Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklı üzerinde olduğu, dosyaya sunulan belgeler ile davalı ...'ın dava dışı borçludan olan alacağının muvazaalı olmadığı, gerçek bir alacağa ilişkin olduğu, bu sebeple davacının iddiasının kanıtlanamadığı, aksine davalının muvazaa iddiasını usulüne uygun delillerle çürüttüğü, davacı birliğin alacağının kamu alacağı olmaması nedeniyle kamu alacağı niteliğinde olan davalı ...'nin alacağından önce yer alması yönündeki davacı iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklının alacağının davacının alacağından sonra düzenlenmiş olan bono ile ortaya çıkmış olduğu, davalının borçlu...ın ablası olduğu, davalı tarafından alacağın varlığının ispatlanamadığı ve böylelikle borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, davacı alacaklıdan mal kaçırma amacı güttükleri gerekçesiyle davanın kabulü ile 30.09.2014 tarihli sıra cetvelinin iptaline, cetvelde 1. sırada yer alan alacağın muvazaalı olduğunun tespiti ile bu sıradaki paranın davacı takip dosyasına ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen en son tarihli bilirkişi raporuna göre, dava dışı borçlu ile davalı arasındaki protokolün her zaman düzenlenebilecek bir belge olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmekten kaçındığı, icra dosyasında borçlunun bizzat gelerek borcu kabul etmesi ve davalının borçluya ait araçtaki ilk sırada bulunan haczi kaldırması dikkate alındığında davalı alacağının muvazaalı olduğu kanaatine ulaşıldığı, muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü kendisine düşen davalının, alacağının muvazaalı olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....
Davacı yanca, davalının alacağının hem sırasına hem de esasına itiraz edildiğinde mahkemece, öncelikle sıraya itiraz nedenleri incelenip, sıraya itiraz yerinde görülmez ise alacağın esasına ilişkin itirazların incelenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece böyle bir inceleme sırasına uyulmayarak hem sıraya hem de alacağın esasına yönelik itirazlar birlikte değerlendirilmiş ise de, alacağın sırasına ilişkin itirazın yerinde bulunmamış olmasına göre, alacağın esasına ilişkin itirazların incelenmesine geçilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili borçlu şirketin ortaklarının, müvekkili alacaklının babası ve amcası olduğunu, nakde sıkışınca müvekkilinden para alındığını ve karşılığında kambiyo senedi verildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili davacı yanın çek keşide, takip ve haciz tarihlerinin kendilerinden önce olduğunu, takipsizlik nedeniyle davacı yanın haczinin düştüğünü ve alt sıraya yerleştiklerini, daha evvelki mal satımlarında davacı yanın satış bedelini almasına muvafakat ettiklerini, takibin muvazaalı olması halinde böyle bir muvafakati vermeyeceklerini; alacaklarının bonoya dayandığını ve aksi iddiaların senetle kanıtlanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 30.07.2009 No : 514/363 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin Antalya Hurma köyünde bulunan ... Apart Hotel’in sahibi olduğunu, burayı 15.04.1999 tarihinde 4 yıllığına borçlu ... AŞ.’ne kiraya verdiğini, ...’ın da kefil olduğunu, kira bedellerine karşılık bonolar alındığını, alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin dava dışı borçluya verdiği borç para karşılığında takip konusu bonoyu aldığını, paranın banka kanalıyla aktarıldığını; takibin hızlandırılması için hiç bir girişimde bulunulmadığı gibi, teminat yatırmak suretiyle ihtiyati haciz kararı alındığını; öte yandan sadece bedeli paylaşıma konu taşınmazın değil, borçlunun başka mallarının da haczedildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
-Asıl davada davacı karşı davada davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; Asıl dava, sıra cetvelindeki sıraya ve alacağın muvazaa iddiasına dayalı itiraza ilişkindir. Karşı dava ise, muvazaa iddiasına dayılı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir. Somut olayda, asıl davada davacı vekili öncelikli olarak sıra cetvelinde .... ve .... sırada yer alan davalıların yaptığı ... takibindeki ödeme emirlerinin tebliğinin usulsüz olması nedeniyle takiplerin ve dolayısıyla hacizlerin kesinleşmediğini ileri sürmüştür. Sıra cetvelinde .... sırada yer alan ... .... ......
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, sıra cetveline yapılan itiraza ilişkindir....