Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, ayrıca 18.05.2009 tarihli adi yazılı şekilde ek sözleşme yapıldığını, bu ek sözleşmenin davalı tarafça asıl sözleşmenin feshedileceği yönündeki baskı nedeniyle imzalandığını, ek sözleşmeye göre 01.07.2011 vadeli 60.000 Euro miktarındaki bedelli bononun davalıya verildiğini, davalı tarafça üçüncü kişiye ciro edilen bono nedeniyle müvekkilinin icra tehdidi altında 160.845,00 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 18.05.2009 tarihli ek sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersizliğinin tespitine ve 160.845,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ek sözleşmenin davacı tarafça yerine getirildiğini, ek sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava sözleşmenin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlık, sözleşmenin geçerli olup olmadığı ve tesis edilen ek kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 29 uncu maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmî şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

      Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının ikale sözleşmesi imzalamak yönünde iradesi olmadığı, performans yönünden savunması alınmadığı, işten çıkarıldığını parayı almaz ise mağdur olacağı düşüncesi ile ....05.2014 tarihli belgeyi imzaladığı aslında ikale sözleşmesi iradesi olmadığı, ikale sözleşmesindeki makul yarar ölçütü yönünden yapılan değerlendirmede, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesi ve niteliği itibariyle bir sözleşme olması sebebiyle tarafların serbest iradelerine dayanması gerekecek olmasına ve ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse kanuni tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatin sağlanması (makul yarar) gerekecek olmasına göre, somut olayda ihbar tazminatı ödenmeksizin diğer ödemelerin yapıldığı makul yarar şartının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ticari araç niteliğindeki otobüsün haricen satışına ilişkin sözleşmeden doğan alacağın tahsili için başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti ile sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasında görülen sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, muazaranın men'i ve ifaya izin istemi davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.02.2014 gün ve 2013/8071 Esas, 2014/1089 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi birleşen davada davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı ... arasında 21.03.2007 tarihli "Yapı Müteahhidi Hizmet Sözleşmesinin" aktedildiğini, davacının edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümlerin teslim edildiğini, yapı sahibinin denetim hizmetlerini yürütmek üzere diğer davalı şirketle anlaştığını, her iki davalı arasında çeşitli tarihlerde "Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi" aktedildiğini, inşaat yapım aşamasında zaman zaman davalı ... şirketinde çalıştığını söyleyen şahısların inşaat alanına gelerek inşaata dökülen betondan numune aldıklarını, denetim şirketinin bunun dışında yapmış olduğu başkaca faaliyetinin bulunmadığını, binanın...

            MAHKEMESİ Dava dilekçesinde tapu iptal-tescil olmadığı taktirde ....900 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın tapu iptal - tescil talebi yönünden reddi, alacak yönünden kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ....277.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.04.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

              tespiti ile buna bağlı olarak kurulan ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davalı taraf, 20.11.2006 tarihli sözleşmenin davacı ile yapmış oldukları 01.08.2008 tarihli sözleşmenin geçerlilik şartı olduğunu ileri sürmüş ise de; davalı şirketin kabulünde bulunan 01.08.2008 tarihli sözleşme ile 3837 ile 3839 parsellerdeki yapı adası ve devamı sit alanlarının imar uygulama çalışma işlemlerinin davacı tarafından yerine getirileceği hususu kararlaştırılmış olup sözleşmenin geçerliliğine ilişkin herhangi bir ön koşul konulmamıştır. Bu durumda davacı tarafın 01.08.2008 tarihli sözleşme hükümleri doğrultusunda yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği hususunun tespiti ile sonuca gidilmesi gerekir. Mahkemece muhasebeci bilirkişiden rapor alınmış, bu bilirkişinin teknik konularda rapor ibraz etmesinin mümkün olmadığı beyanı dikkate alınmadan, bu husustaki eksiklik de giderilmeden hüküm kurulmuştur....

                  ile iptali, olmadığı taktirde, tahliye tehdidi altında verilmek zorunda kalınan söz konusu tahliye taahhüdünün serbest irade ürünü olmaması, baskı altında verilmesi nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline, öncelikle, dava konusu, 14.03.2022 imza, 01.06.2023 tahliye tarihli yazılı tahliye taahhüdünün icra takibine veya tahliye davasına konu edilmesinin, bu davada verilecek karar kesinleşene kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı vekili, Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, resmi senetle ipotek hakkı verilmesinin eski BK ve sözleşmenin devamı sırasında yürürlüğe giren yeni TBK bakımından geçerli olmadığını, davacının talebinin yargılamayı gerektirdiğini, alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatı istemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce, ipotek borçlusu ... tarafından Aytemiz A.Ş. aleyhine Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılmış olan intifa hakkının kaldırılması, ipoteğin fekki ve kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasında mahkemece davacının ipoteğin fekki talebinin reddine, dava konusu kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine karar verdiği, hükmün taraflarca temyiz edildiği, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2015/15270 esas ve 2016/2520 karar sayılı ilamı ile davalı ... tarafından davacı ... aleyhine İstanbul Anadolu 3....

                    UYAP Entegrasyonu