WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararına istinaden tüm yetkili servis sözleşmelerini sonlandırma kararı aldığını ve tüm yetkili servis sözleşmelerini 2019 yılı Mart ayı sonu itibariyle feshettiğini, davacının tarafı olduğu sözleşmenin fesih halleri başlıklı 38.maddesi hükmüne uygun surette 15 günlük ihbar öneline uyularak müvekkili şirketin ticari kararının bir gereği olarak sözleşme hükümlerine uygun surette feshedildiğini, davacının kar kaybının haksız rekabet maddi manevi tazminat iade talepleri ile davacının tüm talep ve iddialarının yersiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce icra edilen yargılama sırasında davacı vekilinin 14/10/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, vekaletnamesinde feragata yetkili olduğu anlaşılmıştır....

    Menfi zarar; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, alacaklının sözleşmenin geçerliliğine güvenerek yaptığı masraflar olup, bu kapsama sözleşmenin tesisine ilişkin vergi ve harç ödemeler, noter masrafı, yol giderleri gibi giderler dahildir. Faaliyetin yürütülmesi için yapılmış olan masraflar ise menfi zarar olarak nitelendirilemez. Davacı işletmesinin iki yıl süre ile zarar etmesi ,kar elde edilebileceğine ilişkin bir emare de bulunmaması nedeniyle davacının zarara katlanarak sözleşmeyi sürdürmesi gerektiğinin kabulü de somut olaya uygun düşmemektedir. Bu nedenle davacının feshinin haklı sebebe dayandığının kabulü gerekir. Öte yandan davalı hakkında sözleşmenin imzasından evvel 2011 yılında haksız rekabet nedeniyle açılan bir davanın da derdest olduğu anlaşılmaktadır....

      feshi usulüne uygun olduğu, sözleşmenin haksız feshi söz konusu olmadığı, davacının herhangi bir müspet zarar ve mahrum kalınan kar talebi haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacının manevi tazminat talebi ile bu kapsamdaki iddiaları tamamen yersiz ve haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğu, davanın bu yönüyle de reddinin gerektiği, bayi Sözleşmesi’nin feshi haksız olmadığından davacının işbu haksız ve mesnetsiz davasının tümden reddini, davacının herhangi bir müspet zararı olmadığından ve de ispat edilemediğinden işbu talebinin reddini, davacının maliyetlerini karşılayamadığı herhangi bir yatırımı olmadığından iş bu haksız ve mesnetsiz talebinin reddini, davacının münhasır olmayan bayi olduğundan denkleştirme/portföy tazminatı talebinin reddini, davacının manevi tazminat talebi haksız ve mesnetsiz olduğundan işbu talebin reddini, davacının hukuka ve yasaya aykırı faiz taleplerinin reddini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep...

        Dava, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshinin haklı nedenlerle yapılıp yapılmadığı konusunda toplanmaktadır. Davalının 9.11.2004 ile 20.11.2005 tarihleri arasında 2. Pilot olarak hizmet vermesine ilişkin sözleşmenin yapıldığı, davalı tarafından 22.7.2005 tarihli istifa dilekçesinin verildiği ve akabinde başka bir şirkette yeniden işe başladığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davalı istifa dilekçesinde ve davaya karşı verdiği cevabında, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, azami uçuş sürelerine uyulmadığını, maaş ve tazminatlarının eksik ödendiğini bu nedenle sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davacının sözleşme şartlarına uymadığı ve sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği hususunun kanıtlanmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir....

          Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle sözleşmeye binaen verilen boş teminat çekinden dolayı menfi tespit isteminin incelemesinde, davacı tarafından aynı davalıya karşı aynı bayilik sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/131 E. 2009/307 K. sayılı kararı, Yargıtay .... Hukuk Dairesi’nin 2009/9314 -10864 E.K. sayılı ilamı onanarak kesinleştiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesine, karşı dava yönünden yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 20. maddesinde de “bayi, anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun feshi üzerine ... gün içinde elindeki dolu, boş, depozitolu depozitosuz tüpleri ......

            Cezai şart alacağının doğduğunu ileri sürerek davalının haksız feshi nedeniyle sözleşmenin 24. maddesi gereği hesap edilen cezai şart alacağı 20.034,00 TL. Ve sözleşmenin 23. maddesi gereği hesap edilen 32.457,28 TL. Kar kaybı alacağı ile birlikte toplam 52.804,08 TL. Alacağın şimdilik 7.500,00 TL.lik kısmının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iş yapamaması neticesinde yaşadığı ekonomik zorluk nedeniyle sözleşmeyi süresinden önce feshetmek durumunda kaldığını, müvekkilinin davacı yana olan mali yükümlülüklerini yerine getirebilmek için borçlandığını, daha fazla borçlanmamak için sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin halen yurt dışında işçi olarak çalışmak suretiyle ailesini geçindirdiğini, müvekkilinin iş yerini kapattıktan sonra tüm boş tüpleri davacı tarafça gönderilen bir başka bayiisine teslim ettiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

              un da bayilik sözleşmesini 50.000 USD ile sınırlı olmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme süresinin 10 yıl olmasına rağmen davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle 17.06.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini belirterek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı şirketin haksız feshi nedeniyle bayilik sözleşmesinin 19. maddesi uyarınca cezai şart alacağından dolayı 2.500 USD'nin, bayilik protokolünün 9. maddesindeki cezai şart alacağından dolayı 2.500 USD'nin ve sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle kar mahrumiyetinden kaynaklanan zararın 1.000-TL'sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                İNCELEME VE GEREKÇE Dava, dava dışı şirket ile davalılar arasındaki bayilik sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak, dava dışı şirket ile yapılan temlik sözleşmesi uyarınca sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi tazminat ve haksız tahsil edilen tutarların davalılardan tahsili ile temlik alan sıfatıyla davacıya verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalılar vekilince dava dışı temlik eden şirket ile imzalanan 01.07.2009 ve 01.07.2010 tarihli bayilik sözleşmelerinin 01.06.2012 tarihli noter ihtarları ile fesh edildiğini ileri sürmüştür. Bu husus taraflar arasında ihtilaf konusu değildir....

                Arat haksız fesih iddiasına dayalı davasından da feragat etmiştir. Mahkemece bu deliller üzerinde durulup tartışılarak, delil olarak taraf defterlerine de dayanıldığına göre davacı defterleri üzerinde de başka marka mal satılıp satılmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm davalı-birleşen davanın davacısı ... A.Ş lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre davcının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  sözleşmenin hiçbir maddesinde yer almadığını, davalı ... şirketi tarafından hiçbir hukuki dayanağı bulunmaksızın gerçekleştirilen sözleşmenin feshi sebebi ile müvekkilinin şirketin maddi manevi büyük zarara uğradığını, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlar dolayısıyla 10.000 TL manevi tazminat ve 15.000 TL maddi tazminat tutarına, sözleşmenin feshi tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu