Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uyarınca mahkememizce davalı Kurumdan fesih bildirimine ilişkin tüm evraklar istendiği ancak Kurumun sadece 01.12.2016 tarihli sözleşmenin o tarih itibariyle feshedildiğine dair bir bildirim yazısı sunduğu, oysaki sözleşmede feshin yapılacağının 1 ay önce karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen dosyada bu bildirime ilişkin bir belge bulunmamadığı, hal böyle olunca Kurumun fesih bildiriminin sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne yönelik hüküm kurulmuştur.1- Davalı kurum tarafından 01/12/2016 tarih ve 6487988 sayı ile yapılan fesih işleminin geçersiz olduğunun TESPİTİNE..." dair karar verilmiştir....

Davalı vekili, takibe dayanak sözleşmenin davacı şirketi temsile yetkili kimselerce imzalanmamış olması nedeniyle geçerli olmadığını, sözleşme tarihi ile fuar tarihi arasında 90 günden uzun bir süre bulunmadığından sözleşmenin 3. maddesinin hüküm ifade etmeyeceğini savunarak, davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, fuar katılım sözleşmesinin 3. maddesinde fesih ve cezai şartın kararlaştırıldığı, fuar açılış tarihine 90 günden az bir süre kalması durumunda sözleşmenin feshedilmesi halinde sözleşmede kararlaştırılan bedelin davalı taraftan tahsil edilebileceği, fakat sözleşme tarihi ile fuar açılış tarihi arasında 90 günden uzun bir süre bulunmadığı, bu sebeple sözleşmenin cezai şart ve fesih maddesinin düzenlendiği 3. maddesinin pratikte uygulanma ihtimali bulunmadığından geçersiz olduğu, davalı tarafın Büyükçekmece 6....

    "şeklinde düzenlenmiş olduğu, yine Sözleşmede "İşbu sözleşme iki nüsha halinde tanzim edilip, imza tarihinden 5 yıl süre ile geçerli olmak üzere 25/05/2010 tarihinde eser sahibi ile yayıncı tarafından özgür iradeleri ile karşılıklı okunarak imzalanmıştır " Hükmünün yer aldığı, bu hükümler çerçevesinde, sözleşmenin sona erme süresi olan 25/05/2015 tarihinden 17. madde uyarınca bir ay önce yazılı bildirim yapılmaması üzerine sözleşmenin bir beş yıl daha uzamış sayılacağından bahisle, sözleşmenin 25.05.2020'ye kadar uzamış olduğunun düşünüldüğü, bu doğrultuda davalı yayınevinin 25/05/2020 tarihine kadar sözleşmede yer alan mali hakları kullanma hakkının olacağı ve davalının kullanımının sözleşme kapsamında kaldığından bahisle telif hakkı ihlali oluşturmayacağının düşünüldüğü, davacıların fesih bildiriminin 2 Aralık 2015 tarihinde yapıldığı, oysa sözleşme hükümleri uyarınca değerlendirilecek olduğunda, sözleşmenin bir beş yıl daha uzamaması için fesih bildiriminin, en geç, 25/05/2015’den bir...

      aykırılık teşkil edeceği, yine ilgili sözleşmenin 18....

        Noterliğinin 26/09/2016 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan sözleşme fesih bildiriminin sözleşmenin 7.1.maddesine süre yönünden uygun olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede fesih halinde cayma bedeli uygulanacağına ilişkin hüküm bulunmasının serbest tüketicinin tedarikçisini seçme hakkını ortadan kaldırdığı şeklinde yorumlanamayacağı, davacının fesih cezası talebinin yerinde olduğu, davacı tarafça sözleşme ceza tutarına ilişkin olarak kesilen faturanın süresi içinde ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 4.2. Maddesine istinaden 1.402,16 TL icra cezai şart talep edilmiş ise de ceza bedeli alacağına ilişkin yeniden cezai şart talep edilemeyeceği değerlendirilmiş olup davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul ......

          Noterliğinin 26/09/2016 tarihli ve 24248 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan sözleşme fesih bildiriminin sözleşmenin 7.1.maddesine süre yönünden uygun olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede fesih halinde cayma bedeli uygulanacağına ilişkin hüküm bulunmasının serbest tüketicinin tedarikçisini seçme hakkını ortadan kaldırdığı şeklinde yorumlanamayacağı, davacının fesih cezası talebinin yerinde olduğu, davacı tarafça sözleşme ceza tutarına ilişkin olarak kesilen faturanın süresi içinde ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 4.2. Maddesine istinaden 1.402,16 TL icra cezai şart talep edilmiş ise de ceza bedeli alacağına ilişkin yeniden cezai şart talep edilemeyeceği değerlendirilmiş olup davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 14 ....

          Mahkemece, sözleşmenin belirli süreli düzenlemesinin, belirli süreli olmasını gerektirmediği, feshin yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır....

            Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanunu'nun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanunu'nun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda, davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzalarını içeren tutanak sunulmuştur....

              Davalı, davacının iş akdinin 4857 sayılı iş kanunun 18 ve 19. maddeleri uyarınca 30.04.2015 tarihinde feshedildiğini, fesih bildiriminin davacıya 30.04.2015 tarihinde tebliğ edilmeye çalışıldığını fakat davacının fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina ettiğini, davacı bildirimi tebliğ almaktan imtina ettiği için fesih bildiriminin insan kaynakları müdürü ve amiri huzurunda yüzüne karşı okunduğunu ve içeriği anlatılarak ve 30/04/2015 tarihli ekte yer alan tutanak hazırlandığını, davacının fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina ettiği için kendisine fesih bildiriminin bir kez de noter kanalıyla gönderildiğini, davacının görevlerini gereği gibi yerine getirmediğini, amirleri tarafından defalarca sözlü olarak uyarıldığından feshin geçerli nedenlerle yapıldığını ve ayrıca davanın süre yönünden de reddi gerektiğini savunmuştur....

                Bu aşamada Mahkemece, tutanak içeriklerinin ispatı bakımından davalı ların süresinde ve usulüne uygun dayandığı deliller toplanarak değerlendirilmeli, fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalıdır. Fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispatlanamaz ise yazılı fesih bildirimi bulunmamasının feshi geçersiz hale getireceği dikkate alınmalı, şimdiki gibi karar verilmeli, şayet fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispat edilir ise aşağıdaki bent doğrultusunda sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir. 2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir....

                  UYAP Entegrasyonu