in paylaşıma konu taşınmazla ilgili tasarrufun iptali davası açmadığı bu nedenle sıra cetvelinde yer alamayacağından sıra cetvelinde çıkarılmasına, İsmaile yönelik davanın reddine, asıl davada davacı ... her ne kadar davalı ...'nın alacağının muvazaalı olup gerçekte böyle bir alacak bulunmadığını iddia etmiş ise de; muvazaa iddiası ispat edilemediğinden ... 2. İcra Müdürlüğünün 2003/105 takip sayılı dosyada sıra cetvelinin alacak muvazaası nedeniyle iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda ihtiyati haciz sahibi alacaklıların İcra ve İflas Kanunu'nun 100 ncü maddesindeki belgelere dayanmadıkları, davalılardan ... ve .....’in de sıra cetveline yönelik bir itirazları olmadığı anlaşıldığından; bu iki davalı dışında kalan davalılara sıra cetvelinde pay ayrılmasına yasal imkan bulunmadığı ve artacak para üzerine davacı dosyasından haciz konulduğu göz önüne alınmalı; öte yandan davacının yukarıda adı geçen iki kişi aleyhine genel mahkemede muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davası açtığı da dosya içeriğinden anlaşıldığından, söz konusu davalarının sonucu da beklenmek suretiyle bir karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.5 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :07.04.2009 Nosu : 545-127 Taraflar araSındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuluP düşünüldü. -KARAR- Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkili ile dava dışı borçlu arasında araç satımı ile ilgili sözleşme yapıldığını ve bedel bakımından alacaklı konuma geldiklerini; düzenlenen bonoya dayalı olarak da icra takibi yaptıklarını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Bu durumda Mahkemenin Kompen'ce yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarıca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmamıştır. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkin davalarda ispat yükünün davalı da olduğu, davalı alacaklının, alacağını ispat etmesi gerektiği ancak davalı ... 'ın alacağını usulüne uygun delilllerle ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı ... dosyasına ayrılan payın davacı dosyasına ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, borçlunun maaşının 1/4'ü üzerine konulan hacizler, borçlunun görev yaptığı .....'ce sıraya konulmuş olup, davacı tarafça ....'ce yapılan bu sıralamada 1. sırada yer verilen davalı ...'ın alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 140/1. maddesinde ....'nce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir....
Bu durumda mahkemece, sıra cetveline itiraz davasında karşı dava yolu ile sıra cetveline itiraz edebileceğinin kabulünün, hakdüşürücü sürenin karşı dava yolu ile aşılması anlamına geleceği, sıra cetveline karşı hak düşürücü süre içinde karşı davanın açılmadığı gerekçesiyle, süreye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca karşı davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün asıl ve karşı dava yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği hususu da gözardı edilerek ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Yasal dayanağı İİK'nın 142. maddesinin birinci fıkrasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi'nin 04/06/2013 tarih 2013/2427 Esas 2013/3765 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi sıra cetveline itiraz davaları kurul olarak sıra cetveline giren yada girme hakkı bulunduğu halde sıra cetveline alınmayan alacaklılar tarafından aynı iştirak derecesi içerisinde bulundukları yada üst sırada bulunan alacaklılara karşı açılacağı, davacının talebinin sıra cetvelinin 1.sırasında bulunan davalı T3 alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayalı olduğu, İcra İflas Kanunu'nun 140/1. maddesinde, İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/6 E sayılı dosyasında görülen davanın da aynı sıra cetveline itiraz olduğu gözetilerek, HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca birbiri ile bağlantılı olduğunun kabulü ile, önce esasa kaydı yapılan dosya ile birleştirilmek üzere hükmün re'sen bozulması gerekmiştir. 2- Bozma nedenine göre, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir 3- Kabule göre, sıra cetveline itiraz davalarında tahsil hükmü içeren eda hükmü kurulmadığından, maktu tarife üzerinden belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan dava, birden fazla alacaklı tarafından açılır ve kabul edilirse; davacı alacaklılar sıra cetveline göre davalı alacaklıya isabet eden paydan alacaklarını temin edeceklerdir. Bu tutar davacı alacaklıların sıra cetveline göre istifade edebilecekleri alacak tutarı ile yargılama giderlerinden ibarettir. Artan para olursa davalıya bırakılacaktır....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin, borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4174 Esas, 2019/3990 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen alacaklıya düşer. Alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir....
Müdürlüğü'nün 2008/2344 (eski 2007/498) Esas sayılı dosyasının sıra cetvelinde ....sırada yer almasına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. ... ve İflas Kanunu’nun 142. maddesinin ....fıkrasına göre “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin ... edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir”. Bu hükümle, sıra cetvelinde yer alan bir alacaklının diğer alacaklıların alacağının esas ve miktarına itiraz etmeleri düzenlenmiştir. Sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı yoktur....