Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 1 yıllık sözleşmenin 30 Haziran 2013 tarihinde sona erdiği, dolayısıyla "sözleşme fesih beyanı" başlıklı yazıda her ne kadar 27/11/2013 tarihinde fesih yapıldığı yazılı ise de, bu beyanın, 1 yıl süreli olduğu yazılı bulunan ve 30 Haziran 2013 tarihinde sona eren sözleşmenin fesih beyanı değil, sözleşmenin bitiminden sonra tarafların karşılıklı mutabakatları ile belirsiz bir süre daha devam eden programların "sona erdiğinin bildirilmesi" niteliğinde olduğu, yayın süresince davacının program yorumculuğu nedeniyle hak ettiği ücretlerin kendisine ödendiği, programın süresinin 2 yıllık olmayıp, taraflar arasındaki 08/06/2012 tarihli sözleşmenin beşinci maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere 1 yıllık olduğu, davacının ve davalının taraf olmadığı tarihsiz ve başlıksız protokolün, bu sözleşme hükümlerine herhangi bir etkisinin bulunmadığı, sözleşmenin 30 Haziran 2013 tarihinde sona ermesinden sonra belirsiz bir süre...
Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca ... sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ... süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ... içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....
Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına uymamak feshi geçersiz kılar. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, İş Kanunu’nun 20’nci maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur. Davacının iş akdinin işveren tarafından 20.08.2012 tarihinden itibaren 4 haftalık ihbar öneli verilerek 20.10.2012 tarihinde sözleşmenin sona ereceğinin davacıya bildirildiği, ancak işverenin fesih bildiriminde, açık ve kesin bir neden belirtmediği anlaşıldığından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca fesih geçerli nedene dayanmamaktadır....
Davalı taraf fesih hakkını, dilediği gibi kullanıp, akdi sonlandırma hakkına sahipse de sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Bu nedenle fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Nitekim 6098 sayılı TBK 112. maddesinde borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Ancak davacı haksız fesih sebebiyle uğranılan zararların tazminini isteyebilse de fesihle sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimse sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptali ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men’ine karar verilemez....
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Bu durumlar haricinde sözleşmenin ayakta olduğu kabul edilmelidir. Yazılı kira sözleşmesiyle kiralananın kiracıya teslim edildiği olgusu kabul edilir. Kiralananın fiilen kiracı tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususu bir önem arz etmemektedir. Somut olayda iş bu dava ile davacı, akdedilen kira sözleşmesi nedeni ile oluşan kira alacağını talep etmiştir. Davalı ise sözleşmenin imzalandığını ancak sözleşmenin iptal edildiğini savunmuş, mahkemece, davacı ve davalının kiralanan dükkan konusunda anlaşamadıkları, davacının iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir. Taraflar arasında geçerli olan yazılı sözleşme sebebi ile bu sözleşmenin iptal edildiği(feshedildiği) hususundaki iddiaların dikkate alınması, TBK'nın 348.maddesindeki fesih bildiriminin yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır....
Noterliği kanalı ile 01.10.2015 tarih ve 11774 yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve bu ihtarname ile ilgili sözleşmenin 8/1. madde uyarınca taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir ay önce bildirilen fesih iradesi ile feshedildiğini, yine ilgili fesih ihtarnamesinin sonuç kısmında açık ve hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde müvekkil şirketlerle imzalanmış olan 06.04.2015 tanzim tarihli sözleşmeyi, işbu sözleşmenin 8/1. maddesi uyarınca bir ay önceden bildirdikleri irade ile feshedildiğini, bu cihetle işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir ay sonra sözleşmenin hükümsüz kalacağı ibaresine yer verildiğini, buna karşın davacı tarafın dava dilekçesinde fesih işleminin sözleşmeye aykırı bir şekilde gerçekleştirildiğini, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay sonra geçerli olması gerekirken buna uyulmadığını, feshin derhal tatbik edilerek davacının 1 Ekim 2015 14- Kasım 2015 dönemi için yapmak zorunda olduğu giderlere ilişkin faturanın da ödenmediğini iddia ettiğini...
Noterliğinin 21.06.2016 tarih, 17108 yevmiye no.lu ihtarname ile, sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği ihtar edilmiş ise de; sözleşmenin 12/2 maddesi uyarınca 1 ay öncesinden yazılı bildirim yapılmadığı, ihtar tarihinden önce taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiği bu sebeple davalının fesih bildiriminin sözleşmeye aykırı olduğu görülmüştür. Davalı şirketin sözleşme şartlarına uymayarak sözleşmeyi haksız feshettiği, davalının sözleşmeyi ihtardan önce fiilen sonlandırdığı bu itibarla taraflar arasındaki sözleşmenin 12/2 madde uyarınca 1 aylık fesih öneli boyunca davacının müspet zararından oluşan mahrum kalınan kârdan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır....
Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün "Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar" başlıklı 5.1. maddesinde "taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca mahkemece davalı Kurumdan fesih bildirimine ilişkin tüm evraklar istenmiş ancak Kurum sadece 01.12.2016 tarihli sözleşmenin o tarih itibariyle feshedildiğine dair bir bildirim yazısı sunmuştur. Oysaki sözleşmede feshin yapılacağının 1 ay önce karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen dosyada bu bildirime ilişkin bir belge bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Kurumun fesih bildiriminin sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :09.12.2014 Numarası :2013/325-2014/630 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın fesih talebi yönünden kabulüne, tazminat talebi yönünden reddine dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasında 08.03.2013 tarihli eser sözleşmesi olduğunu, eserin ayıplı yapıldığının anlaşılması üzerine anlaşma sağlanamazsa fesih yapılacağının ihtar edildiğini, belirterek sözleşmenin feshine, kira kaybı ve mülkiyet kaybı nedeniyle 50.000,00 TL maddi tazminata ve ayrıca 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiş....
uyarınca mahkememizce davalı Kurumdan fesih bildirimine ilişkin tüm evraklar istendiği ancak Kurumun sadece 01.12.2016 tarihli sözleşmenin o tarih itibariyle feshedildiğine dair bir bildirim yazısı sunduğu, oysaki sözleşmede feshin yapılacağının 1 ay önce karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen dosyada bu bildirime ilişkin bir belge bulunmamadığı, hal böyle olunca Kurumun fesih bildiriminin sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne yönelik hüküm kurulmuştur.1- Davalı kurum tarafından 01/12/2016 tarih ve 6487988 sayı ile yapılan fesih işleminin geçersiz olduğunun TESPİTİNE..." dair karar verilmiştir....