Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan 28/04/2016 tarihli ve AD01- 2751 sözleşme numaralı 34.250,00 TL bedelli sözleşmenin iptali ile düzenlenen senetlerin iptalinin yanısıra senetlerin ve müvekkili borç altına sokan her türlü evrakın iadesi ve İstanbul 8.İcra Müdürlüğünün 2018/1340 esas sayılı dosyasına ödenmiş olan 1860,00 TL 'nin ödendiği günlerden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile tarafına iadesini, yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren İstanbul 8.İcra Müdürlüğünün 2018/1340 esas sayılı dosyasında müvekkil davacının maaşına konan haczin kaldırılması ve ilgili icra dosyasının durdurulması ile birlikte henüz icra takibine konu edilmeyen senetlerin icraya konu edilmemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Kuşadası Otel İşl....

İSOS TERMAL SAĞLIK MERKEZİ’ isimli bir tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....

    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki protokole göre davacı ve davalı yan alacakları ile hisse bedellerinin belirlendiği, yapılan hesaplamada takas mahsup ile davacı alacağının bulunmadığının anlaşıldığı, sözleşmenin 3. maddesi ile merkez ofisi demirbaşlarının yarı yarıya bölüştürüleceği belirtilmiş olup, bu kalemde davacı alacağının 18.000 TL olarak esas alındığı, merkez ofis demirbaşlarının 36.000 TL olarak belirlendiği, birleşen dava yönünden ise davacıların 375.000 TL.nin ödenmediği belirtilerek tespit ve tahsili istenmiş ise de sözleşmenin 9. maddesinde “her iki tarafın anlaşarak 375.000 TL.nin 15 ay vade ile eşit miktarlarda ekte sunulan senetler ile ödeneceği” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin imzalanmış olması karşısında davalılar tarafından senetlerin davacıya teslim edildiğinin, ödeme yapılarak senetlerin alındığının ve davacıların da şirketteki hisselerinin davalılara devredildiğinin kabulünün gerektiği, sözleşmeye ekli senetlerin davacılar...

      Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunduğu, senetlerin iptali yönündeki talebin ise, senetlerin kambiyo vasfına haiz bonolar olduğu, bonoların piyasa tedavülü etkili olduğundan ve gerek TTK'da gerekse TKHK'da senetlerin tüketiciye iadesi mümkün olmadığından ve üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerine halel gelmemesi için iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle, " 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen bila tarih ve 550036 sayılı Devremülk Devir Sözleşmesinin İPTALİNE...

      Kişiler tarafından icra takibine konu edilmesi halinde müvekkillerinin büyük maddi zarara uğrayacaklarını, sözleşmeye göre kiracı tarafından sözleşmenin haklı olarak feshi halinde ve araçların kullanılamaması durumunda kiraya veren sözleşmenin 2-a maddesinde belirlenen kısa vadeli günlük kiralama bedeli olan 400-TL+KDV üzerinden hesaplanacak kiralama bedelini ödemek zorunda olduklarını, davalı taraftan bu dönemlere ilişkin olarak günlük kiralama bedelini talep ettiklerini, ayrıca satış taahhütlü alman araçlar için şu ana kadar yapılan tüm ödemelerinde taraflarına iadesini talep ettiklerini, belirterek sonuç olarak dava konusu senetlerin teminatsız olarak ya da mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında dava sonuçlanıncaya kadar davaya konu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesine göre; kira ilişkisinden...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 31/10/2014 tarihli raporda davaya konu mantolama ve tadilat işi ile ilgili sözleşmenin 2009 yılından davacı ile davalı ... arasında yapıldığı, sözleşmede ......

          Ltd.Şti.ortakları tarafından büyük çaplı usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığını, ... Ltd.Şti.inşaatları yarıda bıraktığı için sözleşmenin feshedildiğini, dava konusu senetlerin tanzim ve vade tarihlerinde senetlerin düzenlenmesini gerektirecek alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, senetlerin bedelsiz olduğunu, şahsi çıkarlar amacıyla verildiğini, kooperatifi borç altına sokacak işlemlerde en az iki yetkili imzanın bulunması gerektiğini ileri sürerek, senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu senetlerin dava dışı ......

            Kanunun bu maddesi gereğince nama yazılı olarak düzenlenmeyen dava konusu senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğu ayrıca dosya kapsamından sabit olduğu üzere davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen fesihname ile 11/10/2017 tarihinde imzalanan konut satış sözleşmesinin taraflarca anlaşmaya varılarak feshedildiği, sözleşmenin hükmünün kalmadığının belirtildiği, yine fesih sözleşmesinde satış sözleşmesi ile alıcının satıcıya teslim ettiği ve bordroda belirtilen 95 adet senedin alıcıya iade edileceği şeklinde hüküm bulunduğu, davalı şirket vekili tarafından senetlerin bankadan istendiği ancak iade edilmediğinden davacıya teslim edilemediğinin bildirildiği, Denizbank vekili tarafından dava konusu senetlerin bankada olduğunun bildirildiği, dava dilekçesinde davalı Vakıfbank'a temlik edildiği bildirilen senetlerin 25/06/2018 ile 25/10/2020 tarihleri arasındaki Denizbank'ta olduğu belirtilen senetlerin ise 25/10/2020 ile 25/02/2026 vade tarihleri arasındaki senetler olduğunun belirlendiği...

            nin yetkilisinin kim olduğunun ticaret sicil memurluğundan sorulması, taraflar arasındaki sözleşmenin getirtilerek incelenmesi, sanıklar ile katılan firma arasındaki hukuki ilişkinin tespit edilmesi, suça konu senetler üzerindeki yazı ve imzanın sanıklara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda, takip dayanağı senetlerin TTK’nun 776. maddesinde belirtilen yasal zorunlu unsurları içeren kambiyo senedi niteliğine haiz bono olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında varlığı kabul edilen satım sözleşmesinde takip dayanağı bonoların teminat amaçlı olarak verildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bahsi geçen sözleşmeden anlaşılacağı ve borçlunun da kabulünde olduğu üzere borcun taksitlere bölünerek sıralı senetler verildiği görülmekte olup, senetlerin ödenmemesinin tabii sonucu tahsile konulmalarıdır. Dolayısıyla alacaklı vekilinin; sözleşmede kararlaştırılan vadelerde ödenen her bir taksit için senetlerin borçluya geri iade edileceği ancak ödeme yapılmaz ise tahsile konulacağı, borç ödenmediğinden senetlerin bankaya tahsile verildiğine dair beyanı senetlerin borcunun edası (ifası) amacı ile düzenlendiğine bir başka deyişle ödeme aracı olarak verildiğine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu