WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde sözleşmenin 9/3 (b) ve (c) kapsamındaki masrafların da kesin hesap bedeline eklenerek mahsuplaşmaya esas bedelin tespit edileceğinin belirlenmiş olmasına göre işin ifası sırasında ödendiği anlaşılan tahsis bedelinin de kesin hesaba dahil edilmesi gerekirken bu istemin reddi doğru olmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13.031,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Geçerli sözleşme ile davacı ödediği paranın ifanın imkansız 2008/15542-2009/5121 hale geldiği tarihteki değerini isteyebilir. ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/139 esas, 2005/482 karar sayılı sayılı ilamın 26.09.2006 tarihinde kesinleşmesi sonucunda taşınmazlardaki davalının 1/5 hisselerinin, 3.bir kişi adına tescil edilmesi ile sözleşmenin ifası imkansız hale gelmiştir. Öyle olunca, mahkemece taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği 26.09.2006 tarih itibariyle satışa konu hisselerin rayiç değeri bilirkişi marifetiyle belirlenip bu miktarın talep aşılmamak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu taşınmazların keşif tarihi olan 19.11.2007 tarihindeki rayiç değerinin belirlenerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 15.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, köy yolu genişletilmesi ve sanat yapılarının imalâtına ilişkin sözleşmenin ifası sırasında meydana gelen sel felaketi sonucu gerçekleşen işlerde hasarlar oluştuğundan yeniden yapılması zorunda kalındığı, bu bedelin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı sözleşmeye göre davacının sigorta yaptırmak zorunda olduğunu, ancak sigorta olmadığından zarardan idarenin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının işyerinde ve deposunda davacı şirket dışında başka firmalara ait boş ve dolu LPG tüpleri bulundurarak akdi ihlal ettiği, davacının akdi feshetmesinin haklı nedene dayandığı, fakat davacının sözleşmenin 38. maddesine göre istemiş olduğu cezai şartın B.K.’nun 161/3. maddesi uyarınca fahiş olması nedeniyle indirilmesi gerektiği, akdin devamı halinde bile davacının 11.329.20 TL kar edebileceğinin bilirkişilerce hesap edildiği, B.K.’nun 158/1. maddesinde cezai şartın amacının düzenlendiği, davacı tarafça istenen sözleşmedeki cezai şartın üst sınırının ancak akdin ifası ile elde edilebilecek menfaatle sınırlı olduğu, bu nedenle cezai şartın sözleşmeden beklenen amaç, tarafların mali durumları da dikkate alınarak 11.329.20 TL olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 5.950 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm...

          Geçerli sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle davacı taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini isteyebilir. Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/184 esas 2001/100 karar sayılı ilamı ile davacının açtığı tapu iptal ve tescil davası reddedildiğinden sözleşmenin ifası imkansız hale gelmiştir. Mahkemece taşınmaz üzerinde keşif yapılarak taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği tapu iptal ve tescil talebinin reddine dair kararın kesinleştiği tarih itibariyle satışa konu hissenin rayiç değeri bilirkişi marifetiyle belirlenip, belirlenecek miktar talepten az ise belirlenecek miktarın, talepten fazla ise taleple bağlı kalınarak davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

            Somut olayda, davacının, davalıyla aralarında akdedilen franchise sözleşmesine davalının aykırı davranışları nedeniyle söz konusu sözleşmenin feshini, sözleşme gereği davacı tarafça davalıya verilen teminat senedinin iptali ve iadesini, alınan franchise bedelinin iadesi ile sözleşmenin ifası için yaptığı masrafların tazminini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının taleplerini franchise sözleşmesine aykırılık iddiasına dayandırdığı, davalının franchise sözleşmesine konu olan tescilli bir markası bulunmadığı gibi, zaten bu konuda taraflar arasında bir çekişmenin de olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevine giren kanunlar ile kanun hükmünde kararnameler kapsamında çözümlenmesi gerekmeyip, davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği anlaşılmış olmakla, uyuşmazlığın, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince ... 5....

              Davalı vekili, davaya cevap vermemiş ise de, bilirkişi raporuna karşı sunduğu yazılı beyanında müvekkilinin ekonomik durumu çok kötü olduğundan mal alımı yapamadığını, beklenmeyen bu durum nedeniyle sözleşmenin ifası imkansız olmasından dolayı cezai şarta hükmedilemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

                Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin ifasının imkansız olması nedeniyle davacının konutun rayiç değerini isteyebileceği, ancak davacının istemiyle bağlı kalınarak davacı yanca ödenen bedelden arsa değerinin mahsubu sonucu bulunan 67.240,00 TL asıl alacak ile ödeme tarihinden iflas tarihine kadar 103.035,42 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, sözleşmenin ifası mümkün olmadığından gecikme tazminatı isteyemeyeceği, taşınmazın alım satımı sırasında KDV ödenmediği, tapu masraflarının davacı yanca ödendiğinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 171.035,42 TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı iflas idaresi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı iflas idaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....

                  in şirket yönetim kurulu ve genel müdür olarak sözleşmeyi imzalaması TBK'nın 547. maddesi gereğince ticari temsilci olarak sözleşmeyi imzalamış olması ve TBK'nın 547 ve devamı maddeleri gereğince yapmış olduğu işlemlerin temsil olunanı bağlayacağının ve yine sözleşmenin imzalanmasından, ifası ve uyuşmazlığa ilişkin tahkim yoluna başvurulmuş olması sonrasında itiraz edilmediği gibi tahkim aşamasında karşı dava da açılmış olması hususları dikkate alındığında, bu hususun bu aşamada dile getirilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağının kabulünün tabii bulunmasına göre verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek...

                    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 03.03.2014 tarih ve 2013/8839 E., 2014/1525 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu kabul edilen Özel Teknik Şartname'nin 4. maddesinin, "Yarma hendek temizliği işinde çalıştırılan makinelerin ve işçilerin emniyeti yükleniciye ait olacaktır." hükmünü içerdiği, sözleşmede ve teknik şartnamede, hizmetin ifası sırasında kullanılacak makinelerin taşınması sırasında meydana gelecek zarar riskine kimin katlanacağı ve taşıma sırasındaki tedbirlerin kimin tarafından alınacağı düzenlenmemiş olup, sözleşmenin kurulmasına sebep olan yarma ve hendek temizliği işinin ifası sırasında kullanılan makinelerin emniyetinin yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığı, somut olayda, davacıya ait iş makinesi, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesindeki karayolu ulaşımı olmayan yerlerde nakliyenin demiryolu vasıtalarıyla temin edileceği hükmü uyarınca davalı tarafından...

                      UYAP Entegrasyonu