Davacı sözleşmenin ifası nedeniyle hak edişlerinden yapılan haksız kesintilerin tahsili isteminde bulunmuştur. Davanın niteliği itibariyle ve dava değerine göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. O halde mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde ... 2012/16928-18870 mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 21,15 TL peşin alınan harcın temyiz edene iadesine, 10.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı sözleşmenin ifası nedeniyle hak edişlerinden yapılan haksız kesintilerin tahsili isteminde bulunmuştur. Davanın niteliği itibariyle ve dava değerine göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. O halde mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde ... 2012/16930-18690 mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 21,15 TL peşin alınan harcın davacıya iadesine, 10.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı sözleşmenin ifası nedeniyle hak edişlerinden yapılan haksız kesintilerin tahsili isteminde bulunmuştur. Davanın niteliği itibariyle görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. O halde mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde İş mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2014 NUMARASI : 2013/630-2014/423 Taraflar arasındaki sözleşmenin aynen ifası tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının 30.12.2013 günlü ve 9919 sayılı, Yargıtay 1.Başkanlığının 14.01.2014 günlü ve 80803665/2013/51/674 sayılı yazıları ile temyiz incelemesi için dosyaların fiziki olarak gönderilmeyeceği, dosyadaki tüm belgelerin yerel mahkemece taranarak sisteme aktarılacağı ve bu şekilde dosyanın elektronik ortamda Yargıtay'a gönderileceği, temyiz incelemesinin de elektronik ortamda yapılması gerektiği bildirilmiştir....
- KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahibi davalı idare arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, ifa imkansızlığı nedeniyle karşılıklı olarak feshedildiğini, fesihte kusurlu olduğunu kabul eden davalının müvekkilinin teminat mektubu ile ihale arttırım bedeli ve ilan bedelini iade etiğini, ancak müvekkilinin sözleşmenin ifası için yapmış olduğu yıkım ve enkaz bedelleri de dahil olmak üzere diğer masraflarını ödemediğini ve müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, ıslahla birlikte 27.446,91 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 20.11.2013 tarih ve 4771 E., 7278 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Teslim sayılan halleri doğuran herhangi bir sözleşmenin ifası halinde katma değer vergisinin konusunun gerçekleşmiş olacağı, dolayısıyla mal ve hizmet teslimini gerektiren sözleşmenin Borçlar Kanunu'nda sayılan bir sözleşme olması ya da nevi şahsına münhasır bir sözleşme olması arasında herhangi bir fark bulunmadığı, KDV kapsamında bir işlemin bulunduğunun açık olduğu, usule uygun tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47. Noterliği'nin 05.05.2006 tarih ve 12582 sayılı vekaletnamesi ile sözleşmenin ifasına yönelik gerekli yetkileri vermişlerse de, bilahare vekaletnameden azlederek sözleşmeye aykırı davranmışlar ve borçlu temerrüdüne düşmüşlerdir....
Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47. Noterliği'nin 05.05.2006 tarih ve 12582 sayılı vekaletnamesi ile sözleşmenin ifasına yönelik gerekli yetkileri vermişlerse de, bilahare vekaletnameden azlederek sözleşmeye aykırı davranmışlar ve borçlu temerrüdüne düşmüşlerdir....
Diğer taraftan, sözleşmenin 6.maddesinde kararlaştırılan ceza Borçlar Kanununun 158/I.maddesinde düzenlenen seçimlik cezadır. “Aktin icra edilmemesi (ifa edilmemesi) veya natamam olarak icrası (noksan olarak ifası) halinde tediye edilmek (ödenmek) üzere kabul edilmiş ise seçimlik ceza-seçimlik yetki söz konusudur.” BK m.158/I.deki “aktin icra edilmemesinden” maksat, borcun ifa edilmemesi “aktin natamam olarak icrasından” maksat ise borcun her türlü kötü ifasıdır. O halde asıl borcun ifa edilmesini veya gereği gibi ifa edilmesini kuvvetlendirmek için ceza anlaşması yapılmışsa bu bir seçimlik cezadır. Eldeki davada, aktin icrası şarta bağlandığından ve aktin icrasını gerektiren sözleşmenin 3. ve 5.maddelerinde öngörülen şart henüz gerçekleşmediğinden davalının borca aykırı davrandığının kabulü mümkün değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/05/2013 NUMARASI : 2013/215-2013/179 Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 29.01.2014 gün ve 2013/5904 esas, 2014/519 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 30.10.1998 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaatın bitim süresinin 24 ay olarak belirlendiğini ve sözleşmenin iki parsel arasındaki belediye yolunun kaldırılması halinde geçerli olacağının düzenlendiğini, parselin imar durumundaki bu sıkıntı 2006 yılında giderilmiş olmasına rağmen, davalının bu tarih itibariyle inşaata başlamadığını ve ruhsat başvurusu dahi yapmadığını, bunun üzerine, sözleşmenin feshi istemiyle daha önce açtıkları bir başka davada, işin teslim tarihinin 19.05.2009 tarihi olarak belirlendiğini ve sözleşmenin devam ettiği gerekçesiyle...