Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, aralarında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığını, genel yetki kuralı gereğince ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığı, davalının adresinin ... olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, istem halinde kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında hizmet alımına ilişkin 17.6.2008 tarihli sözleşme düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava, sözleşmeden kaynaklanan rücuen alacak isteğine ilişkindir....

    Davalı, aralarında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığını, genel yetki kuralı gereğince ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığı, davalının adresinin ... olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine,istem halinde kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında hizmet alımına ilişkin 17.6.2008 Tarihli sözleşme düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava, sözleşmeden kaynaklanan rücuen alacak isteğine ilişkindir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir....

      Sözleşmeden kaynaklanan davalarda tarafların hak ve borçları sözleşmenin tarafları esas alınarak belirlenmektedir. ... ... isimli şahsın davacıların binasında yönetici olduğu anlaşılmakta ise de normal bakım, esaslı tamirat vs. işlerini aşan ve 634 Sayılı Kanun'un 35. maddesinde belirlenen görevlerin dışındaki işlerle ilgili böyle bir sözleşmeyi kat malikleri adına imzalama yetkisi bulunmadığından, malikler adına vekâleten sözleşmeyi imzaladığı kabul edilemez. Dolayısıyla, eldeki davayı kat maliklerinin açması mümkün olmayıp, imzalanan sözleşme uyarınca davanın ... ... tarafından açılması ya da ... ...'in sözleşmeden doğan haklarını davacılara temlik ettiğine dair bir belgeye dayanılması gerekir. Bu nedenle mahkemece davacılara sözleşmeyi imzalayan ... ...'...

        Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinin yetkili olduğu” gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, 10. madde uyarınca sözleşmeden kaynaklanan dava, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda sözleşmeden kaynaklanan dava, genel yetkili mahkemede açılabileceği gibi ifa yeri mahkemesinde de açılabileceğinden kesin yetki bulunmamaktadır. HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, iki haftalık (HMK m.127) cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda dava dilekçesi davalı tarafa 22.12.2014 ... günü tebliğ edilmiş; HMK'nın 92/2. maddesi uyarınca iki haftalık süre 05.01.2014 ... günü sona ermiştir. Davalı vekili ise iki haftalık cevap süresi geçtikten sonra 06.01.2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur....

          Davacı eldeki dava ile, üçüncü şahısla imzalanan devir protokolü kapsamında sözleşmeden doğan hakları devraldığını ileri sürerek konutun geç teslim edilmesi nedeni ile yüklenici davalıdan kira tazminatı talebinde bulunmuş davalı ise; davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını savunarak husumet nedeniyle davanın reddini dilemiş, mahkemece taşınmazın teslimden sonra davacıya devredilmesi nedeni ile husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut Davacı ile dava dışı .... arasında tanzim edilen 13/04/2009 tarihli devir sözleşmesine göre; Dava dışı ...’nun sözleşmeden doğan her türlü hak ve yetkilerini davacıya devrettiği anlaşılmaktadır....

            Belediyesi tarafından kurulan spor kulübünde 2008-2009 sezonunda tekerlekli sandalye basketbol takımında oynadığını, hakettiği sözleşme ücreti ve harcırah bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 50 TL harcırah bedeli ile 4.000 TL sözleşmeden kaynaklı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini dilemiştir. Davalı ... Belediyesi...., cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile sözleşmeden kaynaklanan ücret alacağının ve ödenmeyen harcırah bedelinin tahsilini istemiş olup, mahkemece, sporcu sözleşmesinin ve ödemelerle ilgili belgelerin dosyaya sunulmadığı ve bu suretle de sözleşmeden kaynaklı alacağın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de, dosyaya yazılı bir sözleşme sunulamamıştır....

              İnceleme konusu karar sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar verildiğinden ve yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun işbölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve sözleşmeden kaynaklanan alacak taleplerinin temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 16.02.2016 tarihli kararı ile inceleme konusu kararın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girdiğinden, temyiz incelemesini yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değişik 60/2. maddesi gereğince Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 26.04.2016 tarihli kararı ile inceleme konusu kararda Dairemiz bozma ilamına uyularak hüküm kurulduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.04.2010 gün ve 350-200 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık kâr paylaşımına ilişkin sözleşmeden kaynaklanmış olup işin imalâta dair bölümü dava dışı şirket tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu davada akdin feshi sebebiyle mahrum kalınan kâr kaybı ve davalıya ödenen bedel talep edilmiş olup daha önce aynı sözleşmeden kaynaklanan cezai şarta ilişkin davada verilen kararın temyiz incelemesi de Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi tarafından yapıldığından dosyanın temyiz incelemesi için aynı Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği, murisin sağlığında şikayetçi olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık 21.11.1971 tarihli sözleşme ile haricen satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde de geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bedelin tahsili (tazminat) isteğine ilişkin olup, tapu iptali ve tescil davasının reddine, bedelin tahsiline karar verilmiş ve hüküm sadece bir kısım davalılar tarafından hükmedilen bedel yönünden temyiz edilmiştir. Tapu iptali ve tescil temyize konu yapılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu