"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti ve müdahalenin önlenmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira sözleşmesine konu baz istasyonuna davalı kiralayan tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 18.01.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davacıya ait kiralanan, baz istasyonu kurulmak üzere davalı kiracıya kiralanmıştır....
İdaresi bu köyde binasını yapıncaya kadar ... hizmeti karşılığı taşınmazın kiranlandığı ve davanın da davalının uzun süre sözleşmede sözü edilen kendi binasını yapmaması nedeniyle taşınmazdan müdahalenin meni (tahliyesi) ile birlikte ecri misil (kira) bedeli istemine ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda, tahliye istemi ile birlikte kira alacağına ilişkin davalarda değere bakılmaksızın HUMK’nun 8/II-1. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiğinden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava Tüketiciye karşı sözleşmenin feshi nedeniyle elatmanın önlenmesi davasıdır. Emsal kararlarda aynı mahiyetteki davaların Tüketici Mahkemesi tarafından bakılıp temyiz mercii olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 08/06/2018 tarih 2018/3041 Esas, 2018/6790 Karar sayılı ilamı ile "...davacı, 18.09.2006 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile davalıya satılan, bilahare yapımı tamamlanıp teslimi gerçekleştirilen konut nedeniyle ödenmesi gereken taksitlerin ödenmediğini, bu kapsamda keşide edilen ihtarnamelerle öncelikle ödeme, ödeme yapılmaması halinde ise sözleşmenin fesh edileceğinin karşı tarafa ihtar edildiğini, ancak bir netice alınamadığını ileri sürerek; sözleşme ile satışı yapılan taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir...", yine benzer mahiyette Yargıtay 13....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 04.10.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenlerle taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istedi. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı idare, 01.06.2012 tarih 1449430 no ve 12.09.2012 tarih 23810 nolu ihtarnameler ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, fesih hükümlerini düzenleyen 9.1 ve devamı maddelerinde yazıldığı şekilde usulüne uygun olarak tebliğ etmiş ve sözleşmenin fesih şartları gerçekleşmiştir. O halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat, sözleşmenin feshi, elatmanın ve muarazanın önlenmesi davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı vekilince duruşmasız, asıl davada bir kısım davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde bir kısım davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...'in gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesine dair kesinleşmiş ilama dayalı takipte taşınmazın tahliyesinin istenip istenemeyeceği, üçüncü kişilerin tahliye edilip edilemeyeceği ve borçlunun taşınmazı tahliye edip etmediği hususlarında toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde, davalı alacaklı tarafından şikayetçilerden T2 karşı el atmanın önlenmesi davası açıldığı, mahkemece davanın kabulüne ve el atmanın önlenmesine karar verildiği, kararın kesinleştiği, bu karara dayalı olarak alacaklı tarafından borçlu T2 karşı takip başlatıldığı ve borçlunun tahliyesinin istendiği görülmektedir. Taşınmazlarda el atmanın önlenmesine ilişkin dava, taşınmaza müdahalenin sonlandırılması ve taşınmazın hak sahibine teslimi amaçlı olup, taşınmazın işgalci tarafından tahliyesi ve hak sahibine teslimi için mahkemece el atmanın önlenmesine yönelik hüküm dışında ayrıca malın hak sahibine teslimine veya tahliyeye ilişkin bir hüküm kurulmasına gerek bulunmamaktadır....
Için 4.807 TL bedelin 18.11.2009 keşide tarihli (dava dışı ... adına kesilen) çek ile ödendiği " hususunun kararlaştırıldığı, ancak müdahalenin önlenmesi davasından feragat edilmediği ve davanın kabulle sonuçlandığı, böylece protokol şartlarının gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut ve el atmanın önlenmesi davasının sonuçlanmasından sonra yapılan protokol hükümlerine göre " 1- Davacılar Çorlu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları 2004/1553 E.-2005/301 K. Sayılı müdahalenin önlenmesi davasından vazgeçecekler ve taşınmaz üzerindeki irtifak hakkı ve arsa pilon yerine muvafakat göstereceklerdir. 2- Davacılar, harita mühendisi ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/12/2021 tarih ve 2021/465 Esas sayılı ara kararı nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı ile müvekkili arasında yapılan eser sözleşmesine göre, sözleşmenin feshi tarihine kadar müvekkili tarafından gerçekleştirilen imalat bedelleri ile sözleşmenin ve protokolün feshi nedeniyle mahrum kalınan kar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi, davaya konu inşaatta davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerin ve arsanın üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı tarafından ortak yerlerden olan kapıcı dairesine ve bahçeye yapılan müdahalenin önlenmesi ve davalının kapıcı dairesinden tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının ortak kullanım alanı olan kapıcı dairesini ev olarak olarak kullandığını, apartman bahçesini de kapıcı dairesinin uzantısı gibi kullanarak ortak kullanım alanlarını işgal ettiğini belirterek müdahalenin önlenmesi ve davalının kapıcı dairesinden tahliyesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; davacının yazılı kira sözleşmesine istinaden davalıya ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalının 6570 Sayılı Yasaya aykırı olarak taşınmazın 3 gün içinde tahliyesi için ihtarname gönderdiğini ve sözkonusu yerin yıkılarak yeni çarşı yapılacağını sözlü olarak bildirdiğini, oysa sözleşme süresi bittiğinde 6570 Sayılı Yasaya göre 1 yıl uzadığını, tahliye isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek, buna göre kira süresinin uzadığını tespiti ile taraflar arasındaki çekişmenin önlenmesi ve kira sözleşmesinin geçerliğinin kabulünü talep ve dava etmiştir. Mahkemece; 6570 Sayılı Yasada öngörülen sürede bir ihtar ve açılmış bir tahliye davası bulunmadığı, sözleşmenin kendiliğinden yenilenmiş olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, taşınmazdaki kiracılık sıfatının ve geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının tespiti ile muarazanın giderilmesine ilişkindir....