Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin son sayfasının taraflarca imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşme metninin içerik, anlam ve devam eden maddeleri değerlendirildiğinde bütünlük taşıdığı, davacının sözleşmenin diğer maddelerinin içerikleri ile ilgili de herhangi bir delil sunmadığı gibi davanın geçersiz olduğunu ileri sürdüğü sözleşmeye dayalı olması karşısında sözleşmenin geçersizliği iddiasının yerinde olmadığı, davacının ürün bedellerini taraflar arasındaki sözleşmenin 8 inci madde hükmüne uygun olarak 10 uncu günde davalıya ödemediği, davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, vade farkı faturasının sözleşmeye uygun olduğu, bu nedenle davacının cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının davalı tarafından haksız olarak kesildiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, feshin davacının ürün bedellerini süresinde ödememesi haklı nedenle gerçekleşmesi karşısında davacının haksız fesih nedeniyle kazanç kaybı...
Davalı vekili, davacının yıllık alım taahhüdüne uymadığını ve verdiği çeklerin karşılıksız çıktığını, bu nedenle feshin haksız olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davası ile de sözleşmenin feshi nedeniyle sözleşme gereği ödenmesi gereken cezai şartın ve davacı elinde bulunan boş tüplerin bedelinin ödenmesi talep etmiştir....
Mahkemece, davalının sözleşmeyi fesh etmesi nedeniyle davacının sözleşmeye dayalı olarak takip yapamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hemen belirtmek gerekirki, taraflar arasındaki sözleşme, her iki tarafa da yükümlülükler yükleyen iki taraflı sözleşme olup, davacı sözleşme kapsamında hizmet vermeyi, davalıda ücret ödemeyi üstlenmiş bulunmaktadır. Her iki tarafa da edim yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birinin sözleşmeyi her 2012/8016-24186 zaman fesih hakkı bulunmakla birlikte, sözleşmenin haksız olarak feshi halinde karşı tarafın sözleşme kapsamında hak kazandığı ücreti-zararı karşılaması zorunludur. Bu itibarla sözleşmeye dayanan tarafın, genel hükümlere göre alacak-tazminat davası açma hakkı bulunduğu gibi, sözleşmeyi dayanak gösterip icra takibinde bulunma hakkıda vardır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davalarında da genel hükümlere göre inceleme ve araştırma yapılması gerekir....
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tevhit işlemleri sonucu oluşan 203 ada 74 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın giderilmesi sonucu davalı tarafından alındığı, sözleşmenin yapıldığı tarih ile mülkiyetin kurulması anındaki koşulların farklı olduğu, taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğu, davacının sözleşmenin imzalanmasından itibaren sözleşmede taraf olmayan diğer paydaşlarla makul süre içinde sözleşme imzalamadığı, inşaatın yapılmasının olanaksız hale geldiği, davalının değişen hisse durumuna göre başka bir yüklenici ile anlaşmasında kötüniyetli olmadığı, bu sonucun meydana gelmesinde kusurlu olduğunun kanıtlanamadığı, davacı yüklenicinin kusurlu olduğu ve tazminat isteyemeyeceği gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine ve tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir....
HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kira sözleşmesinin feshi ve kira alacağı davası açılmıştır. Kira sözleşmesinin feshi ve bu dava ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davalarına sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağından, uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kira sözleşmesinin feshi ve kira alacağı davası açılmıştır. Kira sözleşmesinin feshi ve bu dava ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davalarına sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağından, uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fesih tarihinden itibaren sözleşmenin kalan süresi için kar mahrumiyeti talep ettiği, davalının sözleşmenin haklı olarak fesih edildiğini, davanın reddini talep ettiği görülmüştür....
Davalılar vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi yapıldığını, sonrasında müvekkili tarafından imzalanan ek sözleşmenin davacı şirket tarafından imzalanmadığı gibi ek sözleşme hükümlerine de uyulmadığını, bu sebeple müvekili tarafından bayilik sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının talebinin 18.09.2010 tarihli sözleşmenin 15/b maddesine dayandığı, sözleşmenin 14. maddesinde davacının feshi ile ilgili düzenleme yapıldığı, 15. maddesinin a ve b bendinin 14. madde ile bağlantılı olduğu, davacının dayandığı 15/b maddesinin sözleşmenin 14. maddesi uyarınca davacının sözleşmeyi feshi halinde istenebilecek taleplere ilişkin olduğu sözleşmenin 15/b maddesindeki zarar ve satış kârı talebinin koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilİ idarece ...nde iaşe hizmetlerinde çalıştırılmak üzere Yemekhane Personeli Hizmet Alımı İhalesi yapıldığını, ihale sonucu davalı şirket ile 31.01.2018 tarihli Yemekhane Personeli Hizmet Alımına ait sözleşme imzalandığını, 696 sayılı KHK ile getirilen değişiklik sonucu hizmet alımı ihtiyacı ortadan kalktığından müvekkili idare anılan sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili idarece mücbir sebeplerle sözleşme feshedilmek zorunda kalmış olduğundan davacı şirketin teminatının iade edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Dava, hizmet alım sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı tazminat isteğine ilişkindir. DELİLLER: -... nün 04/11/2019 tarihli yazısı ekinde ihale ve sözleşme dökümanları onaylı suretleri, -Bilirkişi ...'ın bila tarihli bilirkişi raporu, -SGK'nın 15/06/2020, 29/08/2020, 11/06/2020 ve 03/09/2020 tarihli yazıları -Bilirkişi ... ve ..'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sözleşmenin tarafları arasında sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....