Mahkemece, davacının sözleşmenin imzalandığı 26.02.2009 tarihinden itibaren dava tarihine kadar olan dönemde taahhüdün çok altında alım gerçekleşmesine rağmen davacının mal vermeye devam ettiği ve eksik alım nedeniyle cezai şart isteminde bulunmadığı, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini fark ettiği halde eksik nitelikteki edayı kabule devam etmiş olması, TBK' nun 179/2. maddesine göre bu cezai şarttan feragat ettiği anlamına da geleceği ve sözleşmeninde süresinin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, mahkemenin yetkisiz olduğunu, Toparlar Yöyü, Köyceğiz de ikamet etmesi nedeniyle yetkili mahkemenin Köyceğiz olduğunu, 18.01.2011 tarihli sözleşmenin bazı kısımlarının sonradan doldurulduğunu, tacir olmayıp tarımla uğraştığını, davacı ile 2010 yılında sözleşme yapıldığını ancak yıl sonunda davacı şirketin ürünleri teslim almaya gelmediğini, şirket ile ek sözleşme imzalanmadığını, ek sözleşmenin ne zaman yapıldığının belli olmadığını, davacının 2011 yılı ürün teslimi için de gelmediğini bunun üzerine ürünün başka şirketlere teslim edildiğini, 18.01.2011 tarihli sözleşme üzerine yazılan 26.000 TL cezai şartın, cezai şarta ilişkin sözleşmelerin şekil şartına uygun olmadığından geçersiz olduğunu, bu cezai şarta ilişkin kısmın sonradan doldurulduğunu, cezai şartın çok fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
kabulüne, davalının iskonto alacağına ilişkin talepleri ile fazlaya ilişkin cezai şart isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
tarafından 15/03/2023 tarihinden önce sözleşme feshedildiği takdirde kaporanın iade edileceği ve cezai şart ödeneceğinin belirtildiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin feshedildiğine ilişkin davacıya 15/03/2023 tarihinden önce fesih ihtarı gönderilmediğini, aksine davacının 16/03/2023 tarihli e-postayla kapora iadesi ve cezai şartı talep ederek sözleşmeyi bizzat kendisinin feshettiğini, müvekkili tarafından cezai şart talep edilmesin diye işbu davanın ikame edildiğini, kötü niyetli takip başlatan ve haksız kazanç elde etmeye çalışan davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu iki temel amacı dışında, cezai şartın diğer bir amacı da, ifayı engelleyen cezai şartta (dönme cezasında) borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle sözleşmeden kolayca dönmesini sağlamaktır (Kocaağa, Köksal; Türk Özel Hukukunda Cezai Şart Ankara 2003, s. 40). Hukukumuzda cezai şartın türleri seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifa yerine cezai şart (dönme cezası) olarak düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şart; 6098 sayılı TBK’nın 179/1. (818 sayılı BK’nın 158/1.) maddesinde, “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükme göre, taraflar, sözleşmede borçlunun ya borcunu sözleşmeye uygun olarak ifa etmesi ya da cezai şartın ödenmesini kararlaştırmış olabilirler. Bu durumda, borçlu borca uygun hareketle yükümlüdür. Ancak, borçlu borca uygun hareket etmediği takdirde, kendisini bir yaptırım beklemektedir....
Bu iki temel amacı dışında, cezai şartın diğer bir amacı da, ifayı engelleyen cezai şartta (dönme cezasında) borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle sözleşmeden kolayca dönmesini sağlamaktır (Kocaağa, Köksal; Türk Özel Hukukunda Cezai Şart Ankara 2003, s. 40). Hukukumuzda cezai şartın türleri seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifa yerine cezai şart (dönme cezası) olarak düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şart; 6098 sayılı TBK’nın 179/1. (818 sayılı BK’nın 158/1.) maddesinde, “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükme göre, taraflar, sözleşmede borçlunun ya borcunu sözleşmeye uygun olarak ifa etmesi ya da cezai şartın ödenmesini kararlaştırmış olabilirler. Bu durumda, borçlu borca uygun hareketle yükümlüdür. Ancak, borçlu borca uygun hareket etmediği takdirde, kendisini bir yaptırım beklemektedir....
D.iş sayılı dosyasıyla yapılan tespitte adresin kapalı olduğunun belirlendiği nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşmenin 21.maddesinin ihlal edildiği, bu nedenle sözleşmenin 23.maddesi kapsamında davalı tarafın cezai şart ve katkı bedelinden sorumlu olduğu, 375.000 TL'lik nakit katkının KDV dahil olarak dava dışı bayi tarafından davalı tarafa ödendiği ve bayinin cari hesabından düşüldüğü, 31.520,16 TL bedelli faturanın ise dava dışı bayi tarafından düzenlenen ürün faturası olup söz konusu bedelin davacı tarafça mahsup edildiği hususunun sübut bulmadığı sonucuna ulaşılarak davanın 375.000 TL yatırım iadesi alacağı yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, cezai şart talebi yönünden ise davalı şirketin borca batık olduğu, faaliyetinin fiilen devam etmediğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiği nazara alındığında cezai şart miktarının ağır ve yüksek olduğu ve nedenle tenkisinin gerektiği sonucuna ulaşılarak cezai şart miktarının tenkisi ile 33.750...
D.iş sayılı dosyasıyla yapılan tespitte adresin kapalı olduğunun belirlendiği nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşmenin 21.maddesinin ihlal edildiği, bu nedenle sözleşmenin 23.maddesi kapsamında davalı tarafın cezai şart ve katkı bedelinden sorumlu olduğu, 375.000 TL'lik nakit katkının KDV dahil olarak dava dışı bayi tarafından davalı tarafa ödendiği ve bayinin cari hesabından düşüldüğü, 31.520,16 TL bedelli faturanın ise dava dışı bayi tarafından düzenlenen ürün faturası olup söz konusu bedelin davacı tarafça mahsup edildiği hususunun sübut bulmadığı sonucuna ulaşılarak davanın 375.000 TL yatırım iadesi alacağı yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, cezai şart talebi yönünden ise davalı şirketin borca batık olduğu, faaliyetinin fiilen devam etmediğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiği nazara alındığında cezai şart miktarının ağır ve yüksek olduğu ve nedenle tenkisinin gerektiği sonucuna ulaşılarak cezai şart miktarının tenkisi ile 33.750...
Cezai şart öğretide, mevcut borcun ifa edilmemesi veya eksik ifası halinde ödenmesi gereken mali değeri haiz ayrı bir edim olarak tanımlanmıştır (Tunçomağ, Kenan: Türk Hukukunda Cezai Şart, ... 1963). Gerek belirli gerekse belirsiz iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerlidir. Ancak, sözleşmenin süresinden önce feshi koşuluna bağlı cezai şartın geçerli olabilmesi için, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olması zorunludur. Asgari süreli iş sözleşmelerine de aynı şekilde hükümler konulması mümkündür. Daire, 12.03.2012 gün, 2009/48252 E. 2012/8025 K. Sayılı kararı ile hekim ile yapılan sözleşmenin belirsiz süreli olması gerektiğini kabul ederek asgari çalışma süresine bağlı cezai şartın geçerliliğini benimsemiştir. Sözleşmenin belirli süreli olma koşullarını haiz olması başka bir şey, süreye bağlanması başka bir şeydir....
Davaya konu sözleşmenin 9.1 Maddesine göre sözleşme ilişkisinin sözleşmenin sona ereceği tarih olan 04.09.2019 tarihinden 60 takvim günü öncesinde davacı tarafından fesih ihbar yoluyla sona erdirilmemesi sebebiyle 04.09.2020 tarihine kadar uzadığı, davacının 08.10.2019 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin haksız bir şekilde sona erdirildiği,e sözleşmenin 9.3. maddesine göre faturanın cezai şart bedelini içeren dava konusu faturanın tanzim edildiği,davacı şirket tarafından ödendiği, ancak mutabakat metni nedeniyle iadesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin süresi geçtikten sonra feshedildiği ve cezai şart bedeli ödenmesi gerektiği mahkemece de belirlenmiştir....