Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin ifası amacıyla yüklenici davalıya yapılan temliklerin iadesi istemi, sözleşmenin geriye etkili feshi talebini de içerdiğinden ve buna yönelik davada, paydaşların oybirliğini gerektiren önemli tasarruflardan olduğundan, diğer paydaşların davacı tarafından açılan davaya onay vermeleri; vermemeleri halinde de davaya katılmaları zorunludur. O halde, diğer paydaşlar ...ve..., davalı yüklenici ile “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” yapmış olmaları ve (16) parseldeki bağımsız bölümlerini, gerçekte satış sebebiyle değil, sözleşmenin ifası amacıyla davalı yükleniciye temlik etmiş iseler, onların davaya onaylarının alınması; olmadığı takdirde davaya dahil edilmeleri için mahkemece, davacıya uygun mehil verilmelidir. Bu hususun mahkemece araştırılmaması bozma nedeni olduğu halde; Dairemizce de, maddi hata sonucu bozma ilamında gösterilmemiş olduğundan, yerel mahkeme kararının bu sebeple de bozulması gerekmektedir....

    Asıl dava sözleşmenin aynen ifası, olmadığı takdirde tazminat istemine, birleşen dava tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada, sözleşmenin aynen ifası talebinin reddine, tazminat isteminin kabulüne, birleşen davada tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Tokat otobüs terminali işletmeciliği için açılan ihaleyi kazandıklarını, ihale sonrası davalı ile 04.11.2010 tanzim, 01.01.2011 başlangıç tarihli, beş yıl süreli sözleşme imzaladıklarını, davalı belediyenin teslimden kaçındığı gibi 14.12.2010 tarihinde aldığı kararla sözleşmeyi tek yanlı olarak feshettiğini belirterek öncelikle sözleşmenin aynen ifasına, olmadığı takdirde yoksun kalınan kazanç kaybı olarak şimdilik 20.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      Bu koşul, sözleşmenin ifası için “erteleyici şart” niteliğindedir. “Erteleyici koşulu” düzenleyen BK'nın 149. maddesi gereğince, bir sözleşmenin koşulu olan borcun varlığı, kesin olmayan bir olayın gerçekleşmesine ertelenmişse, o sözleşme, koşula bağlı sözleşme olur. İki taraf başka türlü kararlaştırmamışlarsa, koşula bağlı sözleşme, ancak koşulun gerçekleştiği andan başlayarak sonuç doğurur. Yüklenici şirket tarafından dava dışı intifa hakkı sahibi ...'in intifa hakkının son bulması için hiçbir işlem yapmadığı anlaşıldığı gibi; yüklendiği bu ediminin ifasını engelleyen haklı hukuksal sebeplerin varlığı da davalı yüklenici tarafından yasal delillerle kanıtlanamamıştır. O halde uzunca bir zaman geçmiş olmasına karşın BK'nın 149. maddesi hükmünde öngörülen erteleyici şart gerçekleşmediğinden sözleşmenin ifası olanağı da kalmamıştır....

        ya devrettiği ve bu şekilde davacı tarafından pay devri yapıldığı anlaşılmakla birlikte davalılar vekili cevap dilekçesinde tapudaki 03.01.2003 günlü devrin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin ifası zımnında verilmediğini kabul ettiği ve davacı dahi tupadaki satış işlemini sözleşmede kendisine düşen pay devri ediminin ifası için değil İl İdare Kurulu'nun vereceği para cezasından kurtulmak amacıyla yaptığını ileri sürdüğü bu suretle pay devrinin de sözleşmenin ifası amacıyla yapılmadığı anlaşıldığından sözleşmenin geçerli hale geldiği ve geçersizliğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması olacağının kabulü mümkün değildir. Davalılar, davacı arsa sahibinin hissesini bedelini ödeyerek satın aldıklarını ve bu şekilde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin sona erdiği ve geçersiz olduğunu savunmuş iseler de, özellikle devrin gerçek satış olduğu ve bedelini ödediklerini yasal delillerle kanıtlayamamışlardır....

          Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile müvekkil şirketin gecikmeden kaynaklı olarak uğradığı tüm zararları talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla sözleşmesinin aynen ifası ve bu nedenlerle davacıların sözleşmeler konusu taşınmaz üzerindeki meskenleri tahliyesi ile tüm aboneliklerin iptal edilerek taşınmazın inşaata uygun şekilde müvekkil şirkete teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmesinin feshi konusunda mahkeme kararının olmadığı, taraf iradelerinin uyuşmadığı, davalı - karşı davacının sözleşmenin aynen ifasını talep ettiği, davacı arsa sahiplerinin ihtara rağmen parsel üzerindeki meskenleri boşaltmadığı, davalı yüklenici firma yönünden akde dair temerrüdün oluşmadığı gerekçesi ile tapu kaydındaki şerhin kaldırılması talebinin yerinde olmadığı, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Bu süre içinde de davalı şirketin sözleşmenin ifası yönüne bir çalışma olmamıştır. Sözleşmeden sonra davalı şirket, ne Gemlik Belediyesi ne de Gemlik Tapu Müdürlüğü nezdinde bir başvuru yapmıştır. Oysa sözleşmeden sonra aradan geçen beş yıl içinde davaya konu parsellerin olduğu taşınmaz büyük değer kazanmış ve sözleşmede yazılı edimler arasındaki oran davacılar aleyhine bozulmuştur. Davacıları arayan birçok yüklenici hem daha iyi teklif sunmakta, hem de sözleşmenin ifası konusunda güvence vermektedir. Davalı şirketin ise elinde hiçbir inşaat yoktur. Bu da sözleşmenin ifası konusunda davacılarda ciddi endişeye yol açmıştır. Taraflar sözleşmenin 3. Maddesinde yazılı: '' Sözleşmeden sonra 2 yıl içerisinde inşaat ruhsatı alınamazsa taraflar karşılıklı tekrar görüşerek durum değerlendirmesi yaparak, gerekirse sözleşme fesih edilecektir '' hükmü uyarınca değişen sözleşme koşullarını konuşmak ve yeniden değerlendirmek üzere 2017 yılı Mart ayı içinde bir araya gelir....

            Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen itirazın iptali davasındaki davacı ... vekilinin tüm, asıl ve karşı davadaki taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin belirlenen sürede ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi, karşı-dava ise, arsadaki ayıp nedeniyle sözleşmeye konu inşaatın yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle arsa malikine ödenen kiranın istirdadı, sözleşmenin ifası uğruna yapılan giderler ve sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle oluşan kazanç kaybının tahsili istemlerine ilişkindir. Asıl ve karşı davada taraflar karşılıklı olarak ifası mümkün olmayan sözleşmenin feshini istemiştir....

              Bu süre içinde de davalı şirketin sözleşmenin ifası yönüne bir çalışma olmamıştır. Sözleşmeden sonra davalı şirket, ne Gemlik Belediyesi ne de Gemlik Tapu Müdürlüğü nezdinde bir başvuru yapmıştır. Oysa sözleşmeden sonra aradan geçen beş yıl içinde davaya konu parsellerin olduğu taşınmaz büyük değer kazanmış ve sözleşmede yazılı edimler arasındaki oran davacılar aleyhine bozulmuştur. Davacıları arayan birçok yüklenici hem daha iyi teklif sunmakta, hem de sözleşmenin ifası konusunda güvence vermektedir. Davalı şirketin ise elinde hiçbir inşaat yoktur. Bu da sözleşmenin ifası konusunda davacılarda ciddi endişeye yol açmıştır. Taraflar sözleşmenin 3. Maddesinde yazılı: '' Sözleşmeden sonra 2 yıl içerisinde inşaat ruhsatı alınamazsa taraflar karşılıklı tekrar görüşerek durum değerlendirmesi yaparak, gerekirse sözleşme fesih edilecektir '' hükmü uyarınca değişen sözleşme koşullarını konuşmak ve yeniden değerlendirmek üzere 2017 yılı Mart ayı içinde bir araya gelir....

              Uyuşmazlık sözleşmenin ifasından kaynaklanmaktadır. Kural olarak Devlet İhalesinde eser sözleşmesinin yapılması aşamasına kadar ortaya çıkan uyuşmazlıkların giderilmesi yeri İdari Yargı, sözleşmenin imzalanmasından sonra doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri ise Adli Yargıdır. Somut olayda sözleşmenin ifası aşamasında çıkan uyuşmazlığın Adli Yargı yerinde giderilmesi gerekirken, mahkemece yanılgıya düşülerek İdari Yargının görevine girdiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olamamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Davacının temyiz itirazlarının kabulüne temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Dairesi'nin 22.11.2018 gün ve 2016/2474-2018/5441 sayılı ilamı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle adi yazılı düzenlenmiş olmakla birlikte imar sonucu 4379 ada 1 parsel numarasını alan 620 ada 24 parselde tapu devri yapılmış olması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması niteliğinden olacağından geçerli olan sözleşmenin 19. maddesindeki ceza-i şart, düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 158/1. maddesinde tanımlanan seçimlik ceza olup davacı tarafça sözleşmenin ifası doğrultusunda talepte bulunulması sebebiyle istenmesi mümkün olmadığından mahkemece ceza-i şart talebinin reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden...

                  UYAP Entegrasyonu