Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bundan başka, eğer borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini kanıtlayamazsa, alacaklı sözleşmenin geçersiz kalmasından doğan zararının tazminini de talep edebilir. Sözleşmenin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshi halinde, kusursuz taraf -somut olayda davacı- karşı tarafa ödediği 920,00 TL iş bedelinin iadesiyle birlikte gerçekleşmiş ise, "menfi zararının" tazminini isteme hakkına sahiptir; olumlu zarar istenemez. Menfi (olumsuz) zarar sözleşme yapılmamış veya görüşülmemiş bulunulsaydı uğranılmayacak olan zarardır. Bu kapsamda sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi; daha elverişli koşullarla sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da olumsuz zarar kapsamındadır....

    Kar kaybı, müspet zarar kapsamında kaldığından ve sözleşmeyi fesh eden tarafça istenemeyeceğinden mahkemenin davacının kar yoksunluğu zararına yönelik istemin ve kanıtlanmayan tadilat giderlerine ilişkin talebin reddinde bir yanılgı yoktur. Ancak, yine menfi zarar kapsamında kalan ve davacı tarafından belgelenen 442.500.000 TL su giderine ilişkin isteğin hüküm altına alınması gerekirken bu bölüm davanın reddi bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, hasılat kira sözleşmelerine uygulanması zorunlu ve kiralayanın borçlarını hükme bağlayan B.K.nun 272 ve devamı maddeleri uyarınca kiralananın sözleşmedeki amacına uygun olarak kiracıya teslimi ve kira süresi içerisinde bu şekilde kullanmaya hazır tutulması kiralayanın önde gelen borcudur. Somut uyuşmazlıkta, kiralanan yerde yapılacak işin gereği olarak kiralanana ait elektrik ve suyun davalı kiralayan tarafından sağlanması sözleşmenin 3.maddesinde kararlaştırılmıştır....

      Davaya dayanak mahkemenin 2009/324 esas sayılı dosyasında asıl dosya davacısı ve arsa maliki Gülsüm'ün asıl dosya davalısı yüklenici aleyhine kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve menfi zarar talepli dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL menfi zararın davalıdan tahsiline karar verildiği görülmüştür....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin işi %92,86 oranında tamamladığı, inşaatın kabul edilebilir oranda tamamlanmış olması sebebiyle sözleşmenin feshinin mümkün olmadığı, eksik iş ve kira bedeline ilişkin talepler, ancak sözleşmenin ayakta kalması halinde istenilebilecek müspet zarar niteliğindeki talepler olduğundan, sözleşmenin feshi ile birlikte istenemeyecekleri, davacının ancak menfi zararlarının tazminini talep edebileceği, eldeki davada da bu yönde bir talep bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

          Eser sözleşmesinin, dava konusu olayda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, sona ermesi üzerine tarafların talep haklarından biri de olumsuz zararın (menfi zararın) giderilmesi talebidir. Menfi zarar uygulanacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi sonucu güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Olumsuz zararın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK'nın 125/III., B.K.106/II. maddesindeki genel düzenlemelerdir. Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir....

          Davacı davalıya verilen çeklerin mal bedeli ve avans olarak verildiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle bir kısım malların da iade edildiğini bu nedenle davalının elinde bulunan toplam 60.000 TL bedelli 4 adet çekin bedelsiz kaldığını iddia etmektedir.Davalının ibraz ettiği muavin defter kayıtlarına göre dava konusu çekler dahil olmak üzere davalının 56.193,89 TL fazla tahsilat yaptığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda davalının aleyhine olarak tespit edilen bu hususun değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Davacının dava dilekçesi değerlendirildiğinde ise; talebinin eser sözleşmesi kapsamında ödenen fazla iş bedelinin iadesi olduğu, davacının İİK 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası ile ilgili bir talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 01/02/2011 tarihli sözleşme gereği, davalı şirketin sözleşmenin 4.1 maddesinde belirtilen malları alıcı tarafça istenildiğinde en geç bir gün içinde teslim etmeyi, müvekkilinin de sözleşmenin 7.1 maddesindeki çekler ile ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşme gereği müvekkilinin altı adet çeki keşide ederek davalıya teslim ettiğini, davalının istenilen malları tam ve zamanında teslim etmediğini, sözleşmenin 8.2 maddesi gereği feshedilince davalının çekleri iade edeceği ve cezai şart ödeyeceğini, ... 1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile dava dışı müteahhit ......

                  Dolayısıyla karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden ve yasal olarak çıkan paradır. Menfi zarar borçlunun direnimi sonucu borç yerine getirilmemiş ise talep edilebilir. Müspet zarar da sözleşmenin hiç veya gereği gibi yahut vadesinde yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardır. Olumlu zarar da sözleşmenin haksız olarak feshi halinde talep edilebilir. Müspet zarar isteyenin sözleşmeden dönmemiş olması ve kusurlu bulunmaması gerekir. Maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara hukuki vasıflandırma hakime ait olduğundan, davacının sözleşme noter onayı ve tapuya şerh masrafları ile proje bedelleri menfi zarar, talep edilen 75.000,00 TL alacak müspet zarar kapsamında kâr kaybı alacağıdır. Yanlar arasında ... 1....

                    UYAP Entegrasyonu