Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden ... davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Davacı, davasını sözleşmede kararlaştırılan veya genel yetkili mahkemelerden herhangi 2006/15990-2007/465 birinde açabilir. Dava konusu olayda davacı davalı ile yapılan irtifak hakkına ilişkin protokola dayanarak alacağının ödenmediğinden bahisle sözleşmeden ... para alacağının tahsilini istemiştir. Borçlar Kanununun 73. maddesine göre sözleşmeden ... para borcu, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında dava açabilir....

    Davalı asil, dava dışı...adına kesim yaptığını, şirketin sözleşme koşullarını değiştirerek, kesimden arta kalan atıkları da kendisinin değerlendirmeye başladığını ve bu hususta 27.11.2013 tarihli ek sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin imzalanması ile davacı ile yaptığı sözleşmenin kendisi açısından konusuz kaldığını, sözleşmeden doğan edimi kusuru olmaksızın ifa edemediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia,savunma,toplanan deliller, yapılan yargılama doğrultusunda, sözleşmeden doğan edimin yerine getirilmesinde davalı açısından kusursuz imkansızlık halinin söz konusu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yan 29.08.2012 tarihli sözleşme uyarınca davalının tavuk atıklarını kendisine vermeyi taahhüt ettiğini, bu taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmeden doğan alacak ve cezai şart alacaklarını istediğini talep etmiştir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın hatalı tespit edildiğini, davanın 6502 sayılı kanun kapsamında çözümlenmesi gereken konut teslimine davet edilen alıcının bu davetten sonra sözleşmeden dönme hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğunu, davacının sözleşmeden kendi iradesi ile sebep göstermeksizin dönmesi nedeniyle, %2'lik kesinti yapılıp yapılmayacağının tartışılması gerektiğini, yerel mahkemece Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulandığını, davacının sözleşmeden dönmesinin kötü niyetli olduğunu, davacı alıcının teslime davet edildikten sonra sözleşmeden dönme hakkını kullanması Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen hakkı kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya Beşiktaş 16....

      "İçtihat Metni"... 11 Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tacir olan davacı tarafından imzalanan ticari nitelikli sözleşmeden ... alacak davası olup, yine taraflar arasında aynı nitelikli sözleşmeden ... ve bu davada derdestlik konusunda mahkemece esas alınan ... Asliye Ticaret mahkemesince verilen karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesince 2006/9074 Esas 2007/11999 Karar sayı ve 27.09.2007 günlü ilam gereğince incelenerek onandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmeden Doğan Alacak DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 25.12.2017 K A R A R Dava, sözleşmeden doğan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davalısı ile davacısı arasında yapılmış 17/03/2017 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; eldeki davanın da aynı sözleşmeden kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile sözleşmenin feshine ve yine bu sözleşmeden kaynaklı alacağın davalıdan tahsili istemine dayalı olarak açıldığı; yapılan incelemede her iki davanın, aynı sebeplerden doğduğu, buna bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı olduğu anlaşıldığından aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas Sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından HMK'nın 166.maddesi gereğince işbu davanın .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

            Haluk Tandoğan Özel Borç İlişkileri C.1 yıl 1974 sh 354) Borçlar Kanunu'nun 106.maddesinde belirtilen seçimlik haklardan edimin aynen yerine getirilmesini reddederek sözleşmeden dönme durumu sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshedilmesi başka bir anlatımla akitten rücu olarak tanımlanmaktadır. Ne var ki Borçlar Kanununun 249 ve 250.maddelerinde kiracı yararına tanınmış sözleşmeden dönme yetkisi sürekli bir sözleşme ilişkisi niteliği taşıyan kira sözleşmelerinde ifa sürecine geçilene dek söz konusu olabilir. Buna karşılık ifa sürecinde ortaya çıkan bozuklukta kiracı artık sözleşmeden dönmek yerine ancak sözleşmeyi ileriye dönük feshedebilir. Kiralananın teslim alınmasından ve kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan bozukluklardan ötürü fesih dönmenin tersine geriye değil ileriye etkili olur. Bu durum 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 126.maddesinde özel olarak düzenlenmiştir....

              Ne var ki davalı; sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, bu nedenle çıkarılan borçtan sorumlu olamayacağını, iddia etmektedir. Davacı vekili ise; sözleşme konusu taşınmazın, davalı şirkete, tapudan olmazsa bile, fiziken teslim edildiğini, davalının bu taşınmazı kiraya bile vererek ticari kazanç elde ettiğini, bu nedenle sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağını beyan etmektedir. Yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin, “Alıcının Sözleşmeden Dönme Hakkı” -----“Yapımı tamamlanmamış ön ödemeli bağımsız bölüm satışında, devir veya teslim tarihine kadar alıcının herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönme bildiriminin satıcıya noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektup ile yöneltmiş olması yeterlidir. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcıya; ön ödemeli bağımsız bölüm nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin %5 tazminat ödenir....

                Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir."...

                Noterliğinin ... tarihli ... yevmiyeli ihtarnamesi ile sözleşmeden dönülmüş ve akdi ilişki tek taraflı olarak sona erdirildiğini, sözleşmeden dönme halinde taraflar karşı taraftan aldığını iade etmekle yükümlü olup müvekkile tahsil edilen ... TL ... Şirketine faiziyle birlikte gönderildiğini, ancak ... Şirketi gönderilen parayı "sözleşme devamı için iade edilmiştir" açıklaması ile müvekkile geri gönderildiğini, sözleşmeden dönme tek taraflı bir irade beyanı olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını, karşı tarafa varmakla hüküm ve sonuç doğuracağını, sözleşmeden dönülmesi ile birlikte akdi ilişki ortadan kalkmış olup müvekkilinin karşı taraftan aldığı ödemeyi faizi ile birlikte iade zorunluluğu bulunduğunu, müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu bedeli yatırabilmesi ve temerrüde düşmesinin önlenmesi amacıyla mahkemenizce tevdi yerinin belirlenmesine ve gerekçeli kararın bir suretinin ... Şirketine tebliğ edilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu