Davacı vekili tarafından verilen 29.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya dair hakları saklı kalarak dava tarihi itibari ile şimdilik 10.000 TL olarak talep edilen "Sözleşmenin feshi ile oluşan gecikme nedeni ile sözleşme süresinde ifa edilse idi inşaat bitiminde elde edilebilecek kira bedeli"ni 132.426,32 TL'ye artırdıklarını, fazlaya dair hakları saklı kalarak dava tarihi itibari ile şimdilik 10.000 TL olarak talep edilen "Sözleşmenin feshi nedeni ile inşaatın tamamlanması için yeni yüklenici ile yapılmış olan sözleşme nedeni ile fazladan ödenen bedel"i 49.765,67 TL'ye artırdıklarını, arasındaki ilişkinin ticari ilişki olması nedeni ile 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca uygulanmış olan “reeskont avans” oranı üzerinden davalılardan aralarındaki 23.07.2013 tarihli iş ortaklığı sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
ın 05/03/2015 tarihinde işten ayrıldığını, aralarındaki sözleşmenin garantiye ilişkin 5. maddesine göre 3 aylık zaman zarfında işçinin kendi isteği ile işten ayrılması halinde yeniden davalı tarafından hizmet sunumu gerektiğini, ancak bu konuda yazışmalar yapılmasına rağmen sonuç alınamadığını ve sözleşmenin feshedildiğini belirterek davalının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme bedelinin iadesi için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptalini ve takibin devamını, asgari yüzde yirmi icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
Noterliği aracılığı ile 15.11.2012 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin göndererek sözleşmenin feshedildiğini, iş bedeli olan 80.000,00 TL'nin iadesini ve sözleşmeye aykırı takılan malzemelerin sökülerek götürülmesinin istenildiğini, davacının sözleşmeye konu beş dairesini kiraya verip kira geliri elde edeceğini, bu nedenle peşin ödenen iş bedelinin iadesi ile davacının kira gelirinden yoksun kalmasına neden olunduğundan davalıdan şimdilik 1.000,00 TL zararın tahsilini, talep etmiştir. Davalı savunmasında, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından hileli olarak düzenlendiğini, her ne kadar sözleşmede iş bedeli olan 80.000,00 TL'nin peşin alındığı yazılmış ise de, gerçekte davalıya ödeme yapılmadığını, harici olarak iş bedelinin iş bitirildikçe ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının sözleşmede belirtilen 80.000,00 TL'nin çok üzerinde 115.939,36 TL imalât yaptığını, ayrıca davacı tarafından davalı aleyhine açılmış olan ve reddedilen ... ....
Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, araç satış sözleşmesinin feshine, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 61.563,26 TL nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Dava daha çok borçlar kanununun genel hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali nedeniyle bedel iadesi isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenerek ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan 15.60 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 11.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; Talebin zamanaşımına uğradığını, kiralanan yerde başka kişilerin hak sahipliği iddiasının gerçek olmadığını, sözleşmenin haksız olarak fesih edildiğini, iadesi gereken kira bedeli olmadığını, bu nedenle davanın reddini, karşı dava olarak da sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle uğradıkları zarardan fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1 milyar TL.nin tahsilini talep etmiştir....
Faize başlangıç yapılan 09.04.2009 tarihi, sözleşmenin feshedildiği tarih olup, fesih borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fesih tarihi faize başlangıç yapılamaz. Davadan önce davacı tarafından davalıya 29.05.2009 tarihli ihtar gönderilmiş ise de, ihtarda proje bedeli, teminat mektubu komisyon bedeli, zemin etüd çalışma bedeli, sgk prim bedeli, tapu harcı bedeli, ipotek bedeli, munzam zarar alacaklarıyla ilgili bir ödeme talebinde bulunulmadığından bu ihtar bu kalem alacaklar yönünden temerrüt oluşturmaz. Bu kalem alacaklar yönünden temerrüdün dava tarihinde oluştuğu gözetilerek dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken sözleşmenin fesih tarihi olan 09.04.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun görülmüştür....
nden sözleşmenin haksız feshi sebebi ile imal edilen Eserin bedeli olan 270.000,00 TL'nin son fatura tarihi olan 15.12.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, davalı .... İnşaat Emlak San. Tic. Ltd. Şti. den sözleşmenin haksız feshi sebebi ile imal edilen Eserin bedeli olan B Blok 20 numaralı dairenin tapusunun verilmemesi sebebiyle oluşan zararın 10.000 TL'sinin tahsili ile sözleşmenin feshi tarihi olan 17.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline, bu taleplerinin belirsiz alacak davası olarak kabulüne,15.04.2016 tarihli 580.000 TL bedelli sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından feshi sebebiyle yarım kalan sözleşmeden dolayı uğradıkları 60.000,00 TL kâr kaybının sözleşmenin feshi tarihi olan 17.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline, bu talebimizin belirsiz alacak davası olarak kabulü ile davalı .... İnşaat Ltd. Şti.'den tahsiline, alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi için davalı .......
Davacı ile davalı arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinin “ Alıcının iadesi ve devir yetkisi” başlıklı 5. maddesinde “ Alıcı eğer isterse mülkiyeti devredilinceye kadar gayrimenkulü idareye iade edebilir. Bu takdirde (banka komisyonu, daha önce devir yapılmışsa devir komisyonu ücretleri, ... vergileri, sigorta ücretleri, BSMV ve Damga vergisi vb. Ödemeler hariç) yapmış olduğu ödemeler alıcının bankaya yazılı başvuru yapmaları durumunda bankanın müracaatı ve idarenin bedeli aktarmasına müteakiben 30 gün içerisinde faizsiz olarak kendisine iade edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “sözleşmenin feshi ve bedel iadesi” istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, bozma üzerine direnme yoluyla; Bursa 1. Tüketici Mahkemesince verilen 05.11.2015 tarihli, 2015/628 E., 2015/1056 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.06.2020 tarihli, 2017/13-599 E., 2020/431 K. sayılı kararı sonrasında, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece bozma doğrultusunda karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Mahkemece verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece bozma doğrultusunda yeni bir karar verilmiştir. Bu durumda dosya üzerinde Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılacak bir işlem bulunmamaktadır....