Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle kaçırılan fırsat menfi zararın ve teminat güncelleme fark bedellerinin ödetilmesi; karşı dava sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararların ödetilmesi ve alacak istemlerine ilişkindir....

    Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan raporda müspet ve menfi zararın yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde incelenmediği anlaşılmaktadır. İstinaf ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan rapora göre hüküm kurulmuştur....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zarar ve kâr kaybı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karar üzerine dairemizce görev yönünden kaldırma kararı verilmiş, bunun üzerine görevli mahkemece yapılan yargılama ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir....

    Noterliğinin 27/03/2018 tarih ve 03446 yevmiye nolu ihtarnamesi ile cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin feshi için davalıya gönderilen ihtarname için 113,21 TL masraf yapıldığını belirterek davanın kabulüne, dava konusu sözleşmenin iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenen 10.500,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davacıya verilmesine, sözleşmenin feshi için noter ihtarı masrafı olarak yapılan 113,21.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı kendisini vekille temsil ettirerek açılan davayı kabul ettiğini, sözleşmenin feshi ve borçlu olmadığının tespiti talebini kabul ettiklerini, davalıya yükletilecek harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinde davalı lehine indirim yapılmasını talep etmiştir....

    Bu raporlarda inşaatın durma aşamasında A Blokun % 100 seviyesinde bittiği, B Blokun zeminde tadilat projesi de yapılarak kaba inşaatının bittiğinin tespitiyle BK'nın 366. maddeye göre yapı mahalli rayiç kıymet bedelleri ki müteahhit kârı dahildir ve masraf tesbitleri yapılmış, davalı bu raporlara inşaatın seviyesine ve özellikleri yönünden bir itiraz da bulunmamış, sadece hesap yöntemleri ve paylaşıma itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece yapılan inceleme ve bilirkişi raporlarına dayalı hüküm yerinde olup, sözleşmenin feshedildiği ve taraf kabulleri de dikkate alındığında inşaatın imar, proje ve sözleşmeye uygunluk ve tadilat projesi ile uygun hale getirilip, getirilmiyeceği yönündeki araştırma bozmasına katılınmamıştır....

      Davalı vekili, ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının aracı takipten sonra 09.12.2005 tarihinde müvekkiline iade ettiğini, ancak cezai şart, kullanım bedeli ve icra masraflarının davacı tarafça karşılanmadığını, tarafların takip sırasında 3.500 TL üzerinde anlaşmaya vardıklarını, bu bedelin ödenmesi için takibin beklemeye bırakıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve deliller karşısında, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olması durumunda davalının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararlarını bonoya dayanarak isteyemeyeceği, davalının bu yönde karşı davası olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takip ve davaya konu 07.10.2005 tanzim, 20.11.2005 vadeli 15.000 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Sözleşmenin feshi halinde menfi zarar istenebilir. Somut olayda davacı, sözleşmeyi feshetmemiş, sözleşme hükümlerine uygun davranması konusunda, davalıya ihtar çektikten sonra müspet zararını talep etmiştir. Müspet zararın istenebilmesi için, akdin feshi gerekmemektedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          zincirine sebebiyet verdiğini, Sözleşmenin geriye doğru feshi yönünde talepte bulunmayan, sözleşmeyi ayakta tutan, ancak menfi ve müspet zarar tazminatında bulunan davacı yüklenicinin haksız davasının bir bütün halinde reddine karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesi aşılarak tevil yollu bir yaklaşımla asıl davanın geriye etkili olarak sözleşmesinin feshi şeklinde bir gerekçeye dayandırılarak ve taraflar arasında fesih konusuda iradelerin birleştiği yönünde yorumda bulunularak yükleniciye menfi zarar tazminatı ödenmesi yönünde hüküm kurulmasının, zaten aynî olarak zenginleşmiş müteahhidin, nakti ve mali olarak da sebepsiz zenginlemesi anlamına geleceğini, Birleşen dava yönünden : Davanın, sözleşmenin feshi olarak ikame edilmiş olup, 22.01.2020 tarihli yerel mahkemenin ara kararı gereğince tavzih ve izahatta bulunularak derdest talebin, "sözleşmenin ileriye etkili olarak feshi" amacına matuf olarak ikame edildiğinin altı çizilerek, müteahhitten daire satın...

          iptal edilmesinin söz konusu olduğunu, sözleşme nedeni ile saha düzeltmesi yapmak zorunda kaldığını, bu konuda ciddi masraflar yaptığını, birçok işçi tutmuş bugün yarın montaj yapılacağı umudu ile bünyesinde tutmaya ve maaş vermeye devam ettiğini, bu anlamda uğramış olduğu şimdilik 10.000,00 TL menfi zararının hesaplanarak ödenmesini talep ettiklerini, karşı tarafa verilen ve tedbir konular çeklerin iptali ile vekil edenin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, sözleşmenin feshi, menfi tespit ve menfi zararın ödenmesi talepli işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu beyanla çekler nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ve çeklerin iptaline, yapılan 95.000,00 TL'nin istirdadına, sözleşmenin haksız yere yerine getirilmemesi nedeni ile uğranılan zararın şimdilik 10.000,0 TL menfi zararın ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda menfi zararın, davacının davalıdan alacağı malın 3.kişilerden alınmasından kaynaklanan bedel farkına karşılık gelmesi gerekir. Mahkemece iki mal arasındaki fiyat farkına ilişkin bedelin göz önüne alınarak tespit edilecek menfi zarara hükmedilmesi gerekirken ayrıca müspet zarara hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu