Davalı yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmenin feshi talep edildiği ve mahkemece de temerrüt sabit görülerek sözleşmenin geriye etkili biçimde feshine karar verildiği halde, davacı arsa sahibinin BK.nun 106. ve 108. madde hükümleri uyarınca ancak menfi zararlarını talep edebileceği gözetilmeyerek sözleşmede aksine bir hüküm de bulunmadığı halde sözleşmenin 5. maddesi uyarınca müsbet zarar kapsamındaki gecikme tazminatı karşılığı 10.554,00 YTL.ya hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 24.10.2013 tarihli ve 2013/3062 Esas,2013/6517 Karar sayılı kararıyla; Belediye Başkanlığı'nın cevabi yazısında projeye aykırı imalat olduğu belirtildiğinden, inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan sözleşmenin ileriye etkili feshine karar verilmesi ve ileriye etkili fesih kararı verilmesine rağmen tasfiye sonucu ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması suretiyle uyuşmazlığın ortada bırakılmasının doğru olmadığı, mahkemece tekrar keşif yapılarak imalatın % 90 ve üzeri oranına ulaşması ve ayrıca kalan eksik işlerin de sözleşmede amaçlanan kullanıma engel oluşturmadığının belirlenmesi halinde ileriye etkili fesih koşullarının gerçekleştiği, bu koşulların gerçekleşmemesi halinde ise davacı tarafça feshin ileriye etkili sonuç doğurmasına ilişkin hükmün temyiz edilmemesi nedeniyle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek tasfiyeye ilişkin herhangi bir hüküm kurulmaksızın sözleşmenin ileri etkili olarak...
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshi ile taraflar arasındaki ilişkinin tasfiye edilmesidir. Somut olayda davacı arsa sahipleri, sözleşmenin ileriye etkili olarak feshini ve davalı yüklenicinin kira borcu ile eksik imalat borcu olduğunu ileri sürerek, sözleşmeye göre yükleniciye verilmesi kararlaştırılan C ve D bloklardaki zemin katta kat irtifakı kurulmayan bağımsız bölümlerin kendilerine ait olduğunun tespitini talep etmişlerdir. Bu talep sözleşmenin tasfiyesi şeklinde anlaşılmalıdır. Mahkemece, davacı arsa sahiplerinin geç teslimden dolayı 84.000,00 TL kira bedeli, 152.256,09 TL eksik iş bedeli bulunduğu tespit edilerek, bu taleplerle ilgili tahsil hükmü kurulmuş, ayrıca C ve D bloklardaki yükleniciye bırakılması kararlaştırılan dört adet bağımsız bölümünde davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Bu nedenle mahkemece, işin devam ettiğine ilişkin iddialarda dikkate alınarak ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan mahallinde keşif yapılmak suretiyle tamamlanma oranı işin tamamı üzerinden hesaplattırılarak bu seviyeye göre olaya 25.1.1984 gün 3/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanarak aktin ileriye etkili biçimde feshinin hakkaniyet kurallarına uygun bulunup bulunmadığının tartışılması, sözleşmenin 11. maddesi ile de fesih hakkı tanındığından tespit olunacak seviyeye göre aktin ileriye etkili feshi gerekiyorsa tamamlanan işlere tekabül eden nisbette, tapu iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın red edilmesi sözleşme hükümlerine aykırı bulunmuş kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına (BOZULMASINA), ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temiz eden davacılara iadesine, 7.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ileriye etkili feshini gerektirdiği, bu bakımdan mahkemenin geriye etkili şekilde feshin tespitine ve elatmanın önlenmesine karar vermesinin doğru olmadığı, mahkemece davalı yüklenicinin sonradan inşaatı tamamladığına ilişkin savunması gözönünde bulundurularak keşif icrasından tamamlama oranının %90'da kaldığının tespiti halinde sözleşmenin ileriye etkili feshine ve elatanın durumunun da bu orana göre değerlendirilmesinden, inşaatın %100 tamamlanması ve anahtar teslimi kapsamında olan iskan ruhsatının alındığının anlaşılması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, yüklenicinin verilen süre ve ek süre sonucunda edimini %98 oranında yerine getirdiği, %...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmesi imzalandığını, davalının inşaatı süresinde teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, inşaatın süresinde teslim edilmediği, seviyenin %70 olduğu, davacı arsa sahibi tarafından yükleniciye isabet eden üç adet bağımsız bölümün, yüklenicinin gösterdiği üçüncü kişiye devredildiği, imalat seviyesine göre kalan tapuları haketmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sözleşmelerin ileriye etkili feshine karar verilmiştir....
Davacı iş sahibi iş bedeline mahsuben fazladan ödenen 25.400,00 bedelinin iadesini ve 18.000,00 TL gecikme tazminatı ile ödediği 1.680,00 TL yönetim ve diğer giderlerin toplamı olan 20.080,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini dava etmiştir. Dosya kapsamındaki tüm deliller bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmenin davacı tarafça geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu sebeple, davacı, iş yükleniciler tarafından tamamlanmadığı gerekçesiyle fazladan ödenen 25.400,00 TL bedelin iadesini dava etmiştir. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi hükmü gereğince, sözleşmenin taraflarınca feshi halinde aynı Yasa’nın 108. maddesi hükmü uyarınca sözleşmeyi bozan alacaklı, kendine düşen borcu ödemekten kaçınabileceği gibi; yapmış olduğu ödemeyi de geri isteyebilir....
İstenebilecek gecikme tazminatı ise gecikme sebebiyle arsa sahibinin uğradığı tüm zararlar olup uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira geliri karşılığı bir miktar para olarak kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi en az aylık rayiç kira seviyesinde gecikme tazminatının istenmesi mümkündür (BK.96. madde). Sözleşmeye konulan maktu gecikme tazminatının amaçlarından birisi de (genellikle sözleşme yapılırken tatmin edici görülen) tazminat tehdidiyle yüklenicinin edimini süresinde ifaya zorlamaktır. Gecikme tazminatı sözleşmede hiç kararlaştırılmamış olsa bile teslimde gecikme halinde arsa sahibi en az piyasa rayiçlerine göre belirlenecek kirayı gecikme tazminatı olarak isteyebileceğinden, bu halde arsa sahibi daha iyi konumda olacaksa şartın amacına ulaştığından sözedilemez....
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl dava, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin feshi, birleşen dava, aynı sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshedilmesiyle ileriye etkili olarak feshedilmesinin sonuçları birbirinden farklıdır. Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da tarafların sözleşmenin yükümlerinden kurtulmaları başka bir anlatımla, sözleşme ilişkisinin tasfiyesi gerekir. Geriye etkili fesihte alacaklı dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 108/I maddesine (TBK 125.md.) dayanarak yükleniciye veya onun halefi durumundaki kişilere verdiği tapuları geri isteyebilir. Geriye etkili feshin en önemli sonucu da tarafların sözleşmenin yapıldığı tarihteki mal varlığına getirilmeleridir....
bedeli ile hakkaniyet indirimi sonrası kalan 975.195,00 TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 1.364.865,00 TL tazminattan 8 daire bedeli olan 950.000,00 TL.'...