WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/476 Esas KARAR NO : 2022/357 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/05/2017 KARAR TARİHİ : 10/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / İSTEM:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılar arasında; satıcısı davalılar, alıcısı davacı ... olan, ... isimli şirket hisselerinin devri konulu 05/01/2016 tarihli; satıcısı ..., alıcısı davacı ... A.Ş. Olan ... isimli şirket hisselerinin devri konulu 25/12/2015 tarihli sözleşme ve satıcısı ..., alıcısı davacı ... olan ...Tic A.Ş....

    DELİLLER VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı alacağa ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın,------7750 ada 1 parselde bulunan devri ----- isimli inşaat projesinin ince işçiliğinin davacı tarafından davalıya taşere edildiği, 06/1/2017 tarihli sözleşmenin ihtilafsız olduğu, ihtilafın işin tamamen yapılıp teslim edilip edilmediği, davalı tarafından işin ayıplı ve eksik yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise oranın ne oranda olduğu, belirsiz olarak açılan davanın ayıplı ve eksik işler için 50.000,00 TL sözleşmenin 6. Maddesi gecikme cezası nedeni ile 1.000,00 TL ve sözleşmenin 8. Maddesi gereğince şimdilik 1.000 TL noktasında toplandığı tespit edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile dosyanın -----Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ------esas sayılı dosyası ile arasında hukuki ve fiili irtibat nedeniyle HMK 166....

      Dava akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 20.1.2003 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmenin 2. maddesine göre" Otele alınacak klimalar da dahil olmak üzere demirbaşlar müvekkile fatura edilmek suretiyle teminat olarak verilecek" şartı bulunduğu halde teminatları vermediğini, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca kiracı" kiralanan yeri ve kira aktini kısmen dahi olsa üçüncü kişilere devredemez" hükmüne rağmen davalının Teoman ile adi ortaklık kurarak sözleşmenin bu maddesini de ihlal ettiğini, ayrıca sözleşmenin kefili olan Teoman keşide ettiği ihtarla kefillikten çekildiğini, kefaletin sözleşmenin aslı unsuru olduğunu, kefil olmasaydı sözleşmenin yapılmayacağını belirterek akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir....

        H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacının mahkememizde dava konusu maden sahasının ruhsatının devri sözleşmesine dayalı olarak -- -----davacı şirkete devri ve geç devrinden doğan her türlü zarar ve mahrum kalınan karın tazmini, mahkemece tazminat talep koşulları oluşmamış ise taraflar arasındaki ruhsat devri sözleşmesinin gerçekleşmemiş olması sebebiyle yapılan devir nedeniyle şirketin uğradığı zararın tazmini ve ruhsat için ödeme ve masrafların davalı yandan tahsilini talep ettiği, bu talebin yerleşik ------ göre sözleşmenin tarafı olan davalıdan, maden işletme ruhsatından doğan hakların tespiti ve maden sahasının devir bedelinin iadesi ve bu işlemden ötürü doğan zararların tazmini taleplerinin, dava konusu sözleşmenin niteliğinin rodovans sözleşmesi niteliğinde maden sahasından kaynaklanan kira niteliğindeki sözleşme olduğu ve davacıya devredilmeye ruhsat bedelinin iadesi ve tazminat davalarına ilişkin davada 6100 sayılı HMK'nın -----tarihindeki değişikliği ile kira...

          A.Ş adına kayıtlı olması nedeniyle devir sözleşmesine konu aracın davacıya devrine ilişkin hükmün dava dışı ......

            Mahkemece protokolle ilgili sorumluluğun taraflarca yerine getirilmediğinin davalı tarafça ileri sürüldüğü 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97. maddesine göre karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını isteyen tarafın sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği, bu itibarla davalının ödemezlik def’inin haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı, davalı ve dava dışı ... arasında 30.12.2007 tarihli protokol imzalandığı, davacı tarafın protokole dayalı olarak alacak talebinde bulunduğu ve mahkemece, araştırma yapılmaksızın davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

              Noterliğinin limited şirket hisse devri sözleşmesine göre davalı ...'ın hissesini dava dışı Leyla Dereli'ye devrettiği, ticaret sicil memurluğundan getirilen şirket ticaret sicil kayıtlarına göre dava dışı şirketin %1 hissesinin ...'a ait olduğu, ancak davalının limited şirket hissesini dava dışı Leyla Dereli isimli şahsa noter devir sözleşmesi ile devretmiş olduğu, hisse devir sözleşmesinin noterden yapılmış olması nedeniyle geçerli olduğu, ticaret sicil kayıtlarına devrin bildirilmemiş olmasının sonuca etkili olmadığı, dolayısıyla davacının hisse devri karşılığı senetlerin verildiğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, ayrıca davacının iddia ettiği üzere marka hakkının kendisine devri karşılığında bu senetlerin düzenlendiği iddiasına ilişkin herhangi bir yazılı delil ve belge sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Şti 'nin hisse devri için anlaşma sağlandığını, müvekkili tarafından bu anlaşma ücretinin ödendiğini ancak, borçlu tarafından bu anlaşmanın yerine getirilmediğini, şirket hisselerinin devri için resmi işlemlere başlandığını ancak, davalı tarafın gerekli imzaları atıp resmi olarak bu devri tescile işlemesi gerekirken gerekli işlemleri yapmadığını, müvekkili sözleşmenin üzerine düşen yükümlülükleri iyi niyetle ifa etmesine rağmen davalı tarafın sözleşmenin yükümlülüklerine uymadığını , haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinin şirket adına yapmış olduğu masrafları ödemediğini ve başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, HMK Madde 389 a göre '' Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.''...

                  Davalı şirketler arasında yapılan devir sözleşmesinden önce davacı şirketin doğmuş alacağının bulunmadığı, davalı şirketler arasında 08.08.2016 tarihli Güzellik ve Bakım Fuarı ve Fikri Haklarının Devri Sözleşmesi imzalandığı, davacı ve davalı ... arasındaki sözleşmenin bu devir tarihinden önce davalı şirket tarafından sözleşmeye aykırı olarak feshedilmiş olduğu, mahkemece de feshin haksızlığı ile davacının zararının tahsiline karar verilmiş olduğu, davalı şirketler arasındaki sözleşmenin ortaklık hissesinin devri niteliğinde olmadığı, davalı şirketler arasında yapılan sözleşmenin müteselsil sorumluluk doğuran nitelikte olmadığı gibi, bu devrin muvazaalı olduğu hususunun ancak doğmuş alacakların tahsili hususunda tasarrufun iptalini isteme hakkı vereceği, davada bu koşulun da sağlanmadığı anlaşılmakla davacının istinaf itirazları yerinde değildir....

                    Davalı şirketler arasında yapılan devir sözleşmesinden önce davacı şirketin doğmuş alacağının bulunmadığı, davalı şirketler arasında 08.08.2016 tarihli Güzellik ve Bakım Fuarı ve Fikri Haklarının Devri Sözleşmesi imzalandığı, davacı ve davalı İnterteks arasındaki sözleşmenin bu devir tarihinden önce davalı şirket tarafından sözleşmeye aykırı olarak feshedilmiş olduğu, mahkemece de feshin haksızlığı ile davacının zararının tahsiline karar verilmiş olduğu, davalı şirketler arasındaki sözleşmenin ortaklık hissesinin devri niteliğinde olmadığı, davalı şirketler arasında yapılan sözleşmenin müteselsil sorumluluk doğuran nitelikte olmadığı gibi, bu devrin muvazaalı olduğu hususunun ancak doğmuş alacakların tahsili hususunda tasarrufun iptalini isteme hakkı vereceği, davada bu koşulun da sağlanmadığı anlaşılmakla davacının istinaf itirazları yerinde değildir....

                    UYAP Entegrasyonu