Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, dairemizin 02.04.2015 tarihli bozma ilamında muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalıda olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün bulunan çek ve bononun alacağın varlığını ispatlamaya tek başına elverişli olmadığının belirtildiği ve davalıların da alacaklarını ispata yarar şekilde birbirini teyit eden başkaca delil sunmamış olması karşısında aksi düşünce ve yanılgılı gerekçelerle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklı ...'a düştüğü, ancak davalının alacağının gerçek bir alacağı dayandığı iddiasını HMK'nın 200 vd. maddelerince yazılı bir delil ile ispatlayamadığı gerekçesiyle, bu davalıya yönelik davanın kabulüne, sıra cetveline itiraz davasının borçluya karşı açılamayacağı gerekçesiyle davalı-borçlu ...'a yönelik davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 07.01.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 14.01.2013 olarak yazılmış olması, HMK'nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine ya da re'sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sayman mutemet alındısından davacı ...'nın alacaklı olduğu icra takibinin davalı ...'...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.02.2010 No : 228-48 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili davacının iddialarının yersiz ve bir kısmının kıymet takdiriyle ilgili bulunduğunu, takibe dayanak kıldıkları bononun da illetten mücerret bir kıymetli evrak niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 10.12.2007 No : 175-453 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkili ile dava dışı borçlunun aynı iş çevresinde olduklarını, sürekli biçimde alış veriş yaptıklarını ve 2.953.000,-YTL alacaklı bulunduklarını; takip dayanağı bononun ticari kayıtlarında yer aldığını ve takiplerinin davacı yanca girişilen takipten önceki tarihli olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :11.03.2010 No :136-66 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili borçlunun emlak komisyoncusu olduğunu, müvekkiline ait evi 43.000,-TL’ye harici sözleşme ile satın aldığını, işlemler için müvekkilinin vekaletname verdiğini ve doğabilecek zararlar için teminat bonosu aldığını, borçlunun satış bedelini ödememesi üzerine elindeki bonoyu takibe koyduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi : İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava geçersiz rehin hakkına dayanan davalının sıra cetvelinde üst sıraya alınmasının doğru olmadığı iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesi'nce geçerli bir rehin akdinin mevcut bulunup bulunmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği ve bunun için genel mahkemelerin görevli bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca rehin, bir alacağın diğer alacaklara göre önceliğini, bir diğer ifade ile sırasını belirleyen bir haktır....

              iddiasına dayalı olarak açılan sıra cetvelinin iptali ve sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalıda olduğunu, ayrıca Ordu 2....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :9.2.2006 Nosu :458-27 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin araç alım satımı ile iştigal ettiğini, dava dışı borçluya sattığı araçların satış bedelinin teminatı olmak üzere araçlara haciz konulduğunu, araçların satışlarının noterden yapıldığını ve fatura düzenlendiğini; düzenlenen faturaların açık olduğunu ve dava dışı borçlu şirketin faturalara itiraz etmediğini; İcra Mahkemesi'nde görülen bir başka dava nedeniyle de borcun ikrar edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Dava, muvazaa iddiasına dayalı dayalı, alacağının sıra cetvelinden çıkartılması istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı ( muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Bu davada ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır....

                  Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır. Mahkemece eda hükmü kurulmuş ise de hüküm fıkrasının 1. bendindeki, "davalıya ayrılan paydan davacının ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8769 Esas sayılı takip dosyası ve ... 1....

                    UYAP Entegrasyonu