Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, hisse devir sözleşmesi tarihi itibariyle davalının İran vatandaşı olduğu, bu nedenle de Türkiye’de mülk edinme imkanının olmadığı, davalının daha sonra Türk vatandaşı olmasının ise sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davacının dava dışı ... İş 2. Kısım Konut Yapı Kooperatifi’ndeki hissesinin davalıya devrine ilişkin sözleşmenin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. 1086 sayılı HUMK’nun 45/3. maddesi, “davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek bulunması halinde bağlantı var sayılır” hükmünü, 6100 sayılı HMK’nun 166 (1) maddesi, “…hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir…” hükmünü içermektedir....

    Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı kat yapım ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmeden, davacıya ait taşınmazdaki hissesini diğer davalılara sattığı, bu nedenle sözleşmenin feshi, vekaletnamenin geçersizliğinin tespiti, tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde, tazminat istemiyle dava açıldığı anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

      Mahkemece, taşınmazda iştirak halnde mülkiyet bulunması nedeni ile sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, 19/12/2003 tarihli Gayri Menkul Satış Vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ilgili şerhin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan 19/12/2003 tarihli Gayri Menkul Satış Vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ilgili şerhin tapudan terkini istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece, taşınmazda elbirliği ortaklığı bulunduğundan sözleşmenin ifasının imkansız olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Nevar ki, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/257 Esas sayılı dosyasında, taşınmazın dava dışı hissedarı tarafından İştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi hususunda 03/12/2014 tarihinde dava açılmış olup, dava kabul edilmiş ve İlgili Dairesince onanarak 08/11/2016 tarihinde kesinleşmiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince sözleşmenin geçersizliğinin tespiti talebinin kabulüne, alacak talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

          nin ortağı olmamasına göre, davacı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, davacı vekili, davalı şirketlerin emredici hükümlere tabi olan ruhsat alma ve devir işlemlerinden kurtulmak amacıyla kira sözleşmesi akdettiklerini, kira sözleşmesinin muvazaalı olarak yapılan göstermelik, paravan bir devir işlemi olduğunu iddia etmiş olup mahkemece, davacının, davalı şirketler arasındaki kira akdinin tarafı olmadığı, şirket ortağı olarak ancak yöneticiler hakkında sorumluluk davası açabileceği ancak akdin geçersizliğini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece davacının bu davayı açamayacağından bahisle yazılı şekilde karar tesis edilmiş ise de; taraflar muvazaalı sözleşmenin geçersizliğini ileri sürebilecekleri gibi, üçüncü kişiler de muvazaanın varlığını ve sözleşmenin geçersizliğinin tespitini ileri sürüp dava açabilirler....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, mülkiyeti kendisine ait binanın teras katının baz istasyonu olarak 1.12.1998 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli, yıllık 1750 USDlik kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini,30. 11. 2003 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini,28.8.2003 tarihi itibarı ile yeni dönem kirasının tespiti için ihtarname çekildiğini, ancak anlaşamadıklarını, dengenin değişen koşullar nedeniyle kendileri aleyhine bozulduğunu ileri sürerek yeni dönem kirasının1.12.2003 tarihli dönem, olmadığı taktirde 1.12.2004 tarihli dönem için 8 000 000 000 Tl (6060 USD)olarak tespitini dilemiştir....

              Ancak herhangi bir arsa maliki sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep edebilir. Sözleşme yapıldığı tarihte tüm arsa maliklerinin katılımı olmasa da arsa maliklerinin sonradan sözleşme imzalamaları halinde sözleşme geçerli hale gelebilir. Eğer sözleşme tüm arsa sahipleri tarafından imzalanmış geçerli bir sözleşme ise sözleşmenin feshi sözleşmede imzası bulunan tüm malikler tarafından talep edilebilir. Dava birlikte açılmazsa davaya muvafakatları sağlanmalı ya da davalı safında yer almaları gerekir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava; alacağın temliki sözleşmesi gereğince alacağın tahsili talebi, karşı dava ise; alacağın temliki sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere göre; sigorta şirketi tarafından davalı/karşı davacıya bir ödeme yapılmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, temliknamenin hukuken geçerli olduğu, temlik sözleşmesinin vekalet ücreti için düzenlendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı/karşı davacı vekili tarafından karşı dava yönünden istinaf edilmiştir....

                Somut olayda; davacı, davalı ile düzenlenen 18/03/2009 tarihli daire satış sözleşmesi gereğince, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi mevkiinde tapunun 37/48 ada, 4 sayılı parselde kayıtlı arsa üzerinde yapılan binanın bir katındaki dairenin satımı konusunda anlaştıklarını, müteahit firmanın daireyi teslim tarihinin 30/12/2010 olarak belirlendiği halde, edimini ifa etmediğini, sözleşmenin düzenlenme tarihinde daire satış bedeli olarak belirlenen 63.000,00.-TL'nin 20.000,00.-TL'si için arabasını verdiğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, herkesin aldığını, iade ile mükellef olduğunu ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile davalıya ödenen 20.000,00.-TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmektedir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesi geçersizliğinin tespiti ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava dışı Orman İdaresi ile 19.3.1991 tarihli ve 49 yıl süreli 13 ve 33 nolu bölmelerde ağaçlandırma ve bu bölgenin imar ve ihyası için sözleşme yapıldığını, buna göre bu hakkın 3. kişiye devredilemeyeceğini, ancak eski muhtarın bu yeri 99 yıllığına davalıya devrettiğini , devrin Orman işletmesi ile yapılan sözleşmeye aykırı olduğunu, davalı ile yapılan sözleşmenin hukuki sonuç doğurmadığını belirterek davali ile yapılan 9.4.1992 tarihli sözleşme geçersizliğinin tesbiti ile, müdahalenin men'ine karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu