Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. ile 01.01.2012 tarihinde imzaladığı yetkili servis sözleşmesine istinaden Diyarbakır ili Bismil ilçesinde hizmet verdiğini, yetkili servis olarak davalı şirketin bayilerinin satmış oldukları ürünlerin satış sonrası nakliye ve montajını yaptıklarını, tüketicilerin talepleri doğrultusunda teknik destek sağladıklarını, davalı şirketin sözleşmeyi 04.10.2016 tarihinde haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir....

    Hal böyle olunca, mahkemece; taraflar arasında düzenlenen 24/03/2007 tarihli sözleşmenin 10.000 Euro'luk ödeme yönünden alacağın temliki mahiyetinde olduğu, davalılar murisinin temlik eden sıfatıyla garanti borcunun bulunduğu, dava konusu 10.000 Euro alacağın temlik alan davacı tarafından tahsil edilemediği dikkate alınarak, 10.000 Euro’ya ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile reddine yönelik hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkememizce bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulması için ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek duyulmadığı için davanın kabulü ile Taraflara arasında akdedilen 18/09/2010 tarihli sözleşmenin davalı tarafından 17/12/2012 tarihinde haksız olarak feshedildiğinin tespitine, Davacının cezai şart alacağının tahsili yönündeki talebinin kabulü ile cezai şarttan kaynaklanan 100.000,00 TL alacağın fesih tarihi olan 17/12/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının kar yoksunluğundan kaynaklanan talebinin kabulü ile kar yoksunluğundan kaynaklanan 20.00,000 TL alacağın taraflar arasındaki sözleşmenin 40/3.maddesinde kapsamında dava tarihi olan 18/03/2013 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir....

        Ştivekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu olan taşınmazda davacıdan başka maliklerin bulunması ve bu hissedarlarla makul süre geçmesine rağmen sözleşme yapılamaması nedeniyle sözleşme geçersizdir. Mahkemece sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile yetinilmesi gerekirken ayrıca feshine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle kararın HUMK 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenle davalı ... İnş. San. Tic. Ltd....

          tahsili için icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile % 40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....

            Davacı vekili mahkemeye sunduğu dilekçesi ile,; " dava dilekçesi ve eklerinde davalıya borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, davalının kendi ------ gönderilen --- maruz kaldıklarını,----- alacaklı oldukları iddiası ile üstü kapalı tehdit edildiklerini, davalının bağlı bulunduğu ---- aracılığı ile çekilen--- sözleşmenin----- dava dilekçesine ekli olduğunu ve dava açısından taleplerinin somut olduğunu " beyan ettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ve eklerinde sözleşmenin tutarı, ödeme koşulları belli olmadığı gibi davacı bu sözleşme ile ilgili yapmış olduğu ödemeleri açıklamamış, kendisinden davalı tarafından talep edilen alacak tutarı ve menfi tespit talep ettiği alacağın ne olduğu hususunda açıklama yapmadığı gibi somut bir belge sunmamıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile geçersiz olduğunun tespiti talep edilen Kadıköy 6. Noterliğinin 15/09/2020 tarih ve 10275 yevmiye no.lu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nde davacıların ve davalının tarafı olmadığı, diğer bir kısım kat malikleri ile yüklenici Sefa İnşaat Proje Taahhüt San ve Tic. A.Ş. arasında düzenlendiği, davacıların, kendilerinin ve davalının taraf olmadığı bu sözleşme hakkında dava açamayacakları, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti talebinin ancak, sözleşmenin tarafları tarafından talep edilebileceği, yüklenici ile tüm maliklerin birlikte aynı sözleşmeyle sözleşme yapma zorunluluğu bulunmadığı, her müşterek malikin yüklenici ile ayrı ayrı da sözleşme yapabileceği gerekçesiyle, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                olarak davacıya yemin delili hatırlatılıp, davalının iflas idare memurlarına yemin eda ettirilmesi ve davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, davacı yararına bozulmuştur....

                  Noterliği'nin 19/12/2016 tarih ve 61141 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, olmadığı takdirde hile ve gabin nedeniyle sözleşmenin iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde davaya konu taşınmazın tapu iptali ve davacı adına tescili olmadığı taktirde 10.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddi, ağaç bedeli talebinin kabulü taşınmaz bedeli talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 160,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.02.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu