya’nın annesi olduğunun tespiti yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istem olup, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre asliye hukuk asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Diğer yandan, davacı T1 İMRET’in, küçük Deniz, Derya ve Zerya’nın babası olduğuna dair istem yönünden ise dava; Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi görevlidir (Yargıtay 8. HD 2017/12826 Esas ve 2019/5470). Yargıtay 2....

        UYAP Entegrasyonu