Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı idarenin taksit ödemelerini konutların teslimine kadar ertelemesi ve davacının da bu dönemde taksit ödemesinde bulunmaması karşısında sözleşmenin yenilendiğinin kabul edilip edilemeyeceği, varılacak sonuca göre ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dairenin geç teslimi nedeniyle davacının kira tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile taşınmazın, davalı tarafından davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde taşınmazın 16 ayda teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu maddesi geçerli olup sözleşmeye sadakat ilkesi gereğince tarafları bağlar. Davacı, konutun sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini ileri sürerek, geç teslimden kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı idarenin taksit ödemelerini konutların teslimine kadar ertelemesi ve davacının da bu dönemde taksit ödemesinde bulunmaması karşısında sözleşmenin yenilendiğinin kabul edilip edilemeyeceği, varılacak sonuca göre ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dairenin geç teslimi nedeniyle davacının kira tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile taşınmazın, davalı tarafından davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde taşınmazın 16 ayda teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu maddesi geçerli olup sözleşmeye sadakat ilkesi gereğince tarafları bağlar. Davacı, konutun sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini ileri sürerek, geç teslimden kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı idarenin taksit ödemelerini konutların teslimine kadar ertelemesi ve davacının da bu dönemde taksit ödemesinde bulunmaması karşısında sözleşmenin yenilendiğinin kabul edilip edilemeyeceği, varılacak sonuca göre ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dairenin geç teslimi nedeniyle davacının kira tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile taşınmazın, davalı tarafından davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde taşınmazın 16 ayda teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu maddesi geçerli olup sözleşmeye sadakat ilkesi gereğince tarafları bağlar. Davacı, konutun sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini ileri sürerek, geç teslimden kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı idarenin taksit ödemelerini konutların teslimine kadar ertelemesi ve davacının da bu dönemde taksit ödemesinde bulunmaması karşısında sözleşmenin yenilendiğinin kabul edilip edilemeyeceği, varılacak sonuca göre ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dairenin geç teslimi nedeniyle davacının kira tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile taşınmazın, davalı tarafından davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde taşınmazın 16 ayda teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu maddesi geçerli olup sözleşmeye sadakat ilkesi gereğince tarafları bağlar. Davacı, konutun sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini ileri sürerek, geç teslimden kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/656 Esas KARAR NO : 2022/623 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/09/2022 KARAR TARİHİ: 22/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ---- tarihinde "---- akdedildiğini, bu sözleşme --- sözleşmesi niteliğini haiz olduğunu, yüklenici sıfatına sahip davalının eser meydana getirme, müvekkilinin ise bunun karşılığında bedel ödeme borcu mevcut olduğunu, sözleşme kapsamında davalıya, üstlenmiş olduğu edimlerin ifası sırasında gerekecek malzemelerin tedarik ve temini için sözleşmenin 7. maddesinde de yazılı olduğu üzere, ---tarihinde ----avans ödemesi müvekkili şirket tarafından yapıldığını, bu avans ödemesinin yapılma amaçlarından birinin ise, uygulama sırasında geçen sürede birim fiyatlarda yaşanabilecek değişimlerden davalının olumsuz etkilenmesini engellemek...
Arsa sahibi tarafından yükleniciye yapılan tapulu taşınmaz ya da tapulu taşınmaz pay kaydının kayden temliki, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenmiş olduğu edimini ifası amacıyla yapılmaktadır. Yüklenici ise, yasa ve sözleşme koşullarına; fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yüklendiği edimini ifa ederek inşaatı yapması halinde şahsi hak elde eder. Ayni haklar, illete bağlı bir işlem sonucu doğar, değişir veya son bulur. Sadece bir tescil işleminin yapılması mülkiyet hakkının doğumu için yeterli olmayıp; ayrıca geçerli bir hukuksal nedenin de varlığı gereklidir. Az yukarıda açıklandığı üzere, arsa sahibi tarafından yüklenciye yapılmış olan temlik, “avans” niteliğinde olup; yüklenici yüklendiği edimini kural olarak tamamen ifası sonucu, sözleşme uyarınca kendisine verilmesi kararlaştırılan tapulu taşınmaz ya da bağımsız bölümün ayni hak sahibi olabilir....
Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Bunun aksine senedin teminat amaçlı veya rehin amaçlı veya ileride yerine getirilecek bir hizmetin ifası veya malın teslimi amacıyla avans olarak verildiğinin yazılı delille ispatı gerekir. Somut olayda davacı tarafından düzenlenen senetlerin davalıya "Malen kaydıyla" verilmiş olduğu bu durumun hizmetin davalı tarafından verilmiş olduğuna karine olacağı dikkate alınmaksızın ispat yükü davalıya verilerek karinenin aksine göre hüküm kurulması hatalı görülmüştür. Bu durumda davacının senetlerin karşılığında hizmet almadığını aynı kuvvetde bir delille ispat etmesi için davacıya imkan tanınması gerektiği, şayet davacı davasını ispat edemez ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Sokaklar İçme Suyu İnşaatı işi için sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin ifası sırasında davalının kusuru ile dava dışı üçüncü kişilerin konutlarını su bastığını, verilen zararın davacıdan ..... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.05.2013 tarih 2011/404 Esas, 2013/269 Karar sayılı ilâmı ile tahsiline karar verildiğini, verilen hükmün Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 02.05.2014 tarih 2014/4898 Esas, 2014/7007 Karar sayılı ilâmı ile onandığını belirterek ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep etmiş, davalı; su basmasının nedeninin davacının ekiplerinin çalışması sırasında meydana geldiğini, sözleşmenin ifası sırasında yapılan çalışmalar ile meydana gelen olay arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.)....
Bu durumda, sonradan geçerli hale gelen taraflar arasındaki sözleşmelerin 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 117. maddesine göre ifası imkânsız hale gelmiştir. İfası imkânsız hale gelen sözleşme nedeni ile taraflar ancak verdiklerini geri talep etme hakkını haiz olup, kusur dışında tazminat istemeleri mümkün bulunmadığı ve sözleşmeye göre gecikme tazminatı veya somut olayda olduğu gibi emlak vergilerinin ödetilmesi istenemeyeceğinden mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken davalı ile yapılan sözleşmenin sonradan tamamlandığı gözden kaçırılarak yazılı şekilde bozma yapıldığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki kabul yanılgıya dayalı olduğundan davacıların karar düzeltme istemleri yerinde bulunarak kabulü ile Dairemiz bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Sözleşmenin ifası sırasında taraflar arasında düzenlenen tarihsiz teslim tutanağında davalı iş sahibine teslim edilen paslanmaz çelik polsaj boruların 2 adedinin 9 metre, 5 adedinin ise 6 metre olduğu belirtildiği gibi kesinleşen mahkeme kararında da davalı iş sahibine 2 adet 9 metre, 5 adet 6 metre paslanmaz çelik polsaj boru bedelinin iadesine karar verilmiştir . O halde temyize konu eldeki davada, bu malzemelerin davacı yükleniciye aynen iadesi, olmadığı takdirde Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda belirlenecek bedelinin tahsiline karar verilmesi gereklidir. Ancak bu dosyada alınan bilirkişi raporunda 7 adet 6 metre paslanmaz çelik polsaj boru üzerinde kaplama yapılmış, mahkemece de bu rapor aynen benimsenerek karar verilmiştir....