Maddesi uyarınca davacının herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü olmaksızın feshedildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla servis sözleşmelerinin haksız feshi halinde Yargıtay'ın belirlemiş olduğu ilke ve kararları uyarınca hesaplanabileceğini, sözleşmenin haksız ve kötüniyetli talepleri uyarınca taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle ve sözleşme hükümlerine göre haklı olarak feshedildiğini, sözleşmenin hiçbir maddesinde davacıya TKHK kapsamında 10 yıl süre ile satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerinin sağlanacağı hususunda bir taahhütte bulunulmadığını, bakım ve onan sağlanması sade sözleşme süresi ile sınırlı olduğunu, sözleşmenin feshi ile davacının böyle bir yükümlüğünün de kalmadığını, sözleşmenin ... Yetkili servis ürün satış ticari koşulları başlıklı 3 nolu eki uyarınca davacının ...'...
Diğer yandan 08.04.2011 tarihli davalıların imzasını içeren beyanın, 04.06.2010 tarihli sözleşmedeki, sözleşmenin feshi halinde arsa sahibinin yüklendiği tazminat yükümlülüğünü amaçlayan garantörlük sözleşmesi olduğu açıktır. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere 04.06.2010 tarihli protokoldeki yükümlülükler arsa sahibince yerine getirilip, sözleşmenin arsa sahibince feshi de söz konusu olmadığından arsa sahibinin protokolden kaynaklanan borcu bulunmadığından, edimi yüklenen davalı K.. C..'ın da sorumlu olduğu bir miktar bulunmamaktadır....
tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasında imzalanan 12.03.2010 tarihli ek protokolün ana sözleşmenin feshi blıklı 2.maddesinde “... ile ... arasında imza edilen ana sözleşmenin ... tarafından haklı bir nedene dayanması kaydıyla her ne suretle olursa olsun feshi durumunda, ... ile bayi arasındaki bayilik sözleşmesi de, bu feshi takiben 6 (altı) ay içinde hükümsüz duruma gelir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Dava dışı ... (...)’in davacı ... .’ne gönderdiği 04.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesinde, fesih ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 3 ay sonra sözleşmenin feshedileceği bildirilmiştir. Söz konusu ihtarname davacı ... .’ne 05.08.2010 tarihinde tebliğ edildiğine göre fesih tarihi 05.11.2010 olacaktır. Bu fesih tarihinden 6 aylık sürenin sonunda ise sözleşme uyarınca davacı ile davalı arasındaki sözleşme hükümsüz hale gelecektir....
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE; Tüm dosya kapsamına göre dava, ---------------sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı sözleşmenin iptali, isim hakkı neticesinde ödenen bedel ile sözleşme kapsamında alınan ürünler karşılığında ödenen bedelin ve ürün gönderimi yapılmaması nedeniyle ödenen bedel iadesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat talepli alacak davasıdır. 5846 sayılı FSEK'nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....
Davalı vekili, davacının taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmenin 11.2 maddesine aykırı fillerinden dolayı azledildiğini, sözleşme müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğinden davacının hiçbir hak ve tazminat talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Diğer taraftan sözleşmenin haksız feshi durumunda TTK'nın 121. maddesindeki zararla sınırlı olduğuna dair sözleşmedeki 25.4 maddenin varlığı sözleşmenin acentelik sözleşmesi olarak kabulü için yeterli bir düzenleme değildir. Sonuç olarak, davalı şirketlerin yasal prosedür çerçevesinde sözleşme kapsamında sözleşmenin uzatılmayacağına dair ihbar bildirimleri sonucunda sözleşmenin sona ermesi, davacı tarafın iddia ettiği zararlarının varlığı hâlinde dahi bu zararlar davalıların sorumluluğunu gerektirmeyecektir. Zarardan sorumluluk için öncelikle davalı eyleminin haksız olması gerekecektir. Davalıların sözleşmeye aykırı eylemi ispat edilemediğinden bu aşamada dosyaya ibraz edilerek emsal olduğu iddia edilen raporların değerlendirilmesinde hukuki gereklilik ve yarar görülmemiştir....
KARAR Davacı, davalı futbolcu bir yıllık transfer ücreti olarak 45.000 TL üzerinden anlaşarak davalı futbolcuya aylık asgari ücret ve maç başı primleri dışında 45.000 TL ödeme yapıldığını, davalı futbolcunun birinci sezonun sonunda tek taraflı olarak sözleşmeyi haksız olarak feshederek diğer davalı kulüp ile sözleşme imzaladığını, davalıların öncesinde anlaşarak sözleşmenin feshedildiğinin anlaşıldığını, haksız fesih nedeniyle peşin ödenen 45.000 TL bedelin yarısının iadesi gerektiğini ve davalıların anlaşarak feshe sebeb olmaları nedeniyle;sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile, 22.500 TL peşinatın davalı futbolcudan faizi ile tahsiline ve sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararlar karşılığı 20.000 TL maddi tazminatın davalı futbolcudan, 50.000 TL maddi tazminatın davalı kulüpten faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, rödövans sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafından haksız nedenle feshine dayalı olarak oluşan zarara yönelik tazminat davasıdır. ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/289 esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden yapılan incelenmesinde, davacının ... Cam İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, davalının ......