Az yukarıda 2. bentte yazılı gerekçelerle harcın davalı üçüncü kişiler arasında arsa bedel paylarına göre ayrı ayrı hesaplanarak her birinin sorumlu olduğu miktar ayrı ayrı, davalı yüklenicinin ise tüm harçtan diğer davalılar yanında müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; sözleşmenin feshi, tapu iptâl ve tescil ile 1.000,00 TL kira alacağı, 1.000,00 TL bina bedeli, 100.000,00 TL cezaya ilişkin talepler bozma ilamı dışında kalarak kesinleştiğinden bu kalemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, bina bedeli ve kira tazminatı yönünden 1.000,00TL’yi aşan kısımlar yönünden istemlerin reddine, bakiye ilam harcı ve vekâlet ücreti yönünden az yukarıda açıklandığı şekilde hesaplama yapılarak karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuşltur....
Bu karara göre , yanlar arasındaki sözleşmenin yerine getirilmesi olanaklı değildir. 818 Sayılı Borçlar Kanun'un 117/1. maddesi hükmü gereğince, sözleşmenin ifası tarafların kusuru olmaksızın imkânsız hale gelirse; sözleşmenin taraflara yüklediği borçlar sona erer. Somut olayda da, açıklanan nedenlerle, sözleşmenin yapılmasından sonra ve tarafların temerrüdü gerçekleşmeden önce ifa imkânsızlığı oluşmuştur. Sözleşmenin 20-a-c maddesi gereğince, satış vaadi sözleşmesi uyarınca arsa sahiplerince, sözleşmenin feshi halinde 186.000 USD tutarındaki bedel kısmının arsa sahiplerinde kalacağı kararlaştırılmış ise de; sözleşmenin bir bütün halinde ve “amaca göre yorum” kuralı uyarınca, tarafların gerçek ve ortak amaçlarının yorumlanması halinde sözleşmenin, yüklenicinin kusuru sonucu geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshi durumunda, 186.000 USD'nin arsa sahiplerince davalıya iade olunmamasının kararlaştırılmış olduğu sonucuna varılmaktadır....
Dosyada mevcut ----- ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği görülmektedir. Davacı ise taraflar arasında yapılan sözlü devir sözleşmesi ile iş yerinin ---- tarihinde davalıya devredildiği belirtilmektedir. Eğer davacının devir tarihi ----- davalıda yaklaşık ---kaldığı anlaşılmaktadır. ---- yılında aynı marka ve ----- kirasının ---- olduğu dikkate alındığında---- kira bedeli olacağı sonucuna varılmıştır.-----kazaya karıştığı ve hasarlandığı, hasar bedeli eksper tarafından tespit edilmiş ve ---- olarak değerlendirilmiştir. Bu bedel, kazaya karışan diğer aracın----- tarafından ödeneceği anlaşılmaktadır. Eğer davalının fesih tarihi---- tarihi kabul görürse, ------- davalıda kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlede davacı davalıdan kira bedeli ve hasar bedeli talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır....
Sayılı dosyasına ait duruşma zaptından da anlaşılacağı üzere davacı tarafın sözleşmenin kat karşılığı olmadığını bilakis belirli bir bedel karşılığı anlaşıldığını mahkeme huzurunda kabul ve ikrar ettiğini, dolayısıyla sözleşmenin niteliğinin kesin bir şekilde ispat edildiğini, sözleşmedeki bedelin kaydının noterlikçe talep edilen harcın davacı tarafından ödenmek istememesi nedeniyle metinden çıkarıldığını, bu aşamadan sonra muvazaaya ilişkin genel geçer ifadeler ile sözleşmenin niteliğinin tevil edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmede bedel kaydı konulmasının ilave harca tabii olmadığı savunulsa da noterlikçe bedel üzerinden harç alındığını, bedel kaydı bulunmayan sözleşme ile 200.000,00- TL kıymetindeki sözleşmenin tanzimi için ödenecek ücretin aynı olmadığını, bu hususun dahi taraflar arasındaki asıl anlaşmanın sözleşmeye yansımadığını doğruladığını, Davacı tarafın da bahsettiği üzere ruhsatın alınmasının Sivas Belediyesi tarafından yürütülen revizyon imar uygulamaları nedeniyle geciktiğini...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; arsa payı karşılığı inşaat sözleşme uyarınca davalı yüklenici şirkete düşen B Blok 5 nolu bağımsız bölümü 240.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, satış bedelinin 1 ödenmesine rağmen tapu devrinin yapılmadığını iddia ederek söz konusu bağımsız bölümün tapu iptal ve tescilini talep etmiştir. II. CEVAP 1- Davalı yüklenici şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının edimini yerine getirmediğini, ödeme belgeleri altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, davacının bedel iadesi için icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur. 2- Davalı arsa sahipleri vekili cevap dilekçesinde; davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, sözleşmenin feshi için dava açtıklarını belirterek davanın reddini istemiştir. III....
K A R A R Davacı, davalıdan ... plakalı ... marka, 2006 model araç satın aldığını, sigorta yaptırmak istediğinde aracın pert kaydı olduğunu öğrendiğini, davalıya gönderdiği ihtar ile aracı geri alınması ya da bedelin iadesi istediğini, çekilen ihtarnameye ise davalının cevap vermediğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı aracın davalıya iadesi ve satış bedeli olan 16.059,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tarafına iade edilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde 5.000,00 TL'den aşağı olmamak kaydıyla ayıp oranında bedel indirimi ve bu alacağa ihtar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3.300 TL’nin 29.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında "taraflar arasındaki sözleşmenin fesih nedeniyle zarara uğradığından bahisle tazminat talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşme tarafların karşılıklı iradeleri ile sona erdirildiğinden protokolde sözleşmenin fesihi nedeniyle zararlardan kaynaklanan tazminat hakları saklı tutulmadığından, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava, devremülk sözleşmesi nedeniyle öncelikle sözleşme gereğince verilmesi gereken davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, aksi halde sözleşmenin feshi ile bedel iadesine, geç teslimden dolayı uğranılan zararın giderilmesine, ayrıca tapu devri için verilen harcın iadesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; "...Sözleşmenin 4. maddesi gereğince davalının devre mülkü 30.09.2012 tarihinde teslim etmesi gerekirken teslim etmemeden dolayı her yıl için 4 yetişkin için hesaplanacak tatil parası için şimdilik 1000 TL paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesi talebiyle ilgili yapılan değerlendirmede; Sözleşmenin geçersiz olduğundan konaklama bedeli ödeneceğine dair hükümler de geçersizdir. Dolayısı ile davacının tatil değişim bedeli talep etmesi yasal olmadığından, bu isteminin reddine....... Tapu kaydı oluştuktan sonra TMK ' nun 706. Satış tarihinde yürülükte bulunan TBK 'nun, 237....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; geçersiz gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince verilen kaporanın iadesi ile taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iadesi istenmiş; karşı davada ise; sözleşmenin yerine getirilmemesinden doğan menfi ve müspet zararın tanzimi, taşınmazın kullanımı nedeniyle ecrimisil, taşınmazda yapılan değişiklerin giderilmesi, aynen teslim mümkün olmadığı takdirde de eski hale getirme bedeli istenilmiştir.Mahkemece; asıl davanın kabulü; karşı davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacının kullanımının iyiniyetli zilyet olduğu mahkemenin de kabulünde bulunduğundan davacı aleyhine hükmedilen bedel ecrimisil değil, kira karşılığı kullanım bedeli olduğu için verilen kararda bir isabetsizlik yoktur....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesinin feshi ve bu sözleşmenin 6. maddesi hükmüyle davalıya teslim edilen tesisler ile menkul eşyanın iadesi istemleriyle açılmıştır. Davalı kiracı sözleşmedeki tüm edimlerin yerine getirildiğini, teminat mektubu konusunda karşılıklı görüşmeler yapıldığını açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere davadaki istemin dayanağı 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesidir. Davada bu sözleşmenin feshi ile diğer bazı isteklerde bulunulmuştur. HUMK.nun 8/II. fıkrası 1. bendi uyarınca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, sözleşmenin bozulması ya da tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminatı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmeye sulh mahkemeleri görevlidir....