Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar, davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. (1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı ...'e ihtarnamede akdi ilişkiyi kabul etmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. (2) Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı kâr mahrumiyetine yönelik maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Sözleşmenin karşı tarafça haksız feshi nedeniyle, uğranılan zararın tahsili istenebilir ise de, uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK'nun 325/2. cümlesi uyarınca davacı diğer bir iş nedeniyle kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyleri isteyemez....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında elektrik satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusunun müvekkilinin elektrik enerjisi ihtiyacının tamamının davalı tarafından karşılanması olduğunu, sözleşmenin 7/b maddesinde serbest piyasa döneminin düzenlendiğini bu düzenlemelere göre dışarıdan uygun elektrik temin eden müvekkilinin sözleşme gereğince davalıdan oluşan farkı talep ettiğini buna karşılık davalı şirketin sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek, alacaklarının tahsili ile sözleşmenin haksız feshi dolayısıyla tahakkuk eden cezai şartın ve munzam zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmeye aykırı davrandığı için müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini, davacı taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece, mahkemenin yetkisizlik ve görevsizliğine, uyuşmazlığın çözümünde Söke İş Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğuna, karar kesinleştiğinde ve tarafların başvurusu halinde dava dosyasının görevli Söke İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, Belirli Süreli Hekim Sözleşmesinin davalı tarafından feshi nedeniyle uğradığı menfi zararın tespit ve tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece Söke İş Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiştir. Bir davada görev ve yetki sorununun birlikte bulunması halinde önce görev sorununun çözümlenmesi ve mahkemenin görevsiz olduğu kanaatine varması halinde dosyayı sadece görevli mahkemeye göndermesi gerekir. Görevli mahkemenin de kendisini yetkisiz görmesi durumunda da yasal şartların varlığı halinde 2012/18687-28050 yetkisizlik kararı vermesi zorunludur....

        Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında "toptan dağıtım ve lojistik sözleşmesi" imzalandığını, buna göre sözleşme kapsamındaki malların davalı şirket tarafından belirlenen üreticilerden müvekkili şirket tarafından temin edilerek, Vodafone ürün ve hizmetlerini "..." ismiyle abone ve tüketicilere satış, pazarlama ve dağıtımını yapan satış noktalarına ve tüketicilere satış ve pazarlamasının yapılacağını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin kendisine yüklediği şartları yerine getirmek için büyük emek ve para harcadığını, ancak davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalının sözleşmeyi hiçbir haklı gerekçe göstermeksizin 10/03/2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 18.5. maddesi uyarınca 7 gün içerisinde tek taraflı olarak feshedeceği...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile menfi zararın tahsilini istemiştir. Mahkemece kısa kararda davanın kısmen kabulü ile 7.023,35 YTL menfi zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, gerekçeli kararda bu menfi zarar yanında sözleşmenin feshine de karar verildiği belirtmiştir. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerekir. Aksi durum 10.04.1992 tarih 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma nedeni kabul edilmiştir. Somut olayda da kısa kararda yer almayan sözleşmenin feshine, gerekçeli kararda yer verilmiştir. Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili duruma düşmüştür. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "Dava; sözleşmenin haksız feshi ile davacının uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmakla şimdilik toplam 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 20.000 TL'lik tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış, sözleşme ve ihtarname örnekleri getirtilerek dosya içine alınmıştır. Dava dosyasında 2010/713 Esasta kayıtlı iken bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 07/02/2012 tarihli kök rapor ve 09/07/2012 tarihli ek rapor alınmıştır....

              , davalının sorumluluklarını yerine getirmediğini ve getirmemekte ısrar ettiğini, müvekkillerinin ve diğer arsa yapı kat yapım sözleşmesini imzalayan diğer arsa sahiplerinin bunca zamana kadar hiç birinin herhangi bir evi teslim almadığını, sözleşmenin 14 maddesindeki cezai şartı ödemediğini beyanla sözleşmenin feshi ile ifadan vazgeçerek müspet zararın temerrüt tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalı kooperatiften alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir....

              Bu durumda, mahkemece, iş bu itirazın iptali davasından önce ve dava açıldıktan sonra yapılan ödemeler tespit edilerek, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, asıl davada verilen hükmün davacı karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir. 3-) Davalı karşı davacı vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı, karşı davada, 3.000,00 TL acentalık komisyonu ile, acentalık sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğradığını iddia ettiği 3.000,00 TL zararın tahsilini talep etmiş, ayrıca yine acentalık sözleşmenin feshi sebebiyle aleyhinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin iptalini talep etmiştir. İptali istenilen takibin 30.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır....

                KARAR Davacı, kendisine ait tarla vasfındaki taşınmazın ihale sureti ile davalıya satıldığını ve KDV dahil değeri 2.500.000,00 TL nin vergi, pul, harç gibi ferileri ile birlikte 15 gün içinde ödenmesi gerektiği hususunun tebliğ edildiğini ancak süresinde bu edimin davalı yanca yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilerek teminatın irat kaydedildiğini yeniden ihaleye çıkıldığını, ikinci ihalede taşınmazın 700.000,00 TL na ihale edildiğini bu kapsamda ilk ihalede ikinci en yüksek teklif veren ile arada oluşan fiyat farkı ve tellalık harcı toplamı 1.748.093,00 TL zararın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taraflar arasında imzalanan şartnamede sözleşmenin feshi halinde yalnızca geçici teminatın irat kaydedileceğine dair hüküm bulunduğunu bu nedenle davacının başkaca bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                  Maddesinde " İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. " hükmü yer aldığı, 6361 sayılı Kanunu’nun 31. ve devamı maddelerinde de; 'kiracının temerrüdü halinde kiralayanın sözleşmeye bağlı kalmasının kendisinden beklenemeyeceği, akdin feshi ve kiralananın iadesini isteyebileceği, ayrıca kira bedellerinin tamamının muaccel hale geleceği' hususunun hüküm altına alındığı, buna göre davalının mütemerrit durumunda olup, davacının sözleşmenin fesholunduğunun tespiti ile sözleşmeye konu makinelerin iadesini talep hakkının bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu