Yükleniciye işin başında arsanın tapusu devredilmiş ise, iş bitirildiğinde bağımsız bölüm tapusu arsa sahibine devredilecek olup, yüklenicinin bu bağımsız bölümü başkasına devretmiş olması halinde, dava konusunun devredilmiş olmasına rağmen arsa sahibinin gecikme tazminatı taleplerini yükleniciye yöneltmesi mümkün olup, taşınmazın devredilmiş olması, yüklenicinin sözleşmeden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Aynı sözleşmeden kaynaklanmış olsa dahi tapu iptâli davaları yönünden ise durum farklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ,bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında rüzgar türibini imalat ve montajına ilişkin sözleşmenin varlığı, bedel ödemesi ve imalat sonrası trübinin davacının taşınmazı üzerine monte edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/302 Esas KARAR NO :2024/404 DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:24/05/2024 KARAR TARİHİ:30/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ...A.Ş., ... ismi bilinen Residence ve İş Merkezinin 52. katında bulunan "..." İşletmesini işlettiğini, davacı müvekkilinin bu işletmede hizmetlerin sunulmasından gelir elde ettiğini, davalı tarafından yapılacak çalışmalar neticesinde mevcut ziyaretçi kapasitesini yükseltmek amacı ile 03.08.2022 tarihli "Bilet Satış Sözleşmesi'ni akdettiğini, taraflar, Sözleşmenin 46. Maddesinde Mahkemenizi sözleşme çerçevesindeki uyuşmazlıkların çözümünde münhasır yetkili mahkeme olarak seçtiğini, bu nedenle huzurdaki davaya bakma hususunda mahkememizin yetkili olduğunu, taraflar arasında mün'akit Sözleşmede davalı ...'...
Ltd.Şti'nin yükümlülüğünde olduğu, ancak iş sahibinin inşaat ruhsatı almamasından dolayı davacı tarafça inşaata başlanılmadığı, bu nedenle davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkını kullanarak kendisine ödenen 615.000,00 TL bedeli banka kanalı ile iade edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından feshin kabul edilmeyerek davacıya gönderildiği, davacının sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafa ulaştığı, uhdesinde kalan bedeli iade etmesine rağmen bu bedelin kabul edilmediği, bu durumda davacının ödeme yeri tevdii talebinin haklı olduğu gerekçesi ile talebin kabulü ile taraflar arasında imzalanan 21/10/2020 tarihli sözleşmeden davacı tarafça dönülmüş olması nedeni ile sözleşme gereğince kendisine ödenen 615.000,00 TL'nin açılacak üçer aylık vadeli hesaba yatırmak üzere ... Bankası .....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/41 KARAR NO : 2023/120 DAVA : Sözleşmeden Kaynaklı Alacak(Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 28/06/2022 KARAR TARİHİ : 13/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden Kaynaklı Alacak(Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen "... ili, ... ilçesi, ... mah., ... ada ... no'lu parselde .... projesine ilişkin 31/07/2019 tarihli “Alt Yüklenici (taşeron) sözleşmesinden haklı nedenle dönüldüğünün tespitinin istendiğini, menfi zarar yönünden şimdilik 1.000.000,00-TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, sözleşmeden haklı olarak dönüldüğünün tespiti ve menfi tespit talebi kabul edilmez ise müspet zararların tespit ve tahsilinin istendiğini, akdedilen sözleşme kapsamında noksan ve ayıplı işler gözetilerek müspet zararlar kalemlerinin ve sözleşme...
Tüketici hükümde belirtilen sözleşmeden dönme, satış bedelinin indirilmesi, aşırı masraflı olmadıkça ücretsiz onarım ya da mümkün ise misli ile değişim haklarından dilediğini kullanabilir. 6502 sayılı Kanunun m.83/1 hükmü uyarınca bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Genel hüküm niteliğindeki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.227/4 hükmüne göre alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Özellikle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir....
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu kabul edilerek dairenin satış bedelinin 265.00 dolar olması, ayıplı imalat tutarının 17.735,00 TL tutarında bulunması göz önüne alındığında sözleşmeden dönme hakkını kullanmanın tüketici açısından hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı kabul edilerek tüketiciye ayıp oranında indirim tutarının verilmesinin her iki taraf yönünden de hakkaniyetli olacağı gerekçesi ile ayıp oranında satış bedelinde indirime hükmedilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 sayılı Kanunun 83/1. maddesinde bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş olup, TBK'nun 227. maddesinde ise alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece, yasa gereği davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edebilmesinin ancak dava konusu malın da iadesi halinde mümkün olacağı, bu iadenin taşınmaz malda davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun eski hale getirilmesi ile mümkün olduğu, ancak yargılama sırasında davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa tapuda satmış olduğu, hatta davacının sattığı şahısta son gelen tapu kaydına göre taşınmazı başka bir şahsa sattığı, dolayısı ile davacının taşınmazı davacıya iade edemeyecek durumda olduğu, ayıplı malda tüketicinin seçimlik hakları yenilik doğuran haklar olup bir defa kullanılmakla sona erdiği, tüketici olan davacının ayıplı taşınmazdan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bu nedenle diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın ayıp nedeni ile taşınmazı değerinden aşağıya sattığına yönelik herhangi bir beyan ve iddiasının olmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda yüklenici işe başlamış ve bilirkişi raporlarına göre yapı ruhsatı alma hususunda 47 gün geciktiği kabul edilse bile, kalan 18 ay 13 günlük sürede rahatlıkla işi tamamlayabileceğinden TBK nın 473. maddesinde “yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa” koşulu gerçekleşmediğinden arsa sahiplerinin sözleşmeden dönme koşulu gerçekleşmemiştir. Kaldı ki yapı ruhsatının alınacağı tarih sabit olmadığından arsa sahipleri bu nedenle sözleşmeden dönebilmeleri için yükleniciye ihtar göndermeleri de zorunludur (TBK.m.90). Görüldüğü gibi, arsa sahiplerinin sözleşmeyi geriye etkili feshetmelerinde yasal koşullar oluşmadığı ve haksız oldukları için yüklenicinin kar kaybını da karşılamakla yükümlüdürler....
Şti. ile dava dışı A..T..Ö.. arasında imzalanan sözleşme 03.07.2006 tarihli olup, A..T.Ö.. daha sonra sözleşmeden doğan tüm haklarını devir sözleşmesi ile davacı .... Market Ltd. Şti.'ye devretmiştir. Sözü edilen sözleşmenin 10.3 maddesinde taraflardan herbirinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kasıtlı olarak yerine getirmemeleri halinde her türlü hukuki tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla diğer tarafa 5.000,00 euro ödeme yapmayı kabul ve beyan ettikleri yazılıdır. Davacı ve karşı davalı sözleşmeyi 15.10.2008 tarihinde feshederek sözleşmede yazılı maktu cezasının tahsilini talep etmiş, davalı ve karşı davacı da davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini ileri sürmek suretiyle maktu cezanın tahsilini istemiştir....