Kişilerin ihaleye katıldıkları ve neticede planlı bir şekilde davalı şirketin ihaleye katılmadığı, planlanan asıl amacın ise müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmelerin ifa imkansızlığı gerekçeleri ile bila bedel fesih edilmesi olduğu tespit edildiğini, bayilik Sözleşmesinin süresinden önce fesih edilmesi nedeni ile yoksun kalınan Kar ve Cezai Şart talepleri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme olağan bitiş tarihi olan 17/12/2015 tarihinden önce 07/08/2014 tarihinde son bulduğunu, davalının fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar hesap edilecek bedelleri müvekkiline ödemesi gerektiğini, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.- TL talep edilmekte olduğunu, sözleşmenin süresinden önce davalı tarafından fesih edilmesi sebebi ile erken feshe davalının sebepsiz zenginleşmeye konu alacak taleplerinin, sözleşme ile kararlaştırılan devam edeceği inancı ile bayiye yatırımlarda bulunulmuş, yapılan yatırımların müvekkili tarafından bayiye mal verilmesi şeklinde ifa edilmiş...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 30.07.2009 tarihli bayilik sözleşmesi bulunduğunu, her ne kadar müvekkilinin akaryakıt aldığı dava dışı ... Petrolcülük A....nin sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle müvekkilinin 05.05.2011 tarihine kadar davalıya akaryakıt satımına devam edebileceğini, davalının buna rağmen bu süreden önce sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini belirterek mahrum kalınan kar ve cezai şart ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu, müvekkilince yapılan feshin usulüne uygun ve süresinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda; davacı ile dava dışı ......
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden gönderilen 15/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksun kalınan kazanca karşılık olmak üzere talep edilen 10.000,00- TL'yi 96.112,66- TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşmenin teknik şartnamede belirtilen usule uygun olarak feshedildiğini, kesin teminat tutarının irat kaydedilmesinin yerinde olduğunu, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin hukuka ve usule uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı eldeki dava ile; Davalılar ile yapılan sözleşme uyarınca ortak işletilecek Clup ... adlı turizm işletmesine sözleşmeye güvenerek yatırım yaptığını ancak sözleşmenin haksız yere feshedildiğini belirterek, tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar ... ve ... ise davanın şirketi temsilen imzalandığını belirterek husumet nedeniyle ve sözleşmenin haklı nedenler ile feshedildiğini de ileri sürerek davanın esastan reddini dilemişlerdir....
Dava; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğinden ve sözleşme süresi sona ermeden ekranların kapatıldığından bahisle davacı yanın uğradığı kar mahrumiyeti talebi ile denkleştirme/portföy tazminatı taleplerinden ibarettir....
-KARAR- Davacı vekili, davalı şirket ile ... arasında 01.11.1998 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davacının ortaklık durumundaki değişiklik nedeniyle bayilik ilişkisini devri sonucu davacının külli halefi olduğunu,sözleşmenin sona erme süresinin 18.09.2010 tarihi olmasına rağmen davalının 05.06.2007 tarihli 15948 nolu ihtarı ile bayilik ilişkisini tek taraflı feshettiğini, müvekkillerince bu feshin kabul edilmediğini ve davalının mal alımına devam etmesi gerektiğini belirten ihtarname çektiklerini, davalının mal alımı yapmadığı için akdi uygulanamaz hal aldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bayilik sözleşmesinin bayinin taahhütlere uymaması, müeyyidesini düzenleyen 11/a maddesindeki ceza şart ile sözleşmenin son paragrafına göre talep edebilecek cezai şart ile yoksun kalınan kar toplamı ve ariyet malzemelerinin teslim edilmemesi nedeni ile doğan cezai şart bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı tarafından gönderilen ilk ihtarın tebliğ tarihi ve ikinci ihtarın içeriği dikkate alındığında, sözleşmenin ikinci ihtarın gönderildiği 11.02.2016 tarihi itibarı ile haksız olarak fesh edildiği kabul edilmekle, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.01 maddesine göre sözleşmenin 15 gün sonra fesh edilmiş sayılması gerektiği, bu süre içinde davacının kar mahrumiyetini isteyebileceği, bilirkişi tarafından hesaplanan kar mahrumiyetinin 12.038,00- TL olduğu anlaşılmakla, bu tutarın fesih tarihi olan 11.02.2016 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Davalı tarafından gönderilen ilk ihtarın tebliğ tarihi ve ikinci ihtarın içeriği dikkate alındığında, sözleşmenin ikinci ihtarın gönderildiği 11.02.2016 tarihi itibarı ile haksız olarak fesh edildiği kabul edilmekle, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.01 maddesine göre sözleşmenin 15 gün sonra fesh edilmiş sayılması gerektiği, bu süre içinde davacının kar mahrumiyetini isteyebileceği, bilirkişi tarafından hesaplanan kar mahrumiyetinin 12.038,00-TL olduğu anlaşılmakla, bu tutarın fesih tarihi olan 11.02.2016 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....
sözleşmenen feshine kadar olan kısmı hariç ödenen miktarın iadesine karar verildiğini, verilen kararın düzeltilerek onandığını, sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle müvekkilinin 45 yıl 4 aylık çalışması neticesinde elde edeceği kazançtan mahrum kaldığını ve davalı Belediyenin 2010 tarihinde aldığı kararla kurduğu ETUS siteminin ağır şartlar getirdiğini, sisteme girmek isteyen davacının talebinin kabul edilmediğini, davacının getirisi düşük olan hatlarda çalıştırıldığını, yeni üyelerinde bu hatlarda çalıştırılarak haksız rekabet yapıldığını, 2010 sayılı Belediye Meclis kararı ile davacı hattının tamamen kısaltıldığını, şehir içine girmesinin engellendiğini, bu kararın......
Davacı taraf KDV hariç cezai şart bedelini talep edebilecek olup davanın açıldığı tarih olan 26/06/2011 tarihinde Euro efektif satış kurunun 2,3450 TL olduğu ve 3.000.000 Euro karşılığının 7.035.000 TL olduğu anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 7.035.000,00 TL'nin dava tarihi olan 28/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Birleşen dava ile davacı taraf yoksun kalınan kar ve müspet zararın tazminini talep etmiş ise de, davacı tarafça yoksun kaldığı kar ya da müspet zararına ilişkin olarak somut belge ya da delil sunulamamıştır....