Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı sigortalının yargılama sırasında 20.09.2006 tarihinde vefat etmesi nedeniyle 2. kaza sonucu oluşan sürekli göremezlik derecesinin tespit edilemediği, yasal mirasçılarının davaya devam ettikleri, 01.09.2004 tarihindeki zararlandırıcı olay nedeniyle oluşan göremezlik derecesinin arazlarının ve ayrıntılı muayene bulgularını içeren sağlık kurulu raporunun dosyada bulunamadığından tespit edilemediğinin Kurumca bildirildiği, hükme esas alınan 10.02.2012 tarihli maddi tazminat bilirkişi raporunda 2. kaza sonucu oluşan göremezlik derecesinin tespit edilememesi nedeniyle % 0 esas alınarak hesaplama yapıldığı, anlaşılmıştır. Davanın niteliğine göre, sigortalıda oluşan sürekli göremezlik oranının, sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile tazminatın miktarını doğrudan etkilediği açıktır....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 07.09.2007 tarihinde davalı işverene ait işyerinde çalışırken sağ elinden yaralandığı, SGK Başkanlığı Maluliyet ve Sağlık Kurulları Dairesi Başkanlığınca % 23,2 oranında Sürekli göremezlik derecesinin tespit edildiği, davalı tarafın belirtilen orana itirazı üzerine SSYSK'nın 04.05.2012 tarihli kararıyla sürekli göremezlik derecesinin % 18,2 olarak belirlendiği ve davacı vekilinin 19.12.2012 tarihli celsede belirlenen bu orana bir itirazlarının olmadığını beyan ettiği, davalı tarafın itirazı üzerine ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 27.12.2013 tarihli kararıyla sürekli göremezlik derecesinin % 20,2 olarak belirlendiği, ve yine davalı tarafın itirazı üzerine Adli Tıp Genel Kurulunun 30.10.2014 tarihli kararıyla sürekli göremezlik derecesinin % 23,2 olarak belirlendiği ve bu oranın hükme esas alındığı anlaşılmaktadır....

      İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; davacının 27/10/2014 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle uğradığı sürekli göremezlik derecesinin ve sürekli göremezlik geliri bağlanmasına hak kazanıp kazanmadığının tespitine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 19. maddesine göre; "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendiren sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli göremezlik gelirine hak kazanır. Sigortalının sürekli göremezlik geliri, a) Geçici göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi, b) Geçici göremezlik tespit edilemeden sürekli göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini takip eden aybaşından başlar."...

      Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Türkiye Taş Kömürü İşletmelerinde 1959 yılından 1984 yılına kadar çalıştığı, ilk olarak davacının sürekli göremezlik derecesinin 11,2 olarak tespit edildiği ve davacıya 19.3.1990 tarihinden itibaren bu oran üzerinden aylık bağlandığı, SSK ... Meslek Hastalıkları Hastanesi'nin 18.11.2005 tarihli raporunda sürekli göremezlik oranının 19,2 ye yükseldiği, gelirinin 01.12.2005 tarihinden itibaren artırıldığı, davalı Kurumun, ... Uzun ......

        İhtisas Kurulu'ndan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp 2. Üst Kuruluna (Genel Kurul) gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Sigortalının sürekli göremezlik derecesine itiraz edilmesi halinde; anılan yasal prosedüre uygun olarak sürekli göremezlik derecesinin belirlenmesi, yapılacak inceleme sonucunda sürekli göremezlik derecesinin Kurumca belirlenen oranın altına düşmesi durumunda bu değişiklik, dava dışı sigortalının hak alanını ilgilendirdiğinden ve sigortalının taraf olduğu bir davada sonuçlandırılması gerektiğinden davalı tarafa, sigortalı ile Kuruma karşı göremezlik derecesinin belirlenmesi için dava açmak üzere süre verilmesi, açılacak davanın sonucunun beklenmesi, sürekli göremezlik derecesinin kesinleştirilmesinden sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/878- 2020/225 DAVA KONUSU : Tespit KARAR : Bursa 6. İş Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirkette çalışırken 11/03/2016 tarihinde kazası geçirdiğini, sürekli göremezlik derecesi %10'un altında olduğu gerekçesiyle gelir bağlanmadığını, Bursa 4. İş Mahkemesinin 2017/599 E. sayılı dosyası ile işveren aleyhine açtığı tazminat davasında sürekli göremezlik derecesinin %13.1 olarak belirlenmesi üzerine gelir bağlanması için yeniden müracaat ettiklerini ancak Kurumun taleplerinin reddine karar verdiğini ileri sürerek davacının sürekli göremezlik derecesinin tespitine ve sürekli göremezlik geliri bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 20.04.2004 tarihinde meydana gelen kazası nedeniyle Kurumca belirlenen sürekli göremezlik oranına itiraz ile sürekli göremezlik derecesinin tespiti ve kısa vadeli sigorta kollarından gelir bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne; davacıya 22.11.2011 tarihi itibari ile gelir bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir....

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurum sigortalısı T3'nin davacıya ait işyerinde çalışırken 30/11/2011 tarihinde kazası geçirdiğini, Kurum tarafından davacı şirket aleyhine açılan Mahkemenin 2016/697 E. sayılı rücuan tazminat davasında verilen kararın istinaf incelemesi sonucu "davalı sigortalının sürekli göremezlik derecesinin kesinleştirilmesi gerektiği" belirtilerek kaldırılması üzerine Mahkemece eldeki davanın açılması için davacıya süre verildiğini ileri sürerek sigortalının 30/11/2011 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle uğradığı sürekli göremezlik derecesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı işverenin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, anılan kazası nedeniyle sigortalıya %53 oranında sürekli göremezlik derecesi üzerinden gelir bağlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 05.05.1999 tarihinde yüksekten düşmek sureti ile kaza geçirdiği, davalı Kurum tarafından olayın kazası olarak kabul edildiği ve davacıya %20 göremezlik oranı üzerinden sürekli göremezlik geliri bağlandığı, davacının, 31.08.2012 tarihli dilekçe ile davalı Kurum'a başvurarak sürekli göremezlik derecesinin yeniden değerlendirilmesini talep ettiği, davalı Kurum tarafından 11.10.2012 tarihli yazı ile davacıya; %20 olan sürekli göremezlik derecesinin değişmediğinin, bakıma muhtaç durumda olmadığının, kontrol muayenesinin gerekmediğinin bildirildiği, davacının itirazı üzerinde davalı Kurum Yüksek Sağlık Kurulu'nun 26.09.2012 tarihli kararında; Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde; geçirmiş olduğu kazası nedeni ile davacının maluliyet oranının %20 olduğunun, sürekli bakıma muhtaç olmadığının, kontrol muayenesinin gerekmediğinin bildirildiği, mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği, 3....

            İş kazası ve sürekli göremezlik tespitleri yönünden, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün İş kazası ve sürekli göremezlik tespitine ilişkin bölümünün ONANMASINA, 2- Davalı Kurumun , hükmün kaza tarihinden itibaren gelir bağlanmasına ve bağlanacak gelirden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline dair temyiz incelemesine gelince; Sürekli göremezlik gelirinin, kaza tarihinden değil, sürekli göremezlik durumunu tespit eden ilgili sağlık raporunu takip eden aybaşından itibaren bağlanacağı gözetilmeksizin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumunun 19. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu