'nın 04.03.2013 tarihli yazı ile feshedildiğini belirterek; fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak üzere, dava konusu taşınmazın tahliyesine, ödenmeyen kira bedelinin birinci taksiti olan 4.117,00 TL ile ikinci, üçüncü ve dördüncü taksitleri olan 4.100,00'er TL nin borcun muacceliyet tarihlerinden itibaren işletilecek gecikme zammı ile birlikte tahsiline, sözleşme hükümleri gereği kira sözleşmesinin de feshedilmiş olacağından 16.725,64 TL tazminat ile 2012 ve 2013 yıllarına ait toplam 101,14 TL ek teminatların tazminat olarak iadesine, sözleşmenin feshi ile taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1'i oranında cezanın ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur....
DAVA Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazı 09.04.2014 tarihinde bedeli karşılığında dava dışı ... ’den satın aldığını, davalıların satın almanın gerçekleşmesi halinde evi boşaltacaklarını taahhüt ettiklerini, müvekkilinin başka bir evde kiracı olarak oturduğunu, daha önce açılan ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının ihtarnamenin süresinde kiracıya ulaşmamış olması gerekçesiyle reddedildiğini, sözleşmenin feshi ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralanan taşınmazın tahliyesi ile ödenmeyen kira bedellerinin ödenmesi talebiyle açılan ikinci davasının da kira ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kira ilişkisinin olmadığının mahkemece tespit edildiğini, davalıların iyi niyetli olmadığını belirterek el atmanın önlenmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili; davacı ile müvekkili arasında akdedilmiş kira akdi bulunmadığı gibi dava konusu mecurun gerçek sahibinin de müvekkili olduğunu, müvekkilinin damadı ... 'un tefecilik yapan ...'...
Mahkemece, sözleşmenin 6.5 maddesi çerçevesinde yapılması gereken işlem, davacı tarafından yapılmamış olduğundan davalının müdahalesinin önlenmesi ve taşınmazdan tahliyesi talebinin reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında, sabit olan husus, davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiği hususudur. Bu durumda, sözleşmenin 6.5 maddesine göre, sözleşmenin feshi şartları oluştuğundan, davalının, kullandığı dairede farklı bir sebebe dayanmaksızın kaldığı ve böylece fuzuli şagil konumunda bulunduğu açıktır. Davalının alacağı hususu, ayrı bir talep konusu olup, bu konuda davalının açık bir talebi bulunmadığına göre bu tespitler ışığında davanın sonuçlandırılması gerekirken, yazılı gerekçelerle talep dışına çıkılarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
No:26/3 Merkez/SİİRT” adresinde bulunan taşınmaz üzerinde SI2578 saha kod numaralı GSM haberleşme ekipmanları kurulması amacıyla 07/01/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, Siirt Noterliği'nin 04/08/2015 tarihli, 13554 yevmiye numaralı ihbarnamesi ile sözleşmenin 10/12/2010 tarihinde başladığını 5 yıllık sürenin dolduğunu, sözleşmenin yenilenmeyeceğini, taşınmazın tahliye edilmesi gerektiği belirtilmişse de ihbarnamedeki ve işbu dava ile talep edilen hususların kabulünün mümkün olmadığını, kira sözleşmesinin 5. maddesinde "Kira sözleşmesinin başlangıç tarihi itibariyle 5 yıl geçerli olacağını, sözleşmenin yenilenmeyeceği müvekkil şirket tarafından 5 yıllık kira süresinin bitimine üç ay kala tarafınıza bildirilmediğini sürece sözleşmenin başka bir bildirime gerek kalmaksızın aynı şartlar ve süre ile uzayacağı" düzenlendiğini, aynı maddenin devamında "İşbu sözleşmenin başlangıç tarihi kira bedelinin kiralayan adına havale tarihidir" denildiğini, bu tarihin ise 07/01/2011 tarihi...
KARAR Davacı, mülkiyeti bankaya ait olan taşınmazın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya 22.000,00 TL bedelle taksitli olarak satışının yapıldığını, taksit bitimine kadar anılan taşınmazın tapusunun davacı bankada kalması kaydıyla kullanım hakkının davalıya devredildiğini, ancak davalının sözleşme uyarınca ödemesi gereken taksitleri gönderilen ihtarnameye rağmen ödemediğini, haklı nedenle sözleşmenin tek taraflı fesih edildiğini ileri sürerek; sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiğinin tespitine, taşınmazın tahliyesi ile bankaya teslimine, taşınmazın haksız kullanımından kaynaklanan ecrimisil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi İHBAR OLUNAN : DAVA TÜRÜ : Kira akdinin feshi-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira akdinin feshi ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temiyz edilmiştir....
DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kiralananın tahliyesi ve kira bedelinin tahsili davası olduğu ve bu haliyle davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, dava açılmadan önce başvurulmadığı gerekçesiyle davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin hukuka ve dosya muhtevasına uygun düşmediğini, öncelikle dava konusu taşınmazın kiralanmasının söz konusu olmadığını, taşınmazın toplu konut kapsamında gayrimenkul satış sözleşmesi ile satılan bir taşınmaz olduğunu ve bu haliyle kiralananın tahliyesi davası ya da kira bedeli talebi davası olmadığını, işbu davanın müdahalenin önlenmesi davası olduğunu ve dava şartı olarak arabuluculuk kapsamında olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı dava dilekçesinde kiralanana ihtiyacı bulunduğundan dolayı tahliyesini istemiştir. Davalı sözleşme de bir aylık feshi ihbar şartı bulunduğundan dolayı davanın süresinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.04.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 19.maddesinde akdin sona erdirilmesi için her iki tarafa da akdin bitiminden 1 ay önce feshi ihbarda bulunması aksi takdirde sözleşmenin yenileneceği şartı getirilmiştir. Kararlaştırılan bu şart geçerli olup tarafları bağlar....
Davacı vekili dava dilekçesinde takibin devamı ile birlikte sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 2,500.-TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş ancak dava dilekçesinde istem olduğu halde akdin feshi ve tahliye hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Bu durumda akdin feshi ve tahliye istemi hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün tahliyeye hasren davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara..." dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür. Ancak, anılan maddeye göre Sulh Hukuk mahkemesinin görevli olduğunun kabulü, için ortada geçerli bir kira sözleşmesinin varlığı ve bu sözleşmenin kanunda öngörülen nedenlerden ötürü feshi ile tahliye istenmesi gerekmektedir. Somut olayda; paydaşlardan biri tarafından yapılmış bulunan kira sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiası ile kira akdinin iptali ile taşınmazdan davalının müdahalesinin meni (tahliyesi) istenmektedir. Bu durumda, kira akdinin İptali ile kiralanandan davalının müdahalesinin meni(tahliyesi) istemlerinden oluşan uyuşmazlığın genel hükümlere göre belirlenecek mahkemede bakılıp sonuçlandırılması gerekir....