Bu aşamada Mahkemece, tutanak içeriklerinin ispatı bakımından davalı ların süresinde ve usulüne uygun dayandığı deliller toplanarak değerlendirilmeli, fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalıdır. Fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispatlanamaz ise yazılı fesih bildirimi bulunmamasının feshi geçersiz hale getireceği dikkate alınmalı, şayet fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispat edilir ise feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında aşağıdaki bentte yer alan araştırmalar yapılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir. 2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir....
Bu aşamada Mahkemece, tutanak içeriklerinin ispatı bakımından davalı ların süresinde ve usulüne uygun dayandığı deliller toplanarak değerlendirilmeli, fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalıdır. Fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispatlanamaz ise yazılı fesih bildirimi bulunmamasının feshi geçersiz hale getireceği dikkate alınmalı, şayet fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispat edilir ise feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında aşağıdaki bentte yer alan araştırmalar yapılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir. 2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir....
Davalı tarafça yapılan fesih bildirimi nedeniyle sözleşme sona ermiş olup ,fesih bildiriminin iptalinin mümkün olmadığı ,mahkemece tarafların iradesi yerine geçerek sözleşmenin devamına karar verilmeyeceği ,feshin haklı veya haksız olmasına bağlı sonuçların olduğu ve bunların kullanılmasının mümkün olduğu gözetildiğinde feshin iptali isteminin yasal dayanağı bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
-TL'den fesih tarihine kadar teslim alınan mal bedeli düşüldükten sonra bakiye kalan 303.355,08.-TL'nin işlemiş faizi ile birlikte iadesine yönelik takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında sözleşmenin varlığı, avans olarak yapılan ödeme tutarı, teslim edilen mal tutarı ve bakiye tutar konusunda bir uzlaşmazlık bulunmamaktadır. Davalının itirazı sözleşmenin hiçbir neden gösterilmeksizin sebepsiz yere ve kötü niyetli olarak feshedildiğine yöneliktir....
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01/03/2014-01/03/2016 tarihleri arasını kapsayacak şekilde elektrik satış sözleşmesinin yapıldığı, davalının sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile taraflardan herhangi birisinin sözleşme bitiş tarihinden en az 90 gün öncesinden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin feshedilebileceğinin, sözleşmenin tüketici tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi durumunda tüketicinin tedarikçiye sözleşmenin imza tarihi ile fesih bildiriminin tedarikçiye ulaştığı tarih arasındaki dönem içerisine oluşan en yüksek fatura bedelinin 2 katı tutarında ceza bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından sözleşmenin bitiş tarihinden 90 gün öncesinde sözleşmenin feshine ilişkin davacı kuruma müracaat edildiğine ilişkin bilgi bulunmadığı, 09/11/2016 tarih 5.894,00 TL bedelli fesih tazminat bedeli faturasının keşide edilerek davalıya...
Gerekçe: 1-4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanunu'nun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda, davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği savunulmuştur. Emsal dosyalarda davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş bir kısım dosyalarda tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur. Davacıya fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği araştırılarak açıklığa kavuşturulmalıdır....
Gerekçe: 1-4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanunu'nun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda, davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği savunulmuştur. Emsal dosyalarda davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş bir kısım dosyalarda tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur. Davacıya fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği araştırılarak açıklığa kavuşturulmalıdır....
Fesih bildiriminin davacı işçiye hangi tarihte yapıldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....
Davalı; kira sözleşmesinin 3. maddesi gereğince fesih ihbarının süresinde olmaması nedeniyle sözleşmenin 12.11.2014 tarihinde aynı şart ve bedel ile 5 yıl süre ile uzadığını, sözleşmenin 7.000,00 TL +KDV'nin yıllık olarak Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) oranında arttınlarak üç yıllık peşin, olarak 12.11.2014- 12.11.2019 tarihleri arasını İçerir şekilde yenilendiğini, davacının sözleşme şartlarına aykırı şekilde düzenlediği dava konusu faturayı iade ettiğini, sözleşme ile belirlenen miktarda ödeme yaptığını savunarak, davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir....
danışmanlık sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, ihbarnameyi gönderen avukatın vekaletinin bulunmadığını, buna göre fesih bildiriminin yok hükmünde olduğunu, ayrıca davalının iştirakleri tarafından iş akdinin feshinin iptali için müvekkili tarafından iş mahkemesinde dava açıldığını, bu nedenle iş akdinin feshedildiğinin kesinleşmediğini ileri sürerek, taraflar arasında yapılan danışmanlık hizmet sözleşmesinin devam etmekte olduğunun ve fesih bildiriminin geçersiz olduğunun tespitini dava ve talep etmiştir....