Mahkemesi'nin 2004/454 esas sayılı dosyasında ise, sözleşmenin geriye etkili feshi, davalıya yaptığı imalata göre fazladan verilen daire bedeli olan 50.000,00 TL, ayıplı ve eksik imalatlar nedeniyle 10.000,00 TL,... inşaat nedeniyle davacı tarafından davalı yüklenici adına ödenen 5.000,00 TL, inşaatta kullanılan elektrik nedeniyle yüklenici adına ödenen 10.000,00 TL, sözleşmeden doğan menfi zarar için 10.000,00 TL, sözleşme gereğince kira tazminatı için 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de kira tazminatına ilişkin talebini 249.930,00 TL artırmıştır. Birleşen......
Hükme esas alınan 19.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise belediyenin son yazısı dikkate alınarak, sözleşmenin feshi talebinin yerinde olduğu açıklanmıştır. Dosya kapsamından, yapıda kaçak kısımların halen mevcut olduğu ve bu bölümler yıkılmadan yapının yasal hale getirilmemesinin mümkün bulunmadığı, bu haliyle davacı arsa sahiplerinin fesih isteminde haklı oldukları anlaşılmış ise de, bozma öncesi alınan rapora göre inşaat %90 seviyesinde olup, tüm eksikliklerine rağmen bağımsız bölümlerde oturulduğu, pek çok kişinin arsa sahiplerinden ve yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığı, bu kişiler adına tapuda hisseler oluşturulduğu, bu aşamada sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin adalet duygularını zedeyeleyeceği sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, mahkemece, öncelikli olarak, davacı arsa sahiplerinin terditli istemleri de dikkate alınarak, sözleşmenin ileriye etkili olarak feshi tartışılmalıdır. ../.. S.4....
Arsa sahipleri ile yüklenici arasında, sözleşmenin ortak iradeleriyle feshedildiğini gösteren herhangi bir delile dosyada rastlanılmamış olmakla arsa payı devri yükümlülüğünü içeren 22.11.1996 günlü sözleşmenin feshi için mahkeme kararı gerektiği ortadadır. Davacının, sözleşme gereği devrettiği tapudaki payın iadesini istemiş olmakla doğal olarak akdin feshini de istediği kabul edilmelidir. Ne var ki, davada geriye etkili fesih istendiği halde mahkemece, ileriye etkili feshe karar verilmiştir. Oysa, 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları gereğince somut olayda işin getirildiği seviye itibariyle ileriye etkili değil, geriye etkili fesih koşulları oluşmuştur. Bu durumda, davacı arsa sahibinin, devrettiği arsa payını geri istemekte haklı olduğunun kabulü zorunludur....
K. ilamı ile farklı gerekçeyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin ileriye etkili feshine, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine dair verilen ikinci karar, ... .... Hukuk Dairesi'nin ....09.2010 tarih ve 3145 E., 4865 K. ilamı ile onanmış, karar düzeltme talebi üzerine ... .......
Mahkemece, bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, arsa sahibi muris ile yüklenici arasında yapılan ek sözleşme gereğince dava konusu taşınmazlarda, yüklenicinin hak iddia edemeyeceği, ticaret merkezi inşaatına başlamayan yüklenicinin temerrüde düştüğü, bu sebeple sözleşmelerin ileriye etkili feshine karar verilmesi ve villalar için tasfiye istenmediği, ticaret merkezi de inşa edilmediğinden tasfiye yapılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen 2011/125 esas ve 2011/196 esas sayılı davaların reddine; arsa sahiplerince açılan birleşen 2009/105 esas sayılı davada, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile tasfiye talebi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Karar, asıl ve birleşen davalarda davacı-birleşen 2009/105 esas sayılı davada davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir....
içinde çelişki olduğunu, yapılması gereken sözleşmenin ileriye etkili feshi ve taleplerinin tam olarak kabulü olması gerektiğini, zira mahkeme kararı olmadan KKİS feshi mümkün olmadığını, (Yargıtay 15....
İleriye etkili fesihte yapıdaki eksik ve kusurlar inşaatın seviye tespitinde değerlendilerek yükleniciye bu oranda daha az tapu devri yapılacağından tasfiyede sorun yaratmaz. Yine ileriye etkili fesihte tasfiye sonucunun da kararda açık seçik gösterilmesi ve yeni uyuşmazlıklara neden olunmadan taraflara aidiyeti gereken payların (bağımsız bölümlerin) HMK 'nın 297. maddesi hükmünce infazda tereddüt yaratmayacak biçimde belirlenmesi zorunludur. Esasen sadece ileriye etkili fesihle yetinilmesi de yeni davalara neden olacağından uyuşmazlığın çözümlendiğinden sözedilemez. Fesih ileriye etkili sonuçlar yaratacak şekilde yapılmış veya bunun koşulları oluşmuş ise, feshin doğal sonucu olarak yapılacak tasfiye işleminde yüklenici eserin getirildiği fiziki seviyeye uygun bağımsız bölüm tapusunun devrini isteyebilir....
Mahallinde delillerin değerlendirilmesi amacıyla 07/02/2020 tarihinde re'sen seçilecek bir inşaat, bir mali müşavir ve bir borçlar mevzuatında uzman nitelikli hesap bilirkişisi refakate alınmak suretiyle taraflar arasındaki 15/03/2016 tarihli kaba inşaat sözleşmesi, 14/04/2016 tarihli ince işçilik inşaat sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davalı yüklenici ...Ltd Şti'nin sözleşmelerde belirtilen işin ne kadarlık kısmını sözleşmenin ileriye dönük fesih ettiği 13/01/2017 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihine kadar tamamladığı, buna göre yaptığı işteki hakediş miktarının tespiti, davacı birleşen dosya davalısının sözleşmenin ileriye etkili fesih tarihine kadar yapılan işte eksik ve ayıplı iş bedelinin bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacı birleşen dosya davalısının sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeni ile ticari defter ve belgelerine göre talep edebileceği kazanç kaybının bulunup bulunmadığı, sözleşmede kararlaştırılan cayma bedeli ve gecikme cezasının talebine ilişkin...
Gerçekten, davada gecikme tazminatı istenildiğine ve gecikme süresi bilindiğine göre davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi mümkün değildir. Mahkemenin kısmî dava olarak nitelemesi yerindedir. Uyuşmazlığın esasına gelince; Taraflar arasında imzalanan 05.10.2011 tarihli sözleşme, TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerindendir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Anılan Yasa'nın 125. maddesinde borçlunun temerrüdü halinde alacaklının hakları sayılmıştır. Bu seçimlik haklardan sözleşmenin feshi tercih edilmiş ise, alacaklı haklı ise olumsuz zararının tazminini isteyebilir. Sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlayabileceğimiz olumsuz zararın içine sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan giderler ile daha elverişli koşullarla sözleşme yapılması fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zarar da girer....
Genel olarak da %90 oranına varmayan natamam durumlarda istek üzerine geriye etkili fesih kararları verilmektedir. Geriye etkili fesih; sözleşmenin sanki hiç yapılmamış gibi en başına dönülmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda, taraflar sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilmekte, sözleşmenin yerine getirilememesinde kusurlu olmamak koşuluyla da menfi zararlarını talep edebilmektedirler. İnşaat oranının %90'ın üzerinde olması halinde ise; ileriye etkili fesih söz konusu olmakta ve gelinen aşamadaki duruma göre sözleşme taraflarının hakları tasfiye edilmektedir. İleriye etkili fesih halinde; tasfiyenin dışında kusur durumlarına göre gecikme tazminatı ve kazanç kaybı gibi müspet zararlar ile cezai şart alacağının da tespit ve tahsili söz konusu olmakta, geriye etkili fesih durumunda ise sözleşme baştan itibaren hükümsüz kalacağından, cezai şart ve müspet zarar kavramına giren alacak türleri istenememektedir....