Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu bayilik sözleşmesinin haksız fesh edildiğinin tespiti ile davacının uğradığı zararlar bakımından fazladan yapılan ödeme, sözleşmenin haksız feshi durumunda davacının mahrum kaldığı kazanç kaybı, ürün tanıtımı için yapılan giderler ve manevi zarar tazmini talebinde bulunduğu , davalı kooperatifin ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda (2012 yılı kebir defterinden) 3.kişilere muhtelif miktarlarda satış yaptığı, ancak bu satışların distribütörlük sözleşmesi ile belirlenen bölgeye yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği; bu açıdan bakıldığında ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu ve davalı tarafça yerine getirilemediği, dosyada mevcut delil durumu itibarıyla sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle ,davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine ,taraflar arasında akdedilen 27/06/2011 tarihli distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğinin tespitine...
Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle, sözleşmenin feshi halinde kendilerinin zarar göreceğini, sözleşmenin uygulanması halinde inşaatı yapıp satacaklarını ve gelir elde edeceklerini, bu gelir mahrumiyetinden haksız fesih nedeniyle davacı karşı davalının sorumlu olacağını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00TL mahrum kalınan karın işleyen avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. III....
Mahkememizce verilen 12/06/2020 tarihli ara karar ile dosyanın aynı bilirkişi heyetine tekrar verilerek önceki görevlendirmeye uygun olmayan bilirkişi raporunu; taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin fesih tarihi olan 13.10.2015 tarihleri arasındaki davacının kârının ne kadar olduğunun ve hesaplanan taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin fesih tarihi olan 13.10.2015 tarihleri arasındaki davacının kârına göre davacının sözleşme feshedilmeseydi fesih tarihi olan 13.10.2015 ile sözleşmenin olağan bitiş tarihi olan 15.05.2018 tarihi arasındaki yoksun kaldığı kârın tespit edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, 07/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin fesih tarihi olan 13.10.2015 tarihleri arasındaki davacının karı: 2.694.064 TL, hesaplanan taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin...
Taraflar, fesih tarihi itibariyle bir önceki yılın, Bayi'ye Otogaz (...) satışından dolayı sözleşmenin eki olarak imzalanan ilgili protokolde belirtilen kar marjları dikkate alınarak ...' ın elde ettiği toplam karın veya bu sözleşmenin 1 (bir) yıl dolmadan herhangi bir sebeple fesih edilmesi halinde ise Bayi'nin en yüksek aylık satışından ...' ın elde ettiği karın 12 (oniki) ile çarpımından bulunacak miktarın " Bir Yıllık Kâr Mâhrumiyeti" olarak vasıflandırılmasını ve bu şekilde tespit edilen yıllık kar mahrumiyetinin sözleşmenin bakiye kalan süresi ile çarpılarak talep edilecek toplam kar mahrumiyetinin belirleneceğini kabul etmişlerdir. Taraflar Kar Marjlarını bu sözleşme ekinde imzalanan ilgili protokol ile belirlemişlerdir. " hükmü yer almaktadır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, haksız olarak feshedilip edilmediği, fesih nedeniyle davacının maddi manevi tazminat, yoksun kalınan kar, portföy tazminatı kapsamında alacaklı olup olmadığı, var ise kapsamı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, taraflar arasında "tek satıcılık" ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı olarak, sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle davacı tarafından yapılan masraflara ilişkin maddî zarar, yoksun kalınan kâr ve davacı şirketin ticarî itibarı ve tanınmışlığından doğan portföy tazminatı ile manevî tazminat istemleri ve aşkın zarardan kanaklanan tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, haksız olarak feshedilip edilmediği, fesih nedeniyle davacının maddi manevi tazminat, yoksun kalınan kar, portföy tazminatı kapsamında alacaklı olup olmadığı, var ise kapsamı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, taraflar arasında "tek satıcılık" ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı olarak, sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle davacı tarafından yapılan masraflara ilişkin maddî zarar, yoksun kalınan kâr ve davacı şirketin ticarî itibarı ve tanınmışlığından doğan portföy tazminatı ile manevî tazminat istemleri ve aşkın zarardan kanaklanan tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
Noterliği'nin 16/08/2007 tarih ve 19150 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesholunduğunu belirterek, cezai şart olarak dava tarihindeki 50.000 USD (TCMB Döviz Satış Kuru) karşılığı olan 60.180,00 TL'nin dava tarihinden itibaren ve kar mahrumiyeti olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren hesaplanacak T. C. Merkez Bankası avans faizleri ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacı firmanın sözleşmeyi feshetmesinin haksız olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı ile davalının yapmış oldukları 08/07/2003 tarihli bayilik sözleşmesi uyarınca davalının davacı şirketin bayisi olarak faaliyet gösterdiği, sözleşmenin 20. maddesinde belirtilen en geç 15 gün süreyle davacı şirketten LPG alınmaması üzerine davacı şirketçe Ankara 24....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Ancak; davacı tarafından, davalının haksız eylemi nedeniyle yoksun kalınan kazanca ilişkin kar mahrumiyeti talep edildiği halde mahkemece alınan bilirkişi raporuna istinaden davalının elde etmiş olduğu kazanç üzerinden maddi tazminat miktarı ile buna bağlı olarak manevi tazminat miktarının tayin edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalının davacıdan sözleşme süresince otogaz almayı taahhüt ettiği, ancak davalının sözleşmede öngörülen süreden önce otogaz satış sistemlerini sökerek davacıya teslim ettiği, bu şekilde fiili olarak sözleşmeyi feshettiği, feshin haksız olduğu, sözleşmenin feshinde davacıya yüklenecek kusurun bulunmadığı, davacının ifaya ekli cezai şart isteyebileceği ve bu şekilde ifa sonucu oluşacak kar mahrumiyetini de talep edebileceği gerekçesi ile 6.500 YTL hasar tazminatına ilişkin talep takip edilmediğinden yenilenmesine kadar HUMK.’nun 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, diğer taleplerle ilgili davanın kısmen kabulüne, fazlaya ait hakkı saklı kalmak üzere 6.500 YTL mahrum kalınan kar kaybı ve 37.000 YTL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 43.500 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş...
GEREKÇE : Dava, acentelik sözleşmesinin feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı, kar kaybı ve danışmanlık ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin ödenmesi istemine ilişkindir.Davacı davalı ile aralarındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, ileri sürmüş ve sözleşmenin davalı tarafından feshedilerek sona ermesi nedeniyle denkleştirme tazminatı, kar kaybı ve danışmanlık ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin tahsili isteminde bulunmuş; mahkemece 14/02/2017 tarihli kararla, denkleştirme tazminatı talebinin yerinde olabilmesi için taraflar arasındaki sözleşme şartlarına uygun davranılması gerektiği, davacının çalışma bölgesi dışında poliçe tanzim ettiği, böylelikle sözleşmeye uygun hareket ettiğini ispatlayamadığı, kar mahrumiyeti talebi açısından da sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davacının kar mahrumiyeti ve denkleştirme tazminatını, taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesi göz önüne alınarak talep edebileceği, danışmanlık hizmetleri...