Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin uzatılması önünde de hiç bir engel olmadığından uzun yıllar işi sürdüreceği inancı ile gerek mağazaya gerekse işin ölçeklenmesini sağlayacak ticari değişkenlere ciddi tutarlarda yatırım yaptığını ve yapılan yatırımın elde edilmesinin haksız fesih ile imkansız hale geldiğini, ilk yıllarında ticari kayıtlarında görüleceği üzere, zarar eden mağazanın uzun emeklerin ve sabrın sonucunda çok ciddi kar elde etmeye başladığını ve bu karlılığın artarak devam edeceğinin ticari olarak aleni bir öngörülebilirlikte olduğunu, gerek yapılan yatırım ile uğranan zarar, gerek mahrum kalınan kar nedeniyle uğranılan zararın tartışmadan ari olarak davacının davalıya ödemekle yükümlü olacağı, tazmin yükümlülüğündeki tutarlar olduğunu, izah olunan nedenlerle, dava konusu iddiaları kabul etmemekle birlikte ödemezlik def'inde bulunduklarını, fesih işleminin haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, sözkonusu sözleşme imzalanırken, davacı davalıya bunun tipik...

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, ancak taraf iradelerin birleşmesi veya mahkeme kararı ile mümkün olduğundan ve davalı arsa sahiplerinin sözleşmeyi fesih iradesini ihtarname ile bildirdiği, davacının da eldeki davayı açarak fesih nedeni ile talepte bulunduğu anlaşıldığından, bu davanın açılması ile fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmesi nedeniyle fesih talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına…" karar verilmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;.... servisi olarak çalışan davacının birleşme kararı sonrasında .... servisi olarak çalışmaya devam ettiği, ancak ... tarafından sözleşmenin haklı gerekçe sunulmaksızın feshedildiği, davacının yoksun kalınan kazancını istemekte haklı olduğu fesih tarihi ile sözleşmenin bitim tarihi arasında 365 gün olduğunu, bu süredeki muhtemel kazanç oranından davacının özel servis olarak çalışması halinde elde edebileceği muhtemel kazanç düşüldüğünde davacının yoksun kaldığı kazancın tespit edilebileceği, davacının 365 günlük süre için öngörülerek yoksun kalınan kâr dışındaki talep edilen fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddinin gerektiği, haksız fesih dolayısıyla toplam 3.919,65 TL tutarındaki müspet zararını talep edebileceği, davacının 1 ve 2 nolu davalı şirketlerin birleşmesi nedeniyle birleşme bedelinden pay ve sözleşme şartlarının davalı şirket tarafından sözleşme dönemi içinde sözleşmeye aykırı bir şekilde...

      Davacı taşeronun yoksun kalınan kar mahrumiyeti yönünden yapılan değerlendirmede; Sözleşmenin davalı yüklenici tarafından feshinin haksız olduğu belirlendiğine göre, haksız fesih nedeniyle davacı taşeron kar mahrumiyetini talep edebilecektir. Kar mahrumiyeti hesabı, taşeronun işi tamamlayamaması sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler (malzeme ve işçilik giderlerinden yaptığı tasarruf) ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararların sözleşme bedelinden düşülmesi suretiyle hesaplanmalıdır. Alacaklının malvarlığının göstereceği artış yoksun kalınan kâr olarak adlandırılmakta olup, bu noktada sözleşmenin ihlali, malvarlığında meydana gelecek muhtemel bir artış engellenmiş yani önlenmiş bulunmaktadır. Yerleşik Yargıtay kararlarında; kâr kaybı hesaplanırken mülga 818 Sayılı BK'nın 325. Maddesinde (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 408.m.) yer alan kesinti yönteminin kıyasen uygulanması gerektiği belirtilmiştir....

        Dahili davalı ... vekili, verdiği 19.09.2011 tarihli dilekçe ile, kat maliklerinin davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmede müvekkili ve diğer kat maliklerinin imzası bulunmadığını ve sözleşmenin tarafı olarak değerlendirilemeyeceğini müvekkili hakkındaki davanın husumet nedeni ile reddinin gerektiğini, esas yönden de geniş bir biçimde savunmada bulunarak, davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı ... vekili, verdiği 12.10.2011 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin, dahili dava yolu ile taraf sıfatı kazanmasının mümkün olmadığını bildirerek, esas yönden de geniş bir biçimde savunmada bulunarak, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin olmaması ve sözleşmenin uzamasında fiili imkansızlık olması nedeni ile hukuka aykırı olarak kendisine yöneltilen davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur....

          KARAR Davacı, davalı ile 2.1.2012 tarihli sözleşme ile uçucu personel olarak çalışmaya başladığını, aylık ücretin 1600 dolar olarak kararlaştırıldığı halde, davalının 1343 dolar ödeme yaptığını, sözleşmenin 2 yıl süreli olduğu halde davalının 28.10.2012 tarihinde haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, eksik ödenen ücretten 3913 dolar ile sfesih tarihinden itibaren sözleşmenin bakiye kısmı için 22.400 dolar ve 6 aylık tazminat tutarı 26.313 doların en yüksek faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, sektör içindeki daralma ve kriz nedeni ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, maaşa ilişkin bir borcun da bulunmadığını, savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın yoksun kalınan kara yönelik tazminat istemli olduğunu ve taleplerinin davalının haksız olarak müvekkiline ait ürünleri toplattığı tarihten ürününün tüm mali haklarının müvekkili şirkete ait olduğu hususunun kesinleştiği hukuk davasının kesinleşme tarihi olan 28.04.2011 tarihine kadar yoksun kalınan kar olduğunu, dolayısıyla yoksun kalınan kar 2011 yılına kadar devam etmiş olduğundan zamanaşımından bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin başka sözlük ürünleri üretmekte olduğunu ancak davalının haksız eylemi nedeniyle dava konusu sözlük ürünü satışının Türkiye’de söz konusu olmadığını, Türkiye’de davalı tarafından toplatmalar olmadığında ve ürünün satışı engellenmediğinde teknolojik yenilikler nedeniyle ürünün azalarak da olsa 10 yılın üzerinde bir satış imkanı olduğu da gözetilerek müvekkili şirketin ne kadar ürün satacağı ve elde edileceği karın ne olduğunun hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin zararının sadece toplatılan...

              hususunun bildirildiğini, davalının herhangi bir ödeme yapmayarak huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek, otomasyon sistem maliyeti olan 69.794,06 TL'nin, başka firmalardan mal alınması sebebiyle uğranılan kar mahrumiyeti olarak şimdilik 10.205,94 TL'nin, sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olmasından dolayı şimdilik 50.000 Euro cezai şartın faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Mahkememizce yapılan değerlendirmede, taraflar arasında------ tarihli - yıl süreli damacana bayilik sözleşmesi bulunduğu, bu hususun taraflar arasında çekişme konusu olmadığı, davacının sözleşmenin davalı tarafından haksız yere feshedildiğinin tespiti ile bundan doğan yoksun kalınan kâra ilişkin müspet zararını talep ettiği, davacı vekilinin---- tarihli beyan dilekçesinde ise sözleşmenin davacı tarafından -------- sayılı ihtarnamesi ile feshedildiğinin ileri sürüldüğü, sözleşme süresinin sona ermesinden önceki bir tarihte sözleşmenin feshedilip edilmediği hususunun çekişmeli olduğu, her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği ileri sürülmüş ise de dosyada mevcut delil durumuna göre sözleşmenin davalı tarafça temerrüt nedeniyle feshedildiğine dair bir delil bulunmadığı, davalının da sözleşmenin taraflarınca feshedilmediğini beyan ettiği, bu durumda davalının sözleşmedeki edimini yerine getirme hususunda temerrüte düşüp düşmediği ve sözleşmenin davacı...

                  , kaldı ki davalı kurumun yükleme esnasında mutlaka görevli bulundurması gerektiği, bu hale göre davalı kurum tarafından 07/03/2012 tarihli tutanaktan ötürü davacının herhangi bir kusuru bulunmadığı halde sözleşmenin feshinin haksız olduğu, fesih işleminden ötürü davacının kati teminatının irat kaydının da yerinde bulunmadığı, fesih nedeniyle davacının 64.335-TL kârdan yoksun kaldığı, her ne kadar davacı tarafından sözleşmeye konu malzemenin bedeli de talep edilmiş ise de, davacı tarafından fesih işleminin haksız olduğunun tespiti ve yoksun kalınan kâr davalıdan talep edildiğinden, sözleşme gereğince sözleşme bedeli olarak davalı kuruma ödenen bedelin iadesi isteminin yerinde bulunmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki teresubat ve kamyon kasa hurda malzemesi sözleşmesinin 02/04/2012 tarihinde haksız surette feshedildiğinin tespitine, sözleşme gereğince davalı kuruma verilen 9.900-TL kati teminatın davacıya iadesine, 64.335-TL yoksun kalınan kârın dava tarihi...

                    UYAP Entegrasyonu