Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda belirlenen inşaat seviyesi (%82,2) dikkate alınarak sözleşmenin ileri etkili sonuç doğuracak şekilde feshine karar verilmiştir. 25.01.1984 gün ve 3/1 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda MK’nın 2. maddesi hükmü gözetilerek sözleşmenin ileriye etkili sonuç doğuracak şekilde feshine karar verilebilir ise de dava konusu olayda inşaatın getirildiği seviye ve arsa sahibine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin ikmâl edilmemiş olması ve inşaatta mevcut eksiklikler dikkate alındığında ileriye etkili fesih kararının yerinde olmadığı sonucuna varılmaktadır....

    binanın yıkılması sebebiyle tespitinin mümkün olmadığı ve ekonomik değer taşımadığı, davacı-karşı davalı yüklenici tarafından dava konusu sözleşme uyarınca binanın yapılarak tamamlanmadığı, bu nedenle sözleşmenin feshedildiği, davacı-birleşen davalı tarafından sözleşme uyarınca kendisine verilmesi kararlaştırılan dairelere ait arsa paylarında tapunun iptali ile adına tescilinin talep olunamayacağı, ayrıca davacı-birleşen davalı tarafından yapılan binanın ekonomik değerinin olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen dava da ise dava konusu sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle davalı-birleşen davacı arsa sahibi zararının Borçlar Kanunu'nun 106 ve 108. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, zira akdin feshi halinde sadece menfi zararların istenilebileceği, müspet zararın ise alacaklının ifadan vazgeçerek zararını istemesi halinde değerlendirilebileceği, bu durumda sözleşmenin ortadan kalkmayacağı, ifaya ilişkin talep hakkının yerini tazminat isteminin...

      Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 25.maddesinde akdin feshi halinde talep edilebilecek menfi zararın hesap şekli düzenlenmiş olup, maddeye göre akdin feshi halinde bayi, son (3) senelik aylık ton satış ortalamasının ton başına şirket karı ile çarpımından çıkacak miktarın (2) yıllık tutarını menfi zarar olarak ister. Şayet akit (3) yıldan önce feshedilmişse bu durumda menfi zarar, geçen süreye göre bulunacak aylık ortalama satış miktarının ton başına şirket karı ile çarpımından çıkan miktarın (2) yıllık tutarı olarak belirlenir. Görüldüğü gibi madde metninde akdin (3) yıldan sonra feshedilmesi halinde menfi zarar istenemeyeceğine ilişkin bir ifade mevcut değildir....

        Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Yargıtay 15....

          Davacı tarafça açılan, sözleşmenin feshi, menfi tespit ile Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7450 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talepli açılan davaların reddine dair karar vermek gerekmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davacı tarafça açılan, sözleşmenin feshi, menfi tespit ile Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7450 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talepli açılan davaların reddine, dair karar verilmiştir....

          Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı (BK m. 106/1), aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararın tazminini isteme hakkı (BK m. 106/11), akdin feshi ve menfi zararın istenmesi (BK m. 106/III) hakkıdır. Borçlu temerrüdünün sonuçlarını düzenleyen yukarıda yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı vaad borçlusu yüklenicinin mülkiyeti geçirme borcunu yerine getirmemesi (temerrüde düşmesi) üzerine Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinden kaynaklanan seçimlik hakkını akdin feshi ve menfi zarann istenmesi seçeneğini kullanarak mülkiyeti talep yetkisinden vazgeçmek suretiyle satış vaadine konu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin tahsilini istemiş, mahkemenin 2001/22 esasında kayıtlı açtığı alacak davası reddedilerek Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleşmiştir....

            Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin feshi talepli davanın sonucunda taşınmazın devrinin söz konusu olması halinde feshedilen sözleşmenin sonucu olarak da tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, bu haliyle taşınmazın aynına yönelik bir hüküm kurulacağından HMK'daki kesin yetki kurallarının uygulanması ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4....

              Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle sözleşmeye binaen verilen boş teminat çekinden dolayı menfi tespit isteminin incelemesinde, davacı tarafından aynı davalıya karşı aynı bayilik sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/131 E. 2009/307 K. sayılı kararı, Yargıtay .... Hukuk Dairesi’nin 2009/9314 -10864 E.K. sayılı ilamı onanarak kesinleştiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesine, karşı dava yönünden yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 20. maddesinde de “bayi, anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun feshi üzerine ... gün içinde elindeki dolu, boş, depozitolu depozitosuz tüpleri ......

                e teslim edileceği gerekçesi ile teslim edilmediğini, oysa sözleşmenin karşılığı olan çekleri keşide eden ve ödeyenin davacının kendisi olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu iddia ederek sözleşmenin feshi ile davalı yedinde bulunan 50.000.- TL bedelli çekler için borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; sözleşme gereğini yerine getirmekten kaçınma gibi bir durumun söz konusu olmadığını, sözleşmeye göre hazır betonu teslim almaya yetkili kişinin ... olduğunu ve teslim için gelinen günde bu kişi hazır olmadığı için teslimin yapılamadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 26.11.2011 tarihli sözleşme ile davalı ....den iki adet daire satın aldığını, satış bedelinin 150.200 TL.ni ödeyip bakiye bedel içinde 25 adet senet verdiğini davalı, ....'nin bu senetleri diğer davalıya ciro ettiğini, ancak inşaatın yapımına dahi başlanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile senetlerin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş, diğer davalı.... davaya cevap vermemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu