Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 05.05.1999 tarihinde yüksekten düşmek sureti ile kaza geçirdiği, davalı Kurum tarafından olayın kazası olarak kabul edildiği ve davacıya %20 göremezlik oranı üzerinden sürekli göremezlik geliri bağlandığı, davacının, 31.08.2012 tarihli dilekçe ile davalı Kurum'a başvurarak sürekli göremezlik derecesinin yeniden değerlendirilmesini talep ettiği, davalı Kurum tarafından 11.10.2012 tarihli yazı ile davacıya; %20 olan sürekli göremezlik derecesinin değişmediğinin, bakıma muhtaç durumda olmadığının, kontrol muayenesinin gerekmediğinin bildirildiği, davacının itirazı üzerinde davalı Kurum Yüksek Sağlık Kurulu'nun 26.09.2012 tarihli kararında; Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde; geçirmiş olduğu kazası nedeni ile davacının maluliyet oranının %20 olduğunun, sürekli bakıma muhtaç olmadığının, kontrol muayenesinin gerekmediğinin bildirildiği, mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği, 3....

    İş kazası ve sürekli göremezlik tespitleri yönünden, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün İş kazası ve sürekli göremezlik tespitine ilişkin bölümünün ONANMASINA, 2- Davalı Kurumun , hükmün kaza tarihinden itibaren gelir bağlanmasına ve bağlanacak gelirden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline dair temyiz incelemesine gelince; Sürekli göremezlik gelirinin, kaza tarihinden değil, sürekli göremezlik durumunu tespit eden ilgili sağlık raporunu takip eden aybaşından itibaren bağlanacağı gözetilmeksizin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumunun 19. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Sigortalının, 01.01.2013 tarihinde sürekli göremezlik kontrol muayene kaydı bulunduğu anlaşılmakla, 1 -Sigortalının sürekli göremezlik oranının kesinleşip kesinleşmediği, kurumdan araştırılmalı; 2 -Sürekli göremezlik oranı değişmiş ise, değişen sürekli göremezlik oranına göre ilk pesin sermaye değer tablosu Kurumdan celbedilip, gelir başlangıç tarihinden sürekli göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik oranına karşılık gelen gelirin ne kadar olduğu Kurumdan sorulmalı; 3 -Sürekli göremezlik oranındaki değişim, gelirin kesilmesine neden olmuş ise, fiili ödeme miktarı Kurumdan sorulmalı; Açıklanan hususlar ile ilgili bilgi ve belgelerin kurumdan celbiyle, eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar...

        Öte yandan, sürekli göremezlik oranının tespiti tazminat davasında belirlenmiş olup, belirtilen davada SGK taraf değil ise de, göremezlik ve malüliyet tespit işlemlerinde aynı prosedürün takip edildiği yani adli tıp kurullarından rapor alınarak sonuca gidildiği, ayrıca sürekli göremezlik derecesinin tespiti davalarında işverenin davaya katılması zorunlu iken, bu davada işveren davaya dahil edilmemiş ise de, sürekli göremezlik oranı % 10'un altında kalıp davacıya sürekli göremezlik geliri bağlanamayacağı gözetilerek bu husus kaldırma nedeni yapılamamıştır. Bu nedenlerle dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Öte yandan, sürekli göremezlik oranının tespiti tazminat davasında belirlenmiş olup, belirtilen davada SGK taraf değil ise de, göremezlik ve malüliyet tespit işlemlerinde aynı prosedürün takip edildiği yani adli tıp kurullarından rapor alınarak sonuca gidildiği, ayrıca sürekli göremezlik derecesinin tespiti davalarında işverenin davaya katılması zorunlu iken, bu davada işveren davaya dahil edilmemiş ise de, sürekli göremezlik oranı % 10'un altında kalıp davacıya sürekli göremezlik geliri bağlanamayacağı gözetilerek bu husus kaldırma nedeni yapılamamıştır. Bu nedenlerle dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        in 04.12.2012 tarihinde kazası geçirdiğini, Kurumca sigortalının sürekli göremezlik derecesinin %17 olarak belirlendiğini ve sigortalıya bu oran üzerinden gelir bağlandığını, davalı sigortalı tarafından aynı Mahkemenin 2017/202 E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine tazminat davası açıldığını, anılan davada düzenlenen Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu raporunda sigortalının sürekli göremezlik derecesinin %2.2 olarak belirlendiğini ileri sürerek davalının meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitini istemiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Davanın kabulü ile, Davalı ...'in 04.12.2012 tarihli kazası sebebiyle meslekte kazanma gücünü %2,2 oranında kaybettiğinin tespitine" karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

          İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; davacıya ait yerinde çalışan davalı sigortalı T7'nın 09/03/2014 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle uğradığı sürekli göremezlik derecesinin tespiti talebine ilişkindir. Çalışma gücü kaybı ile kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybının tespitinde izlenecek yol 506 sayılı Kanunun 109....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının meslek hastalığı sonucu sürekli göremezlik derecesinin 17.02.2011 tarihinde % 0 olarak tespit edildiği, bu oranın zaman içinde artış gösterdiği ve 06.03.2014 tarihli sağlık kurulu raporuna göre % 20'ye yükseldiği, davacı tarafın bu yükselme nedeniyle işbu davayı açtığı, belirlenmiş olan % 20 oranındaki sürekli göremezlik derecesine yargılam sırasında davalı tarafın itiraz etmesi üzerine SSYSK'ca sürekli göremezlik derecesinin % 26,2 olarak belirlendiği ve yine bu orana davalı tarafın itirazı üzerine ... Kurulu'nca da % 26,2 olarak belirlendiği, davacı tarafça bu kez sürekli göremezlik derecesinin % 26,2'ye yükselmesi nedeniyle oluşan % 6,2 oranındaki fark maluliyete dayanarak 21.12.2015 tarihinde manevi tazminat davası açtığı ve sonradan açılan bu davanın eldeki bu dava ile bileştirildiği, her iki davanın da kabulü sonucunu doğurur nitelikte karar verildiği anlaşılmıştır....

            Davalı SGK vekili, daha önce tespit edilen sürekli göremezlik derecesinin mahkeme vasıtasıyla tespitinde davacının hukuki yararının bulunmadığını, açılan davanın tespit davası maiyetinde olup Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, kendilerine husumet yöneltilmesinin de hatalı olduğunu belirterek davanın görev ve husumet itirazında bulunarak kararı istinaf etmiştir. Davalı Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ vekili, husumet itirazında bulunarak kararı istinaf etmiştir. Dava, kazası sebebiyle sürekli göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, 1996 yılında meydana gelen kazası nedeniyle sürekli göremezlik derecesinin tespiti ve sürekli göremezlik geliri bağlanarak ödenmeyen gelirlerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

              UYAP Entegrasyonu