gelen talep üzerine taşınmazın tahliyesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir....
Borçlar Kanunu'na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar ve dava açma süresi aynı Yasa'nın 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince, süresiz sözleşmelerde sözleşmenin başlangıcı nazara alınarak üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve altı aylık dönem sonunda dava açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanunu'nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka sebep aramaya gerek yoktur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmelerinden biri 01.03.2004 başlangıç, 31.12.2004 bitim tarihli, bir diğeri ise 28.04.1998 başlangıç, 31.12.1998 bitim tarihlidir. Kira sözleşmeleri ile 6769 ada 4 no'lu parselin 24 m2 ve 108 m2 alanlı bölümleri kira sözleşmelerinde arsa olarak nitelendirilerek ve davalı kooperatifin faaliyetlerinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 03.08.2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, temerrüt nedeniyle sözleşmenin fesh edildiğinin davalı tarafa bildirildiğini ileri sürerek, taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanan davadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın tahliyesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava feshi ihbar sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yeni malik, eski malikle davalı arasında düzenlenen 15/08/2011 başlangıç tarihli bir yıl süreli yazılı kira söyleşmesinin belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüştüğü iddiasıyla, 01/03/2013 keşide tarihli sözleşmenin feshine ilişkin ihtara rağmen, davalı tarafından kiralananın tahliye edilmediğinden bahisle kira sözleşmesinin feshi ile kiralananın tahliyesini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ticari kira sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 6.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 6.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle kira akdinin feshi ve mecurun tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, duruşma açılmadan, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/1. maddesinde, "mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davetetmeden dosya üzerinden karar verir" hükmü yer almaktadır. Ancak olayımızda; davacı, kiralananın sözleşmenin özel şartlar bölümünün 3. maddesindeki "kiralanan ... Market olarak kullanılacaktır." şartına aykırı olarak davalı tarafından ......
Dava, feshi ihbar sebebiyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; taşınmazın taraflar arasında 13/10/2006 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin feshedileceğinin 28/01/2009 keşide tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini, yenilenen dönemde kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira akdine dönüştüğünü, sözleşmenin başlangıç tarihi nazara alındığında ikinci altı aylık dönem sonunda 10/12/2013 keşide tarihli ihtarname ile sözleşmeyi süresinde feshettiklerini, taşınmazdan TBK 327 ve 329 maddeleri gereği baz istasyonunun kaldırılarak tahliyesi ile kiralanın boş olarak teslimine, 13/10/2014 tarihinden tahliyeye kadar geçecek süre içerisinde davalının baz istasyonunu kullanmaya devam etmesi nedeniyle aylık net 500.00 TL kullanım ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Fıkrası uyarınca sözleşmenin feshedilerek yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, aracı banka tarafından gönderilen ihtarnamenin davalının adresine gönderilip, muhataba tebliğ edildiğini, tarafların karşılıklı mutabakatlarına dayanan sözleşmede sözleşmenin feshinin açıkça düzenlendiğini, sözleşmede belirtilen fesih nedenlerinin; keşide edilen ihtarnamelerin sonuçsuz kalması ve davalının verilen süre içinde taksitlerini ödemeyerek temerrüde düşmesi suretiyle gerçekleştiğini, diğer taraftan, her ne kadar satış sözleşmesinde davalıya , davalı tarafından yapılan ödemelerden akdin feshi tarihinden taşınmazın tahliyesine kadar geçecek süre zarfında işleyecek emsal kira bedeli ile taşınmaza verilen hasarlardan kaynaklanan İdare alacağının tenzil edildikten sonra bakiyesinin ödenmesi söz konusu ise de, taşınmazın tahliyesinin uzun bir zaman alabilecek olması, taşınmazın anahtarlarının teslim edilmemesi nedeniyle konut ekspertizi yapılamadığından konutta tahribat olup olmadığını tespit...
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı şirketin 06.06.2008 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, diğer davalının sözleşmenin kefili bulunduğunu, sözleşmenin 13. maddesinde kira bedelinin % 15 artırılacağının kararlaştırıldığını, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/2058 sayılı dosyası ile kiralananın 23.03.2011 tarihinde tahliyesine karar verildiğini, taşınmazın anahtarının 16.03.2011 tarihli tutanakla teslim edildiğini belirterek, 2010 ekim-2011 mart ayları arası kira bedeli toplamı olan 32.725.- TL'nin tahsilini istemiştir. Davalı vekil ise belediye tarafından yapı tatil tutanağı düzenlendiğini bu tutanağa göre kiralananı kullanmayacaklarını anlayan müvekkillerin kiralananı tahliye edip durumu kiraya verene bildirdiklerini, ayrıca sözleşmenin feshi için dava açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 01.07.2008 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; her ne kadar davacı dava dilekçesi ile: Davaya konu gayrimenkul sözleşmesinin feshi ile idarenin mülkiyetinde bulunan ( Samsun Canik 127 adet Konut Projesi kapsamında) davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el önlenmesine (taşınmazın tahliyesine) talep ederek dava açmışsa da; uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, Dolayısı ile dava tarihi itibariyle, dava dilekçesinde belirtilen taleplerin 6502 sayılı Yasanın 73/A-1 a,b,c,ç,d, maddesindeki istisna kapsamında olmadığı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73/A maddesi gereği Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacıya; davalı yönünden dava...