Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; 14/08/2012 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle %22 sürekli göremezlik derecesi ile gelir bağlandığını, bu oranın hak kaybına neden olacağını ileri sürerek sürekli göremezlik derecesinin tespitini talep etmiştir. Mahkememizce kurumun sürekli göremezlik tespitinin dayanağı olan hastane raporları ve davacının tedavi gördüğü hastanelerden alınan raporlar getirtilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmıştır. Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu'nun 21/10/2019 tarihli raporuna davacının sürekli göremezlik derecesinin 29,2 olduğu tespit edilmiş, bu oran kurum tarafından tespit edilen sürekli göremezlik oranı ile çelişkili olduğundan Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurul'dan yeniden rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu'nun 17/09/2020 tarihli raporuna göre sürekli göremezlik derecesi %29,2 olarak tespit edilmiştir. Davacının aylık bağlama kararı incelendiğinde; %30,6 sürekli göremezlik derecesi ile gelir bağlandığı anlaşılmıştır....

Sigortalının sürekli göremezlik geliri, a) Geçici göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi, b) Geçici göremezlik tespit edilemeden sürekli göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini takip eden aybaşından başlar." Anılan düzenlemeler uyarınca sigortalının sürekli göremezlik geliri alabilmesi için meslekte kazanma gücünün % 10 oranında azalmış bulunması ve azalma olan tarihin tespiti gerekmektedir. Çalışma gücü kaybı ile kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybının tespitinde izlenecek yol 506 sayılı Kanunun 109....

Somut olayda; Mahkemece, davacının sürekli göremezlik derecesinin başlangıç tarihi belirlenmeden ayrıca davacının Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca belirlenen sürekli göremezlik derecesine itiraz etmediği, bu nedenle davalı tarafın lehine usulü kazanılmış hak doğduğu iddiasının da araştırılıp değerlendirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; Adli Tıp 2. Üst Kurulu’ndan ek rapor alınarak davacının sürekli göremezlik derecesinin başlangıç tarihinden itibaren mi %17.2 olduğunun yoksa sonradan mı yükseldiğinin, sonradan yükselmiş ise hangi tarihte yükseldiğinin belirlenmesi; davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu kazası nedeniyle açılan Bursa 16. İş Mahkemesinin 2020/23 E. (Bursa 9....

GEREKÇE : Dava, sürekli göremezlik derecesi tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurum tarafından davacının sürekli göremezlik derecesinin ilk olarak 11.08.2016 Tarihli sağlık raporu ile E cetveline göre %8 olarak belirlendiği, 06.05.2019 Tarihli Yüksek Sağlık Kurulu raporunda ise davacının sürekli göremezlik derecesinin E cetveline göre yine %8 olarak belirlendiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 13.01.2020 Tarihli raporunda ise E cetveline göre %16,2 olarak belirlendiği, raporlar arasındaki çelişki nedeniyle dosyanın Adli Tıp İkinci Üst Kurulu'na gönderildiği ve 31.03.2020 Tarihliraporda; sürekli göremezlik derecesinin E cetveline göre %16,2 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Sürekli göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Yasa'nın "Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları"na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanun'un 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır....

Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Eldeki davada davacının açtığı ve kesinleştiği anlaşılan sürekli göremezlik derecesinin tespiti ve gelir bağlanması ile Kurumdan tahsili istemine yönelik olarak açılan ilk davanın yargılaması sürerken, 26.10.2011 tarihli celsede davacının sürekli göremezlik geliri bağlanması ve davalı Kurumdan tahsili istemine yönelik talebinin tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği, eldeki davada ise sürekli göremezlik derecesinin tespitine yönelik verilen ilk kararın kesinleşmesi üzerine Kurumca gelir bağlanması ve ödenmesi nedeniyle konusuz kaldığı anlaşılmış olmakla, esasen...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tespit edilen sürekli göremezlik derecesinin yüksek olduğunu, Sağlık Kurulu raporu ile ATK. 2. Üst Kurulu raporu arasında çelişki olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür. İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; davacının, 06/04/2015 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle sürekli göremezlik derecesinin belirlenmesine ilişkindir. Çalışma gücü kaybı ile kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybının tespitinde izlenecek yol 506 sayılı Kanunun 109....

    DAVA Davacı vekili, müvekkilinin 27.02.2015 tarihinde geçirdiği kazası sonucunda sürekli göremezlik derecesinin tespiti ile kaza tarihi 27.02.2015 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tespitine ve bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 27/07/2017 tarihli ve 965 Karar nolu raporu ile davacının sürekli göremezlik derecesinin %32,2 olarak tespit edildiği, ancak sürekli göremezlik derecesinin hangi tarihten itibaren başladığı yönünde bir tespit yapılmadığı görülmektedir.Mahkemece davacının sürekli göremezlik derecesinin hangi tarihten itibaren başladığı hususunda rapor almadan karar verilmesi hatalıdır.Mahkemece bu husustaki eksiklik giderilerek davacının sürekli göremezlik derecesinin hangi tarihten itibaren başladığı yönünde rapor alındıktan sonra ve kurum tarafından verilen raporlarda davacının baştan itibaren sürekli göremezlik oranının % 0 olarak kabul edildiği de dikkate alınarak, davacıya geçici göremezlik ödeneği ödenip ödenmediği ödenmiş ise ödeme tarih aralığı da araştırılarak ve yasal düzenleme gözetilerek yapılacak değerlendirme sonucu sürekli göremezlik gelirinin başlangıç tarihinin saptanması gereklidir....

      İş Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, yargılama esnasında SGK tarafından belirlenen %24 maluliyet oranına karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna yaptıkları itirazın reddine karar verildiğini, talepleri üzerine anılan dava dosyasının, sürekli göremezlik derecesinin tespiti için Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'na gönderildiğini, yapılan incelemede; davacının, sürekli göremezlik derecesinin %40 olarak belirlenmiş olduğunu, %40 maluliyet oranı üzerinden kazası geliri bağlanması taleplerinin davalı SGK tarafından bu oran üzerinden kesinleşmiş yargı kararı bulunmadığı gerekçesi ile reddolunduğunu, Ankara 2....

      İş Mahkemesinin 2020/37 E. sayılı dosyası ile işveren aleyhine açtıkları tazminat davasının yargılamasında davacının sürekli göremezlik derecesinin %52 olduğunun bildirilmesi üzerine sürekli göremezlik derecesinin tespiti için dava açmaları yönünde süre verildiğini, sürekli göremezlik derecesinin güncellenmesi için Kuruma başvurduklarını ancak Kurumun bu taleplerine olumlu cevap vermediğini ileri sürerek davacının sürekli göremezlik derecesinin tespiti ile tespit edilen oran üzerinden gelir bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının maluliyet oranının artmasında kendi kusuru ve ihmalinin bulunduğunu, tedavi olduğu dönemde kavgaya karışması nedeniyle 2. ameliyatını olduğunu bu nedenle ikinci ameliyat ile kaza arasında illiyet bağı olup olmadığının da araştırılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu