Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/511 ESAS - 2022/19 KARAR DAVA KONUSU : Eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zarar ve kâr kaybı KARAR : Dairemizin 17/11/2021 tarih, 2021/935 Esas, 2021/1054 Karar sayılı kararı ile; HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, eksikliklerin tamamlanması üzerine dosyanın yeniden Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu Bolu 1....
HD'nin kararı sonrasında alınan ve benimsenen bilirkişi kurul raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, işsahibi davacı tarafça yapılan ödemelerin, sözleşmenin fesih tarihine kadar davalı birleşen davalı tarafça tamamlanan imalat bedelinden düşümü sonrasında davacıya iadesi gereken bedelin kalmadığı; taraflar arasındaki sözlemede, fesih halinde müspet zararın istenebileceğine dair hüküm bulunmadığından eksik işler bedeli ve kira kaybı tazminatı talep edilemeyeceği; davacı tarafça uğranıldığı ileri sürülen menfi zararın ispatlanamadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonrasında; Birleşen davada davacı taraf, sözleşmenin feshi nedeniyle fesih tarihine kadar yapılan işler yönünden imalat bedeli alacağı ile sözleşmenin feshinden kaynaklı uğranıldığı ileri sürülen kar kaybı alacağının davalıdan tahsilini istemiştir....
HD'nin kararı sonrasında alınan ve benimsenen bilirkişi kurul raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, işsahibi davacı tarafça yapılan ödemelerin, sözleşmenin fesih tarihine kadar davalı birleşen davalı tarafça tamamlanan imalat bedelinden düşümü sonrasında davacıya iadesi gereken bedelin kalmadığı; taraflar arasındaki sözlemede, fesih halinde müspet zararın istenebileceğine dair hüküm bulunmadığından eksik işler bedeli ve kira kaybı tazminatı talep edilemeyeceği; davacı tarafça uğranıldığı ileri sürülen menfi zararın ispatlanamadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonrasında; Birleşen davada davacı taraf, sözleşmenin feshi nedeniyle fesih tarihine kadar yapılan işler yönünden imalat bedeli alacağı ile sözleşmenin feshinden kaynaklı uğranıldığı ileri sürülen kar kaybı alacağının davalıdan tahsilini istemiştir....
Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....
Noterliği'nin 22.04.2016 tarihli ve 11609 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nin feshi nedeniyle uğranıldığı iddia olunan menfi zararın tahsili; karşı dava ise sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve yoksun kalınan kar-kazanç kaybının tahsiline isteğine ilişkindir. Davacı-karşı davalılar yüklenici, davalı-karşı davacı şirket ise arsa sahibidir. Mahkemece; sözleşmenin feshinde arsa sahibi davalı-karşı davacı şirketin haksız olduğu gerekçesiyle davacı yüklenicilerin menfi zarar istemlerinin kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; karara karşı davalı-karşı davacı arsa sahibi tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Dava dilekçesinde, sözleşmenin feshedildiği belirtildikten sonra " otellerin zamanında tamamlanmaması sebebiyle uğranılan menfi zararın (kâr mahrumiyetinin) ve eksik inşaatın tamamlanması için yapılacak harcamaların bedelinin" talep edildiği yazılmıştır. Oysa yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, kâr kaybı ve eksik bırakılan imalâtın bedeli müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerinden olup menfi zarar olarak nitelendirilemez ve akdin feshi halinde de istenmesi mümkün değildir. Mahkemece hükme esas alınan 05.07.2004 tarihli ek bilirkişi raporunda da bilirkişiler, 1.831.876.000.000 TL. menfi zarar hesabı yaptıklarını belirtmişlerse de; bilirkişilerce yapılan hesap şekline ve müsbet ve menfi zarar ile ilgili yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirildiğinde, bilirkişilerin buldukları miktarın müsbet zarara ilişkin olduğu, mahkemece bu miktarın menfi zarar olarak nitelendirilmesinin isabetli olmadığı görülmektedir....
Davacı yüklenicinin iş bu davada, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kar kaybını, menfi zarar kapsamında geçici, kesin ve avans teminat mektupları için bankaya ödediği komisyonları, sözleşme için ödenen harç ve masrafları, personel, şantiye kurulumu, makine, ekipman ve malzeme alım giderlerini talep ettiği anlaşılmış olup, yapılan yargılama sırasında üç ayrı bilirkişi kurulundan rapor alındığı, mahkemece ikinci rapor doğrultusunda sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği, bu nedenle davacı yüklenicinin sözleşme gideri 126.112,50 USD, belgelemiş olduğu masraflardan kira bedeli 68.833,34 USD ve kesin teminat mektubu komisyon bedeli olarak da 21.959,76 TL’yi talep edebileceğini belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucu davalı iş sahibinin sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği anlaşılmış olup, mahkemenin bu yöndeki kabulüne rağmen kâr kaybı isteyemeyeceği yönündeki tespitinde isabet yoktur....
Somut olayda; Dava, eser sözleşmesine dayalı sözleşme kapsamında verilen çeklerin ödenmeyen bedellerinin, iş yerinde bırakılan ve teslim edilmeyen malzeme bedellerinin tahsili, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. 07.12.2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık; " eser sözleşmesi nedeniyle davacının 3 adet çek nedeniyle toplam 67.508 TL alacağının ve 100.000 TL mahrum kalınan kar tazminatı, 100.000 TL manevi tazminat ve 50.000 TL malzeme bedeli isteminden oluştuğu" tespit edilmiştir. TBK'nın 147/6 maddesine göre eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zaman aşımına tabidir. Davacı yüklenici eser sözleşmesi kapsamında iş yerinde kaldığını ve iade edilmediğini belirttiği malzeme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi yapılan karşılıklı ihtarlar sonucunda 24/09/2008 tarihinde feshedilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesinleşmiş ... ATM'nin 2011/......
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır....