Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, dahili davalılar vekilinin katılma yolu ile verdiği temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2)Davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir. 3)Davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı 12/08/2011 tarihinde açtığı eldeki davada; kiralanan tarlaları kullanamaması nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybını talep etmiş olup, uyuşmazlık mahrum kalınan kârın miktarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Davada dayanılan ve hükme esas alınan, davacı ile davalı ... arasındaki kira sözleşmesi 01/05/2010 başlangıç tarihli 18 ay süreli olup, sözleşmenin sona erme tarihinin 31/10/2011 tarihi olduğu ve kiralanana her türlü zirai tarım ürünü ekilebileceği kararlaştırılmıştır....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalının, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin; "sözleşmenin sona ermesinden sonra 1 yıl süre ile başka bir firma ürünlerinin imalatını ve/veya satışını, pazarlamasını ve üretimini yapamaz" hükmüne aykırı hareket ettiğinin delil tespiti ile belirlendiğini iddia ederek 50.000 Amerikan Doları cezai şartın ve 1.000 TL tutarındaki yoksun kalınan kar bedelinin reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin haklı nedenlerle sözleşmeyi feshetme durumunda kalınca başka firmalara sipariş vererek ticari faaliyetini devam ettirmek zorunda kaldığını, davacının cezai şart ve kazanç kaybı taleplerinin sözleşmeye, genel kanunlara ve ticari teamüllere aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      E sayılı dosyasından mahrum kalınan kar ve portföy tazminatı talepli dava açıldığını, işbu dava ile aralarında irtibat sebebiyle birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle dosyanın ... ATM'nin ... E sayılı dosyası ile birleştirilmesine; esas yönünden itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılmış 01/02/2020 tarihli 1 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi gereği davacı şirketin, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tüm uyarılara rağmen yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle 24/12/2020 tarihinde feshedildiğini, davacı taraf taleplerinin yerinde olmadığını, taraflar arasında görülen ... ATM'nin ......

        H.D'nin 2020/8404 Esas 2021/6969 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılarak mahkememizin kararının davalı yararına bozulmasına karar verildiği, anılan karar düzeltme ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada; Dava, haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan kârın ve cezai şartın tahsili istemine ilişkin olup, davalının bayilik sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlayamadığı, bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle sözleşmenin 32. maddesi kapsamında davacının kâr mahrumiyeti talebinde bulunabileceği, davacının fesih sonrası aynı veya benzer şekilde sözleşme yapması için gerekli makul süre için mahrum kalınan kârını isteyebileceği, davacının fesih sonrası aynı veya benzer şekilde sözleşme yapması için gerekli makul sürenin bilirkişi heyetince 3 ay olarak tespit edildiği, bu durumda davacının talep edebileceği kâr mahrumiyeti tutarının 2.966,88-TL (her ne kadar bilirkişi raporunda 2.514,31 TL olarak hesaplanmış ise de, davalıya son uygulanan...

          A.Ş. ile 04.01.2007 tarihinde akaryakıt istasyonun işletme sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 04.01.2012 tarihine kadar geçerli olacak şekilde düzenlendiğini, davalı tarafın haksız olarak sözleşmeyi 20.04.2010 tarihinde fesh ettiğini, davalı şirketin haksız fesih nedeni ile sözleşmenin devam edeceği tarihine kadar elde edeceği kardan yoksun kaldığı, ayrıca haksız fesih nedeni ile cezai şart ödemek ile yükümlü olduğundan bahisle yoksun kalınan kar ile cezai şart bedelinin davalı şirketten tahsili, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında 10.04.2002 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 2. maddesine göre sözleşme süresinin 01.01.2005 tarihine kadar uzatılmasına karşın davalının müvekkili şirkete 01.04.2004 tarihinden itibaren sözleşmeyi feshettiğini sözlü olarak belirttiğini ve bu tarihten itibaren taşıma için araç gönderilmemesini istediğini, feshi ihbar süresine uymayan davalının sözleşmeyi 8 ay önceden haksız olarak feshettiğini, mahrum kalınan kâr alacağı, sözleşmenin devamına olan inanç nedeniyle yapılan masraf ve harcamalar ile sözleşmenin 3. maddesi gereğince taşıma fiyatlarına yansıtılması gereken TEFE artış oranları ile mazot zamlarının taşıma fiyatlarına yansıtılmamasından doğan davacı alacağı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davada 5.000 YTL'nın, birleşen iki ayrı...

              CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasında Franchise hizmeti için 11/04/2011 tarihli Alt İmtiyaz (Franchise) anlaşması imzalandığını, davacının haksız, ticari örf ve adet ile bağdaşmayan, hukuki dayanaktan yoksun davranışları üzerine müvekkili tarafından Beşiktaş ......

                Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan tarihte davacıya ait bağımsız bölümleri iskânı alınmış şekilde teslim etmediği gibi eksik ve ayıplı olarak imal ettiğinden sözleşmenin feshi gerektiği, davacıya ait bağımsız bölümlerde eksik ve ayıplı imalat bedelinin 11.340,00 TL olduğu ve sözleşmede öngörülen teslim tarihi ile dava tarihine kadar işleyen yoksun kalınan kira bedelinin 30.750,00 TL olduğu ve bu meblağlara işleyecek en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmenin feshi, yoksun kalınan kira alacağı ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tazmini istemlerine ilişkindir....

                  Ama ne var ki taraflar kira sözleşmesinin 5. maddesi ile erken tahliye halinde yeniden kiraya verme süresini iki ay ile sınırladıklarından mahkemece kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gereken makul süre sözleşmenin 5. maddesinde öngörülen iki ay olarak kabul edilerek anahtar teslim tarihinden itibaren iki aylık yoksun kalınan kira alacağına hükmetmek gerekirken, sözleşme hükümlerine aykırı olarak üç aylık yoksun kalınan kira alacağına hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.7.2003 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.4.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yanlar arasındaki 1.4.1999 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesinin eylemli ve haksız feshi nedeniyle kira süresi içinde kullanılmayan iki yıl üç gün için mahrum kalınan kar kaybı zararının tahsili istemiyle açılmıştır. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, kararı davalı kiralayan temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu