Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda "...Davacı vekili davalı ... adına 27/02/1985 tarih ve 621 numaralı tapu tahsis belgesi ile kayıtlı ...,... 0 ada, 9 parselde kain taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talep edilmiş ise de satış vaadi sözleşmesi mülkiyeti karşı tarafa geçiren bir sözleşme olmayıp iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmedir. Taşınmaz tahsis belgeli olup davalı adına tapuda kayıtlı değildir. Bu nedenle satış vaadi sözleşmesine dayanarak ve davalıya karşı üstün hakkı olduğunu ileri sürerek davacının müdahalenin men'i davası açamayacağından, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, diğer davalı hakkında açılan davanın atiye bırakılması nedeniyle bu davalı hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

    "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin inşaatı imar mevzuatına aykırı yaptığını, belediyece yıkım kararı alındığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi, müdahalenin meni ile gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından, inşaatın imar mevzuatına aykırı yapıldığı, ruhsata bağlanmasının mümkün bulunmadığı, arsa sahibinin açık beyanı ile dahi yüklenicinin imara aykırı, kaçak inşaat yapamayacağı gerekçesiyle, sözleşmenin feshi ve müdahalenin meni taleplerinin kabulüne, diğer talebin reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesinin 02/06/2021 tarih, 2021/784 Esas, 2021/816 karar sayılı ilamı "Davacı tarafın istinaf dilekçesinde de belirtildiği gibi, taşınmazın mülkiyeti davacıda olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece eldeki dava ile taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık halledilmeyeceğinden uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa'nın 73/A-1.d maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı sınırlı olarak sayılan "tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar" niteliğinde bulunmadığı görülmüştür....

      Davalı sözleşmenin hükümlerini yerine getirmediğinden dolayı, temerrüde düşmüştür. Davacı taraf sözleşmeyi feshinde haklı bulunmuştur. Sözleşmenin feshi nedeniyle davacının mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazda fuzuli şagil durumda olan davalının müdahalesinin mennine ve tahliyesine karar vermek gerekeceği gerekçesiyle;"Davanın KABULÜ İLE; 1- Niğde ili, Bor ilçesi, Kızılyer mahallesi, 1466 ada, 4 parsel nolu ana taşınmaz üzerinde bulunan kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı, 5 Etap Alt Gelir Projesi F.13B Blok 1.kat 3 nolu bağımsız bölüme davalının el atmasının önlenmesi ile taşınmazın tahliyesi ve boş olarak davacıya teslimine, " şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir....

      Davacı 25.08.2009 günlü dilekçesinde mirasen kalan taşınmazın borç karşılığı verildiğini, borcun bitmesine rağmen taşınmazın iade edilmediği, bu nedenle el atmanın önlenmesi talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamından, 139 ve 85 parsel sayılı taşınmazların davacının eşi Osman'ın borcundan dolayı davalı tarafa anlaşma senedi ile borç ödeninceye kadar verildiği, borç karşılığı taşınmazların davalı tarafca ekilip biçildiği, bu durum karşısında davacı ile davalı arasında sözlü veya yazılı kira sözleşmesinin varlığını kabul etmek olanaklı olmayıp açılan davanın kira sözleşmesinden kaynaklanmayan tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın H.U.M.K.'nun 8/1. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, dava tarihi ve değeri esas alındığında Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

        ye satıldığını, daha sonra ilgili sözleşmenin tüm hak ve borçlarının 25.02.2008 tarihli tahsis hakkı ve sözleşme devrine ilişkin protokol ile davalıların murisi ...’a devredildiğini, sözleşme konusu taşınmazın taksitlerinin ödenmemesi üzerine ...’ın vefatı sebebiyle mirasçıları olan davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğinden sonra da taksitlerin ödenmemesi nedeniyle davalılara başka bir ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedildiğini, buna rağmen davalıların sözleşme konusu taşınmazı tahliye etmediklerini ileri sürerek, sözleşme konusu taşınmaza vaki müdahalenin men'i ile davalıların taşınmazdan tahliyesine, taşınmazın boş olarak kendisine teslimine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir....

          KARAR Davacı, davalı ile imzalanan noter gayrimenkul satış sözleşmesi ile sözleşmeye konu taşınmazın vadeli olarak satıldığını, taksitlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 3. maddesine göre sözleşmeyi feshettiklerini, yine sözleşmenin 5. maddesinde fesih halinde taşınmazın teslim edilmesi ve kullanım bedeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak taşınmazın teslim edilmediği gibi kullanım bedelinin de ödenmediğini, davalıya taşınmazın teslimi için ihtarname çekildiğini, davalının bu ihtarnameye de uymadığından taşınmazda fuzuli şagil durumuna geldiğini ve ecri misil ödemesi gerektiğini ileri sürerek; taşınmazın teslimine, kullanım bedeli olarak 18.03.2008-02.09.2008 tarihleri arası 68.750,00TL'nin temerrüt tarihinden işleyecek %53 faiziyle, ihtarname tarihinden taşınmazın bankaya teslim edileceği tarihe kadar aylık 12.500,00TL ecrimisil bedelinin de % 53 temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Beldesi 224 ada 1 parsel nolu taşınmazın 15.600 m2 ve 1411 parsel nolu taşınmazın 34.400 m2'lik kısmı için davalı Belediye tarafından 23/09/2005 tarihinde ödenmesi gereken 5.262,50 YTL , 23/12/2005 tarihinde ödenmesi gereken 5.262,50 YTL ve 23/03/2006 tarihinde ödenmesi gereken 5.262,50 YTL olmak üzere toplam 15.787,50 YTL kira bedelinin sözleşmenin feshi tarihi olan 02/10/2006 tarihine kadar gecikme zammı ve faizi ile birlikte tahsili, 21.050,00 YTL tazminatın da kira sözleşmesinin özel hükümlerine göre bir yıllık kira bedeli olarak gecikme zammı ve faizi ile birlikte tahsili, söz konusu taşınmazlardan davalı Bahçe Belediyesinin müdahalesinin men'i, ne karar verilmesini talep etmiş, davalı belediye ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.12.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.....2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, adına kayıtlı 6 parsel numaralı taşınmazdan ifrazen oluşan 36 parsel numaralı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırıldığını, 34 parsel numaralı taşınmazın ise idarenin faaliyetleri sebebiyle kullanılamaz hale geldiğini belirterek elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğinde bulunmuştur. Davalı, 36 parselde yapılan kamulaştırma ve bu nedenle yapılan işlemlerin 34 parsele zarar vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Eldeki davada taşınmazın mülkiyeti davacıda olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve eldeki dava taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık bulunmadığından uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa'nın 73/A-1.d maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı sınırlı olarak sayılan "tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar" niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK'nın 114/2. maddesinin atfı ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 73/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddeleri uyarınca davanın özel dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu