Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;dava konusu senetlerin tahsil cirosu ile devredildiğini,bu nedenle keşidecinin cirantaya karşı ileri sürebileceği defileri hamile karşı da ileri sürebileceği gözetilererek senetlerin iptal edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu,davacı şirketin bu taşınmazı tüketici sıfatıyla satın aldığını,tahsil cirosu ile devredilen senetlerin iptali için menfi tespit davası cirantaya karşı açıldığını,senetlerin bedelsiz kalması nedeniyle tüm senetlerin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, harici satışa konu olan taşınmazla ilgili olarak sözleşmenin feshi, satış bedeli olarak ödenen paraların iadesi, satış bedeline karşılık verilip henüz vadesi gelmeyen tahsil edilmeyen senetler yönünden de borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iadesi ile ödeme halinde bedellerinin tahsiline ilişkindir....

    ın ..... tarihinde aynı otelde kaldıkları ve senetlerin beraber iken tanzim edildiği yönündeki iddialar olduğu, davacının senetlerin dava dışı .... tarafından davalıya verildiğini ve davalı ile ....'ın ortak hareket ettiklerini ileri sürdüğü, bir kambiyo senedi olan bononun keşideci tarafından bazı unsurları eksik olarak düzenlenmesinin ve bu eksikliklerin bonoyu elinde bulunduran kişi tarafından doldurulması TTK'nın 778/2-f maddesi yollamasıyla TTK'nın 680. maddesi gereğince mümkün olduğu, davacının keşideci olarak imzalayıp verdiği bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını kanuni delillerle (Senet, Yemin,) ispatlamak zorunda olduğu davacı taraf senetlerin ...'...

      Taraflar arasında daire satışı için protokol yapıldığı, bedel olarak 132.500,00TL kararlaştırıldığı, bedelin bir kısmının peşin olarak ödendiği, bir kısmı için de vadeli bonolar düzenlendiği, süresinde teslim yapılmayınca önce vadeli ödemelerin durdurulduğu, sonra karşılıklı olarak daire satış protokolünün feshedildiği, ancak fesih öncesinde düzenlenen bir kısım senetlerin ciro ile ihbar olunan bankaya verildiği, mahallinde yapılan keşif ile inşaatın süresinde tamamla...dığının tespit edildiği, senetlerin ciro edildiği bankaya davanın ihbar edildiği anlaşılmış; mahkemece, senetlerin davacı tüketici yönünden ... yazılı olma kuralına uygun olmaması, ayrıca taraflar arasında protokol yapılarak sözleşmenin feshedilmesi ve yine sözleşme koşullarına uyulmaması, fesih koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle geçersiz olduğu kanaati ile senetler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı kabul edilmiş; senetlerin iptali talebi yönünden ise, senetlerin ödeme aracı olması, iyiniyetli üçüncü kişiler...

        Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasındaki 5.2.2012 tarihli sözleşmenin davacı tarafça feshedildiğinin tespitine ve 3.585,00 TL’nin davalıdan tahsiline, sözleşmenin eki olan senetlerin iptaline ve senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devremülk sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....

            Dava konusu bonoların lehtar ve keşidecisi ile sözleşmenin taraflarının aynı kişiler olmadığı, bonoların lehtar ve keşidecisinin sözleşmenin tarafları olan firmaların ortakları ya da temsil yetkilileri olan diğer davalılar olmasının, bonoları sözleşmeye dayalı olarak tüzel kişilikler adına verdikleri anlamına gelmeyeceği, sözleşmede el yazısı ile bonoların 31/12/2019 tarihli olarak verildiği belirtilmesine rağmen tarihin, vade ya da tanzim tarihi olup olmadığının belli olmadığı, miktar kısmının okunamadığı, vade ve tanzim tarihinin anılan sözleşmede açıkça belirlenmediği, davalı tarafın cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında, dava konusu bonoların teminat senedi olarak düzenlendiği yönünde kabulünün de bulunmadığı, senetlerin, davada taraf olan şirketlerin ticari defterlerine de işlenmediği, senetlerin teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın, tarafların imzasını taşıyan ve senede açıkça atıf yapan yazılı delillerle kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 26/09/2019 tarihli ve 2018/57 Esas 2019/505 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 14/01/2018 tarih ve AD01- 12834 nolu satış sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşme bedelinin 10.000,00 TL'lik kısmının müvekkili tarafından aynı gün peşin olarak ödendiğini, taraflar arasında yapılan bu sözleşmenin geçersiz ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin iptalini ödenen bedellerin müvekkiline ödenmesini, düzenlenen senetlerin iptali ile müvekkilini borç altına sokan her türlü belgenin taraflarına iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı Doğatur Sağlık Ter. Tur. İnş. Tic. Ltd.şti....

            Tüm bu açıklamalara göre; davalı firmanın gerekli inşaat izinlerini dava ve keşif tarihi itibarıyla dahi almadığı, esaslı bir temel inşaatının yapılmadığı, mali sıkıntı içine düştüğü, sözleşmede yazılı opsiyonlu süre olan 30.6.2014 tarihi itibarıyla inşaatı tamamlamasının mümkün olmadığı açıktır. O halde davacı sözleşmeyi feshederek ödemelerinin tahsili ile bakiye senetlerin iadesini talep etmekte haklıdır. Zira taraflar arasındaki sözleşmenin ifa imkanı kalmamıştır. Davacının sözleşmede yazılı süreyi bekleyerek zararını artırması da beklenemez. Bu nedenle davacının sözleşmeden döndüğü gözetilerek mahkemece artık sözleşmenin tasfiyesi yoluna gidilmesi gerekirken sözleşmedeki teslim süresinin dava tarihi itibarıyla dolmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Yerseli arasında imzalandığı, sözleşme nedeniyle verilecek taşınmazın hisse tapusunun 23.07.2015 tarihinde sözleşmenin tarafı olan davacı ... Yerseli'nin duruşmada yer alan beyanına göre bilgi ve muvafakati dahilinde davacının eşi Meryem Yerseli adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu husus tarafların da kabulünde olup, ihtilafsızdır. 6098 sayılı TBK.nun 205.maddesinde sözleşmenin devri hususu düzenlenmiş olup, 2.fıkrada sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşmanın da sözleşmenin devri hükümlerine tabi olduğu, 3.fıkrasında ise sözleşmenin devrinin geçerliliğinin devredilen sözleşmenin şekline bağlı olduğu gösterilmiştir....

                Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin eksik ceza tayin edildiğine ve sanığın atılı suçları işlemediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Her ne kadar bankadan gelen cevap yazılarında; senetlerin verildiği gün kredi kullandırıldığı belirtilmişse de, senetlerin sanık tarafından bankaya verildiği tarihi gösteren yazılı bir delil sunamadıkları anlaşılmakla; sözleşmenin yapıldığı paranın verildiği ve senetlerin teslim edildiği tarihlerin belirlenmesi ile sözleşme öncesi mi yoksa sonrası mı sahte sahte senetlerin teslim edildiği kesin olarak tespit edilip, kredinin mahiyeti açıklattırıldıktan sonra, eğer kredi kullanımı sonrasında sahte senetlerin ibrazı söz konusu ise, önceden doğan borç ilişkisinin varlığının...

                  UYAP Entegrasyonu