Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi olan ADN01613 numaralı sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, Sözleşmenin eki olarak düzenlenen 54 adet senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça ödenen 12.003,00.TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmeleri incelendiğinde, tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....

    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava dışı orman idaresi tarafından davacı köye 6831 sayılı Orman Kanununun 57. maddesine göre fıstık çamı ağaçlandırılması için yapılan tahsis işlemine dayanılarak, davalıya kiralama sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, sözleşmenin iptali ve elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece 09.04.1992 tarihli kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, çekişmeli yere davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden çekişmeli alanın fıstık çamı ağaçlandırılması için 25.02.1991 tarihinde orman yönetimi tarafından davacı köye 49 yıl süre ile tahsis edildiği, davacı köyün orman idaresine 14.03.1991 tarihli taahhütnamesindeki hükme rağmen aynı yeri 09.04.1992 tarihinde davalıya aynı amaçla kullanılmak kaydı ile kiraladığı anlaşılmaktadır....

      Tapuda pay devrini içeren sözleşmelerin geçerliliği resmî şekilde veya noterde düzenleme biçiminde yapılmasına bağlı olup, dava konusu olaydaki adî yazılı sözleşme geçersiz bulunmakta ise de sözleşmenin ifası amacıyla tapuda pay devri gerçekleştirilmiş olduğundan bu aşamada sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları ile bağdaşmamaktadır. Davacı inşaat ruhsatını imzalamış ve kendi iradesi ile kat irtifakı tesis ederek 6 adet dairenin tapusu yüklenicinin eşi davalı ... adına tescil ettirilmiştir. Yapılan tüm bu işlemlerin eser sözleşmesinin ifası amacına yönelik olduğu kabul edilmelidir....

        Davalı; görev itirazında bulunarak, davacının 122/1119 paylı hissesini devretmeyerek üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin geçerli olduğu kabul edildiği taktirde ise bina yapıldığı taktirde anlaşma konusu dairenin davacının eşi ...'ya teslim edileceği hususunda anlaşmaya varıldığından davacının dava açma hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararlarının geçersizliğinin tespiti ve iptali güvenlik şirketi ile yapılan sözleşmenin iptali yönetici ve denetçilerin yetkilerinin kaldırılması, geçici yönetim atanması aidatların tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, alacak, eksik iş, ceza-i şart, kira bedelinin tahsili, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....

            KARŞI OY YAZISI Dava, gayrimenkul komisyon alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, sözleşmenin feshi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamında itirazın iptali davasına konu alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığının tespiti amacıyla birden çok bilirkişi raporu alınmış, hükme esas alınan raporda gerekçeleri açıklanmak suretiyle takip konusu alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı bildirilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce itirazın iptali davasına konu alacağın muaccel (istenebilir) olmadığı gerekçeli karar yerinde ifade edilmiş ise de hüküm fıkrasında itirazın iptali davası esastan red edilmiş, bu dava bakımından da nispi vekalet ücretine hükmolunmuştur. İcra takibi başlatmakta ve dava açmakta doğmuş ve güncel bir menfaatin bulunabilmesi, talep edilen alacağın muaccel (istenebilir) olmasına bağlıdır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kararın usule yasaya, hukuka, hakkaniyete, dürüstlük kuralına, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine, kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesine aykırı olduğunu, sözleşmenin uygulanıp yerine getirildiğini, bundan sonra geçersizliğinin ileri sürülemesinin kötü niyet olduğunu, diğer paydaşların sözleşmeye razı edilmesinin davalının sorumluluğunda olmadığını, kooperatifin herkesle anlaşma yaptığını söyleyerek sözleşme imzaladığını belirterek hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Taraflar arasında imzalanan sözleşme, tapu kaydı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Geçersizliğinin tespiti istenen Kayseri 3....

                Kararı davalı/birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Birleşen dava yönünden, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Asıl dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibinde taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. 2. maddesine dayalı olarak 30.000 USD cezai şart, 5.334,99 TL fatura alacağı, 2.700,00 TL pilav aracına verilen zararı talep etmiştir. Davalının borca itirazı üzerine bu itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasında icra takibinde talep konusu yapılan alacağın mevcut olup olmadığı incelenir ve takip tarihi itibari ile talep edilen alacak mevcut ise itirazın iptaline karar verilir....

                  Yankucu, sözleşmenin kefili olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı ... arasında 01.10.2010 başlangıç tarihli 01.10.2012 bitiş tarihli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık sözleşmede kefil olarak belirtilen ...’nun sözleşmenin kefili olup olmadığı, sözleşmedeki imzanın adı geçene ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı ... ... sözleşmede yer alan imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu