Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava taraflar arasında düzenlenen Bayilik Sözleşmesi gereğince sözleşmenin haksız feshi nedeniyle istenen müspet zarar ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı şirketin sözleşme uyarınca eksik ürün aldığı, sözleşme hükümlerini yerine getirmediği kabul edilerek sözleşmenin davalı yanca haksız feshedildiği kabul edilmiş, söz konusu karar davalı yanca temyiz edilmediğinden sözleşmenin haksız feshi sabit hale gelmiştir. Mahkemece sözleşmenin haksız feshedildiği kabul edildiğine göre mahkemece hüküm altına alınan müspet zararın (her ne kadar menfi zarar denilmiş ise de) yanında sözleşmenin 9.maddesi uyarınca, sözleşmenin davalı alıcı tarafından haksız feshedilmesi sebebiyle ayrıca cezai şart da talep edebileceği gözetilmeksizin cezai şart isteminin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, iddia, savunma, ayrık bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlakına ilişkin kurallarının fiilin gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı ve hatta görülmekte olan davalara dahi uygulanacağı, Türk Borçlar Kanunu'nun genel işlem şartları arasında yer alan ve sözleşmenin 8. Maddenin giriş bölümünde belirtilen 10 gün öncesinden feshi ihbarda bulunmak koşulu ile imtiyaz sahibi davalının istediği zaman sözleşmeyi feshedeceğine ilişkin kabul ve taahhüt içeren bu hükmün Türk Borçlar Kanunu'nun 20. maddesi çerçevesinde geçersiz sayılacağı, dayanak sözleşmenin 8....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı .....Şti. vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı yüklenici tarafından imâl edilen makinenin ayıplı olmasından dolayı peşin ödenen iş bedelinin iadesi, iş bedeli olarak verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve sözleşmenin feshi nedeniyle meydana gelen menfi zararın davalı yükleniciden tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın davalı şirket yönünden kabulüne, davalı banka yönünden reddine dair verilen karar davacı iş sahibi ve davalı yüklenici vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin...

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin uyarlanması, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın işletilmemesine karar verilmesi; birleşen dava, sözleşmenin feshi; cezai şartın tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece yüklenici şirket tarafından açılan asıl davanın reddine, arsa sahibi mirasçıları tarafından açılan birleşen dava yönünden sözleşmenin feshi davası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, cezai şartın tahsili isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Yüklenici şirket ile arsa sahiplerinin murisi .......... arasında ...... .......

          Konut Yapı Kooperatifi cevabında sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini açıklayarak karşı davasında sözleşmenin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar kapsamında uğranılan zararlar için şimdilik 50.000,00 TL’nin davacı yüklenici kooperatiften tahsilini istemiş, arsa sahibi kooperatifçe bozma sonrasında açılan birleşen davada ise haklı fesih nedeniyle uğranılan zararın 188.808,00 TL olduğu belirlendiğinden şimdilik 138.808,00 TL’nin faizi ile tahsili istenilmiştir. Bozma sonrası mahkemece asıl davada 742.132,80 TL imalât bedelinin davalı arsa sahibi kooperatiften tahsiline ve karşı dava ile birleşen davanın kabulü ile arsa sahibi kooperatifin uğradığı zarar karşılığı toplam 188.808,00 TL’nin yüklenici kooperatiften tahsiline karar verilmiştir....

            nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - . Asıl dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı yanca haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazminine birleşen dava ise munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davacı yanca iki ödemenin vadesinde yapılmayarak ihlali nedeniyle akdin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürüp asıl ve birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              -K A R A R- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 04.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından bu tarafa 4 yıl geçmesine rağmen davalının inşaata başlamadığını, davalının inşaatı tamamlamasının bu aşamadan sonra imkansız olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeye göre davacıya teslim edilecek daire karşılığında 210.000,00 TL tazminat ile 60.000,00 TL cezai şartın ve 1.000,00 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirket hakkında iflas kararı verildiğini, müvekkilinin elinde olmayan nedenlerle inşaat ruhsatının henüz alınamadığı, sözleşmedeki taliki şartın henüz gerçekleşmediği, ayrıca sözleşmenin feshi halinde müspet zararın istenilemeyeceği, sadece menfi zararların talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve karşı dava eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanmış olup, asıl dava haksız fesih nedeniyle kazanç kaybı, ödenmemiş bedel, vade farkı, kalıp ve malzeme ile kira bedeli, personel giderleri ve teminatın iadesi, karşı dava ise menfi zararın tahsili istemine ilişkindir....

                  Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin alacak talebi hakkında açmış olduğu alacak davasına yönelik verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan, bu hüküm yönünden yapılan istinaf sebebi yerinde görülmediği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin, 01.06.2003 tarihinde davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fesihten sonraki döneme ilişkin uğranılan zararların tazminine ilişkin tazminat talebi bakımından sözleşmenin feshi tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi uyarınca ve 6098 sayılı Kanun'un 146 ncı maddesi uyarınca genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, sürenin sözleşmenin fesih tarihi olan 01.06.2003 tarihinde başladığı, zamanaşımına konu alacak talebi sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin olduğundan dava açmadan önce sözleşmenin feshi ile öğrendiği gözetildiğinde dava tarihi...

                    Ancak kira sözleşmesinin 7.maddesinde taraflar bir aylık feshi ihbar süresi getirerek bu süreyi bir ay olarak kararlaştırmışlardır. Kira sözleşmesinin 7.maddesinde,kiracının bir ay önceden haber vereceği kararlaştırılmış,ihbarın yazılı olması koşulu getirilmemiştir. Yasalarımızda feshi ihbarın mutlaka yazılı şekilde yapılması gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı kiracı,taşınmazı tahliye edeceğini 3.9.2010 tarihinde sözlü olarak davacıya bildirdiğini savunmuş,davacının bildirim yapıldığını kabul etmemesi üzerine davalı tarafça davacıya “bir ay önceden tahliye edileceğinin bildirilip bildirilmediği hususunda”yemin teklif edilmiş ancak mahkemece yemin teklifi isteminin kabul edilmediği görülmüştür. Kiracı sözleşmenin 7.maddesine uygun şekilde bir ay önceden haber vererek sözleşmenin feshedildiğini davalı kanıtlamalıdır. Bu nedenle davalıya sözleşmenin 7.maddesine uygun şekilde feshi ihbarda bulunduğu kanıtlamak üzere imkan tanınmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu