Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, sözleşmenin 4 ve 8.maddelerinin davacı tarafından ihlali nedeni ile feshedildiğini, davacının sözleşmenin devamı süresince müvekkilinin çıkarlarını koruma yükümlülüğünü göz ardı ettiğini, üretim yetersizliğinin söz konusu olduğunu, ayrıca hasar prim oranının yüksek olduğunu, bu durum müvekkili açısından sözleşmenin devamını imkânsız hale getirdiğinden acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, müvekkili TTK’nın 121. maddesi ve ilgili acentelik sözleşmenin 23. maddesi uyarınca kendisine tanınmış haklı nedene dayalı fesih hakkını kullanmış olup, davacı acentenin bu feshe dayanarak iddia edebileceği herhangi bir alacak hakkının bulunmadığını, ayrıca Sigortacılık Kanunun 23 / 16 acentenin kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde tazminat hakkı düşeceğini, kaldı ki davacı acenteye gönderilen 23 Kasım 2012 tarihli yazıda acentelik sözleşmesinin yasal 3 aylık sürenin sonunda feshedileceğinin bildirildiğini ve bu süreye uyularak fesih bildiriminin düzenlendiğini...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalının sözleşmenin 8. maddesi kapsamında bir ay önce ihbarda bulunarak sözleşmeyi fesih ettiğini, fesih bildiriminin 01.10.2018 tarihinde davacıya elektronik posta yolu ile iletildiğini, kira sözleşmesinde fesih bildirimine ilişkin şekil şartı belirlenmediğini, elektronik posta yoluyla yapılan fesih bildiriminin geçerli olduğunun Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davacıya daha sonra Noter kanalı ile de farklı tarihlerde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin sözleşmenin 18. maddesi ile ilgisinin olmadığını, fesih tarihinden sonra kira bedellerinin istenilmesinde hukuki dayanak olmadığını, davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar vermiştir....

    Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca ... sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ... süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ... içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

      Davalı taraf fesih hakkını, dilediği gibi kullanıp, akdi sonlandırma hakkına sahipse de sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Bu nedenle fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Nitekim 6098 sayılı TBK 112. maddesinde borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Ancak davacı haksız fesih sebebiyle uğranılan zararların tazminini isteyebilse de fesihle sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimse sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptali ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men’ine karar verilemez....

      Taraflar arasındaki kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Bu durumlar haricinde sözleşmenin ayakta olduğu kabul edilmelidir. Yazılı kira sözleşmesiyle kiralananın kiracıya teslim edildiği olgusu kabul edilir. Kiralananın fiilen kiracı tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususu bir önem arz etmemektedir. Somut olayda iş bu dava ile davacı, akdedilen kira sözleşmesi nedeni ile oluşan kira alacağını talep etmiştir. Davalı ise sözleşmenin imzalandığını ancak sözleşmenin iptal edildiğini savunmuş, mahkemece, davacı ve davalının kiralanan dükkan konusunda anlaşamadıkları, davacının iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir. Taraflar arasında geçerli olan yazılı sözleşme sebebi ile bu sözleşmenin iptal edildiği(feshedildiği) hususundaki iddiaların dikkate alınması, TBK'nın 348.maddesindeki fesih bildiriminin yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır....

        Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına uymamak feshi geçersiz kılar. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, İş Kanunu’nun 20’nci maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur. Davacının iş akdinin işveren tarafından 20.08.2012 tarihinden itibaren 4 haftalık ihbar öneli verilerek 20.10.2012 tarihinde sözleşmenin sona ereceğinin davacıya bildirildiği, ancak işverenin fesih bildiriminde, açık ve kesin bir neden belirtmediği anlaşıldığından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca fesih geçerli nedene dayanmamaktadır....

          Noterliği kanalı ile 01.10.2015 tarih ve 11774 yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve bu ihtarname ile ilgili sözleşmenin 8/1. madde uyarınca taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir ay önce bildirilen fesih iradesi ile feshedildiğini, yine ilgili fesih ihtarnamesinin sonuç kısmında açık ve hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde müvekkil şirketlerle imzalanmış olan 06.04.2015 tanzim tarihli sözleşmeyi, işbu sözleşmenin 8/1. maddesi uyarınca bir ay önceden bildirdikleri irade ile feshedildiğini, bu cihetle işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir ay sonra sözleşmenin hükümsüz kalacağı ibaresine yer verildiğini, buna karşın davacı tarafın dava dilekçesinde fesih işleminin sözleşmeye aykırı bir şekilde gerçekleştirildiğini, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay sonra geçerli olması gerekirken buna uyulmadığını, feshin derhal tatbik edilerek davacının 1 Ekim 2015 14- Kasım 2015 dönemi için yapmak zorunda olduğu giderlere ilişkin faturanın da ödenmediğini iddia ettiğini...

          Noterliğinin 21.06.2016 tarih, 17108 yevmiye no.lu ihtarname ile, sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği ihtar edilmiş ise de; sözleşmenin 12/2 maddesi uyarınca 1 ay öncesinden yazılı bildirim yapılmadığı, ihtar tarihinden önce taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiği bu sebeple davalının fesih bildiriminin sözleşmeye aykırı olduğu görülmüştür. Davalı şirketin sözleşme şartlarına uymayarak sözleşmeyi haksız feshettiği, davalının sözleşmeyi ihtardan önce fiilen sonlandırdığı bu itibarla taraflar arasındaki sözleşmenin 12/2 madde uyarınca 1 aylık fesih öneli boyunca davacının müspet zararından oluşan mahrum kalınan kârdan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır....

          Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün "Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar" başlıklı 5.1. maddesinde "taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca mahkemece davalı Kurumdan fesih bildirimine ilişkin tüm evraklar istenmiş ancak Kurum sadece 01.12.2016 tarihli sözleşmenin o tarih itibariyle feshedildiğine dair bir bildirim yazısı sunmuştur. Oysaki sözleşmede feshin yapılacağının 1 ay önce karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen dosyada bu bildirime ilişkin bir belge bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Kurumun fesih bildiriminin sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            taraflardan herhangi biri sözleşme hitam tarihinden----öncesine kadar sözleşmenin fesih edileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürece, işbu sözleşme aynı şartlarla birer yıl kendiliğinden uzatılmış olur' hükmünde olduğunu, davalıya elektrik satışının --- başladığını, işbu sözleşmenin hitam tarihinin --- olduğunu, davalı tarafça---- fesih bildiriminde bulunmamış olması sebebiyle sözleşmenin yenilendiğini ve sözleşmenin yeni -------- olduğunu, davalının sözleşme yenilendikten ve sözleşmenin -------tarihi olduktan sonra ---- yevmiye no'lu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini ve gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiğini, mevzuat gereği tedarik çıkışları her ayın ---- tarihinde abonenin müvekkili şirketten----- nezdinde bildiriminin gerçekleştirildiğini ve abonenin tedarikinin ---- tarihi itibariyle sona erdiğini, bu sebeplerden dolayı davalı şirketin yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini...

              UYAP Entegrasyonu